Hafıza Düğümleri

Hafıza Düğümleri
  • 6
    0
    0
    0
  • Unutmanın gücüne değil hatırlamanın kudretine inanıyorum.

    Kin veyahut işleyen bir hafıza, artık kime göre nasıl olur ise bu da tam olarak öyle bir meziyettir işte. Çünkü sanıyorum bazısına göre mutlu olabilmek önümüze bakabilmek hayatta elle tutulur bi başarı elde edebilmek adına olanları bir kenara bakıp yüzümüzü istikbale dönmeliyiz. Halbu ki istikbal bilmez gerçek seni, yaşananları ve öğrendiklerini. Sebebi budur ki ben maruz kaldığım iyi kötü hiç bir musibeti unutmamanın gücüne gönülden inanmaktayım. Biz gerek kültürel gerekse toplumsal farklı sebeplerden ötürü unutmanın affetmenin gelecek günlerin faydamıza olacağını umuyoruz. Bu bizlere böyle öğretildi. Çoğumuz sanıyorum ki bu bahsi geçen aziz veya azize olunacağına inanılan unutma ve hayata hiç de bir şey olmamış gibilerinden devam etme dürtümüzün bizlere yararı olacağına inandırıldı.

    Söylemeliyim ki gerçek başarı hatırlamaktan doğar, her bir adımda bir öncekinin izini hala ayak tabanlarında hissedebiliyor olmak göğüsümüzün içerisini tarifsiz bir güven hisi ile doldurmaz mı? Öğrenilmiş geçmiş değil bahsettiğim veya benzer hataları yolları tekrarlamamakta değil. Gerekirse o yollardan tekrar da yürünür ve hatta mevcut hataların yerine çok daha ebatlıları bile yerleştirebilir. Yaşanılanların espası yoktur bir düzen içerisinde değildirler. Burada bahsedilmekte olan ise insanoğlunun hatırlamak kudretinde bazende lanetinde olmalarıdır. Bu bizim doğamızda vardır, nasılsa bir anneyi yavrusundan ayırmak ne kadar güçse işte insandan hatırlamayı almakda aynı böyle meşakatli olmalıdır. 

    Ancak ne yazık, görüyorum ki bir kimileri affetmenin unutmanın faydasını, geleceğe dair iyimserlikle umutlu günlerin beklenmesi gerektiği gibi hiç olamayacak bir takım sürrealist düşünceler ile öğütler vermektedir. Unutmamak lazımdır ki her olgunun bir doygunluğu bulunmaktadır, her toprağın bir yaşanmışlığı, her ağacın bir tohumu ve her insanın bir geçmişi vardır. Kurt kışı geçirir ama yediği ayazı unutmaz, çünkü bir sonraki ayazlar ve belki daha hoyrat fırtınalar dönüp dolaşıp tekrar onu bulacaktır. Kindarlık veya intikam için değil güvende hissetmek adına yaşanılan ve bizlere yaşatılan hiç bir mesele unutulmamalıdır. Üzerinde yürüdüğünüz ipin düğümleridir tüm anılarınız, geriye dönüp üzerine belki binlerce düğüm atılmış ufak bir düğümü çözemediğiniz gibi bunlardan güç almayı ve orada olduklarını bilmeyi öğrenebilmeliyiz. Her adımızda ayaklarınızın altında hissedecek ve nerede son bulacağı bilinmez ipe bir başka düğümler atmak üzere ilerlemeye devam edecek ve edeceksiniz. Bu noktada ise bizler epey önemli bir engel karşılamaktadır, ihtimaller...

    İşte aradaki fark tam olarak bu engelle karşı karşıya geldiğinizde kendini gösterecektir. Çünkü siz eğer yaşanılanları tüm hücreleri ile içinize sindirmiş ve kendinizden birer parça yaparak cümlenize noktalar değil virgüller kondurarak devam edebilmişseniz; o virgüllerden çok hızlıca bir turlar ve gelecek kelimelerin ihtimaline kendinizi pek daha hazırlıklı tutarsınız. Noktalar ise öyle midir? Noktalar geriye dönmeyi zorlaştırır, içinizi korkutur ve bedeninizi ürpertir. Gelecek kelimelerin ihtimali yüreğinizi titretebilir, yalnızca iyiyi umut etmekten başka çareniz kalmaz. 

    Siz yok saysanız bile yaşananlar her daim karşınıza yaşanabilecek ihtimallerin düşüncesi ile tekrar çıkacaktır. İşte bu sebeptendir ki hikayenin en başında söylediğim gibi hatırlamak insanı her koşulda kudretli kılmaktadır. Tıpkı ayna da kırışıklıklarına bakıp gençliğini anımsayarak gülümseyen bir yaşlı gibi.


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.