Bir Ortaçağ Lirizmi: Kanove ve Eserleri

Bir Ortaçağ Lirizmi: Kanove ve Eserleri
  • 29
    0
    3
    4
  • Kanove, gerçek adıyla Ali Baran Tuyur, 2017 yılında müziğe başlamış ve şiir ile rap müziği birleşmiştir. Müziğinden edebiyat ve mitolojiye ilgi duyduğunu anlayabileceğimiz Kanove’nin yazılarında, genellikle benzer ögelere rastlamaktayız. Yazılarında, bir melankoli sisinin sardığı ölüm ve yaşam zıtlığını, kişinin hem kendisiyle hem de toplum ile mücadelesini, sorgulamaları ve tüm bunların sonucunda ortaya çıkan bir yalnızlığı görmekteyiz. Sık sık da dinler ve mitler ile karşılaşırız ve bu da zaman zaman bir Orta Çağ tablosuna baktığımızı hissettirirken, zaman zaman da bir mitin içinde hissettirir. Bu yazımda, Kanove’nin iki parçasını bahsettiğim temalar üzerinden analiz etmekteyim.

     

    ">

    Eski Bir Kilisede İntihar Denemeleri

    “Eski Bir Kilisede İntihar Denemeleri” dinleyiciyi karanlık atmosferiyle bir kiliseye davet etmektedir. Melankolinin hâkim olduğu bu parçada bir mücadele ile karşılaşmaktayız. Hıristiyanlığın sembollerinin yer aldığı bu parça, yönetmenliğini Robert Bresson’un yaptığı “Bir Taşra Papazının Güncesi” filminden bir replik ile başlamaktadır. Bu replik Efkaristiya denilen, Hristiyanlıkta İsa’nın çarmıha gerilmeden önceki gece havarileri ile yediği son akşam yemeğinin anıldığı ayinden bir kısımdır. Sonrasında sözler başlar. Parçanın henüz başlangıcında bizi yılanlar ve böcekler karşılamaktadır; “Yataktan kalktım, başımda milyon tane yılan/Hepsi göğse hücum ki/ Aç böceklerin vücudum”Buradaki yılanlar ve aç böceklerin vücuda saldırısı yazarın bir mücadele içinde olduğunu bize göstermektedir. Sonrasında ise “değil miydim ünlü bir zamanın zincirsiz kölesi?” sözleri dikkat çekmektedir. Buradaki ünlü zaman içerisinde bulunduğumuz yüzyılı temsil ederken, bu yaşamın bir kölelik olduğuna dikkat çekilmiştir. Ancak “zincirsiz” olarak tanımlandığından bu köleliğin ruhen ve/veya kendi isteği ile var olduğu düşünülmektedir. Devamında mücadelenin sürdüğünü görmekteyiz; “Takati bitmeyen düşmanla bir zavallının mücadelesi”. Yazarın sürdüğü bu mücadeleyi bir “savaş” olarak adlandırdığını da görebiliriz; “Neden bu savaş?”. Böylece parçada süregelen bir mücadelenin hâkim olduğunu anlayabiliriz. Bu mücadele anlatılırken “Tanrı”, “şeytan”, “kilise”,”ayetler” ve “cehennem”  gibi dini motifler kullanılmıştır. Buradaki “zakkum” da yine aynı amaca hizmet etmektedir. Zakkum ağacı İslam dinine göre, cehennemde olduğuna inanılan ölümcül meyveli ağaçtır. Yani “Ben bir zakkum bağımlısı/ Her gece cehenneme düşerim zehirler için” dediğinde yazar, cehennemdeki öldürücü meyveye bağımlılığını dile getirir. Parçada son olarak ise Letavitsa dikkat çekmektedir. Letavitsa Ukraynalıların mitolojik kanılarına göre, doğaüstü bakışlarıyla erkekleri kendine tutsak eden güzel kadın görünümünde bir şeytandır. Ayrıca çocukları öperek hasta ettiği söylenir. Sonuç olarak, parçanın adındaki “intihar denemeleri” ve sık sık kullandığı “cinayet” kelimesinden anlayabileceğimiz üzere, parça boyunca anlatılan mücadele bir ölüm ve yaşam mücadelesidir. Hayatta kalmak ile ölmek arasındaki mücadelede çırpınan bir karakter resmedilirken, ölüm sonrasının da irdelendiği, sorgulandığı ve bu nedenle de sık sık dini motiflerin kullanıldığı görülmektedir.

     

    ">

    Menerit

    “Menerit” adlı parçada dinleyici kendisini sorgulamalar içerisinde bulmaktadır. “Menerit” sözcüğü, Yakut Türklerinde şamanlığa yeteneği olan kişilerde görülen ve kolaylıkla vecde erişmeyi sağlayan sinirsel hastalığa verilen ad olan “menerik” sözcüğünden gelmektedir.  Yani, burada bahsedilen “menerit” vecde erişmeyi sağlayan sinirsel bir hastalıktır. Bu parçada yazar genel bir sorgu içerisindeyken, bu sorgulamaların getirdiği yalnızlığa da değinir. 

