Flowers For Algernon

Flowers For Algernon
  • 3
    0
    0
    2
  • Bu yazımda sizlere okumam üzerinden seneler geçmiş olmasına rağmen hala daha tesiri altında olduğum romandan bahsedeceğim.

              Ne olduğunu bilmeyerek mutlu olmak mı, yoksa hep olmak istediğin kişi olmak ve yalnız hissetmek mi daha kötü bilmiyorum.  - Charlie Gordon

     

    Bir kitap önerir misin, denildiğinde o an akla gelmeyen ama biraz düşündüğünüze ' Ah nasılda söylemeyi unuttum...' dediğiniz kitaplar arasında yer alıyor benim tabirimle. Çünkü kesinlikle akla değil kalbinize kazınan satırları ve hikayesi var bu kitabımızın.

    Hikayemiz Amerikalı yazar Daniel Keyes tarafından 1959 yılında yazılıyor ve yazıldığı gibi 1960'da En İyi Kısa Hikâye dalında Hugo Ödülü kazanıyor.

    Meraklılarına-Wikipedia Dainel Keyes

    Okumak isteyenler için olabildiğince heves kaçırıcı bir anlatımdan kaçınarak anlatmaya çalışacağım.

    Hikayemizde zihinsel engelli Charlie'nin eşi benzeri görülmemiş deneysel bir operasyon sonrası dahileşme süreci traji komik bir şekilde anlatılıyor. Satırlar günce şeklinde yazılmış, deneyin bir parçası olarak operasyon sonrası Charlie'de yaşanılan zeka seviyesi farklılıklarını Charlie'nin kendi tuttuğu günlüğü ile somut bir şekilde kanıtlama amacındalar. Bu da demek oluyor ki ilk sayfalarda çocuksu ve imla hataları ile dolu olan satırlar, sayfalar peşi sıra ilerledikçe yerini farkındalık ve bilişsel yetilerin gelişmesine bırakıyor. Zeka yaşı 6 sonra 15-26 ve 35 gibi tek kitapta kısa bir sürede Charlie ile beraber bizde büyüdüğümüzü hissedebiliyoruz. Peki bu Algernon nereden geliyor?

     

    Algernon eş zamanlı olarak Charlie ile beraber bu operasyona tabii tutulmuş küçük beyaz bir deney faresi, kendisinin zaman içerisinde labirentleri hızla tamamladığı ve bazı komutları anlayabildiği gözlemleniyor. 

     

    Charlie geçen zaman içerisinde operasyonunda etkisi ile yaşadıklarını insanları ve dünyayı alıştığından farklı görmeye, işitmeye ve yorumlamaya devam ediyor. Zekanın getirdiği hayata karşı pragmatist yaklaşımlarının yanı sıra zekanın aynı zamanda insanın kalbini eş oranlı acıttığınıda hissediyoruz. Acı gerçekler yüzüne yüzüne vuruyor Charlie'nin. Tüm kötülükler, vicdansızlıklar ve yalnızlığı en derinlerinde hissediyor yavaş yavaş. Hiç bir şeyi bilmemenin mutluluğu zamanla azalmaya ve yerini kırgınlığa bırakmaya başlıyor. Zira hikayenin bir kısmında Charlie'nin ağzından dökülen kelimeler şunlar oluyor 'Ben  kör doğmuş ama ışığı görmesine izin verilmiş bir insanım.'

     

    Daha fazlasını okuyun ve sizlerde içinizde hissedin isterim. Ek olarak 2000 yılında kitabın güzel de bir filmi çekildi.IMDB Bakmaya huy edinenler için

    Keyifle okuyunuz.

     


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.