    Henüz başlangıcında “İkinci pencereden dikilmiştim soğuk vardı” denilerek zihinde geçmişe dair bir imge yaratılmıştır. Buradaki soğukluk dinleyiciye de bu sayede hissettirilir. Soğuk bizlere titreme, üşüme gibi olumsuz duyguları hatırlattığından, bu sözlerin şiire melankoli kattığı ve şiirin devamının da melankolik ilerleyeceği mesajını verdiği söylenebilir. Ardından “Bir dünya yarattıkça rasyonellik ağır bastı” denildiğinden, kişinin rasyonellik temelli bir dünya kurduğunu ve sorgulamaların da bu yönde yapıldığını anlayabiliriz. Rasyonellik “akılcılık” anlamında bir felsefi terimdir. Akla yatkınlık rasyonellik için önemlidir. Şiirin devamında göreceğimiz sorgulamaların dini boyutlarını da bu anlamda ele alabiliriz.

     Hemen devamında “Bir dünya karanlıksa Allah nasıl hisseder?” denilerek dünya hakkındaki düşünceler ile Tanrı hakkındaki düşünceler iç içe geçmiş bir şekilde sorgulanmaktadır. Bir tarafta karanlığa batmış bir dünya için azap çekilirken, diğer yandan da bu karanlık dünyanın yaratıcısı sorgulanmaktadır. Devamında sorgulamaların durduğunu, daha çok yalnızlığı ve melankoliyi görürüz; “Yalnız olmak nasılmış bu aralar anlıyorum/ Ben bu aralar gülmüyorum”. Ve başında hissettirilen soğukluğu tekrar görürüz; “Salt yağmur, salt ben, ve ekim ayazı hat safhada”. 

    Sonrasında sorgulamalara geri dönülür; “Neden orta çağ nehirlerinde ıslanır gibiyim, neden/Neden en mükemmel peygambere çok uzak gibiyim/Neden insanlar tuhaf ve ben onlardan biriyim neden ” Yazar ilk önce kendi iç dünyasını, sonrasında ise çevresini, insanları sorgulamaktadır. Descartes “düşünüyorum, öyleyse varım” ifadesini kullanan filozoftur. Bu ifadenin anlamı şudur ki, eğer biri varoluşa şüpheyle bakıyorsa, bu onun kendi başına var olduğunun kanıtıdır. Bu anlamda yazar, “Ölüm gider, ölüm gelir ki Descartes’ten de sıkıldım” ifadesini kullandığında, burada varoluşun sorgulandığını ve bu konuda düşünmenin de artık kişiyi bunalttığı sonucu çıkarılmaktadır. Yine sonrasında kullanılan “elbette mutluyum, düşünmüyorsam soluduğumu” ifadeleri de bu düşünceleri desteklemektedir. 

    Devam ederken parçanın başlarında bahsedilen bir konuya geri dönülmektedir; “dünya boydan boya cehennem kokarken/ vaat edilen bir cennet bu devlet kadar gereksiz”. Yine dünyanın kötülüğünden bahsedilirken, dini sorgulamalar da görülmektedir. Ardından da tekrar melankoliye geri dönülür; “Acımdan ölmüyorum sade hüzün tokluğu bu/Varlığında ıslanırsam gelir bulur yokluğumu/Elbette mutluyum, düşünmüyorsam soluduğumu/Allah'ım sen beni sevdiğinden mi verdin belamı”. Böylece parçanın belirli bir düzen ve ritim ile ilerlediği söylenebilir. Bir melankoli, bir sorgulama şeklinde ilerlerken aslında değişen duygu durumu da vurgulanmaktadır. Sorgulamanın getirdiği melankoli ve melankolinin getirdiği sorgulamalar parça boyunca el ele ilerlemektedir. Parça biterken ise tüm bu sorgulama ve hüznün sonucunda elde edilen sonuç yalnızca şudur; “Yaşamak filhakika saçmalık”. 

    Tüm bu sorgulamaların bir melankoli perdesine yansıtıldığını eser içerisindeki ögelerden anlayabiliriz. “Mutsuzluk, ölüm, acı, kahır, yalnızlık” gibi sözcükleri, Kanove’nin diğer eserlerinde olduğu gibi bu eserinde de görebilmekteyiz. Parça bütününe baktığımızda, genel olarak işlenen konular “sorgulamalar” başlığı altında toplanmıştır. Özetle “Menerit”, dini sorgulamalarla birlikte hayatı ve insanları da sorgulamış ve birçok sorguyu bir araya getirerek eşsiz bir sanata dönüştürmüştür.  

    Sonuç olarak, Kanove’nin eserlerinde, işlenen acı ve ölüm temaları göz önüne alındığında, varlığını sürdürmekte olan bir Ortaçağ görüntüsü çizilmektedir. Cioran Ortaçağ için şunları söyler; “Ortaçağ ölüm duygusunu çok yoğun bir şekilde tanımıştır. Ama onu son derece sanatkârane bir biçimde varlığın mahrem dokusu içine dâhil etmeyi de başarmıştır.” Kanove’nin eserlerinde de aynı şekilde yoğun bir şekilde hissedilen ölüm duygusu varken, bu duygu sanatkârane bir şekilde eserlerinin varlığına dâhil edilmiştir. Yazar Ortaçağ ile lirizmi birleştirerek dinleyicilerine bir Ortaçağ lirizmi yaşatmaktadır. 


    Yorumlar (3)
    • Abla en sevdiğin şarkısı nedir? (biliyorum seçmek zor ama seç işte :d)

      • Kanove benim için çok özel bir sanatçı. Yaptığı şeye sadece rap demek çok büyük bir haksızlık olur. Böyle bir sanatçıyı (sanatı) yakından tanıyor olduğunuz için çok şanslısınız 🤍

        • Mükemmel açıklamışsiniz gerçekten kanove bu melonkoliği hissettiren iyi bir sanatçı ,,

          Yorum Bırakın

          Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.