“Dorian Gray’ın Portresi” Oscar Wilde’ın 1891 yılında yayımlanmış bir romanıdır. Bu romanda ressam olan Basil, güzelliğiyle bilinen Dorian Gray’ın portresini çizer. Daima güzelliğin öneminden bahseden Lord Henry, Gray’in kendi görünümünü takıntı haline getirmesine neden olur. Bunun üzerine Gray, kendisinin yerine portresinin yaşlanmasını diler ve dileği gerçek olur. Ancak zaman geçtikçe portrenin yaşlandığını gören Gray’ın karakteri olumsuz yönde ilerlerken, onun bu ruh hali de portreye yansımaya başlar ve portresi çok çirkin bir hal alır. Romanın sonunda, Gray, psikolojik çöküş yaşar ve kendi sonunu getirir. Oscar Wilde, “Dorian Gray’ın Portresi” adlı eserinde narsizm ve materyalizm konularını ele alır. 

Dorian Gray, Lord Henry’nin söylemleri doğrultusunda narsist bir kişiliğe bürünür. Güzelliğine olan takıntısı Dorian’ın ilk olarak psikolojik çöküşüne daha sonraysa sonunun gelmesine neden olur. Lord Henry, Gray’e şu sözleri söyler; 

“Harikulade güzel bir yüzünüz var, Mr. Gray. Çatmayın kaşlarınızı. Sahi söylüyorum. Güzellik de bir tür dehadır, hatta dehadan daha yücedir çünkü açıklama gerektirmez. Yeryüzünün yüce olgularından biridir güzellik, güneş ışığı gibi, bahar mevsimi gibi, ay dediğimiz o gümüş kabuğun karanlık sularda yansıması gibi. Büyüklüğü sorgulanamaz. Egemenlik onun Tanrısal hakkıdır. Ona sahip olanlara prenslik bahşeder. Gülümsüyorsunuz ha? Eh, güzelliğinizi yitirdiğiniz zaman gülümsemeyeceksiniz” 

Bu sözler, Lord Henry’nin romanın başlarında dile getirdiği sözlerdir. Başlangıçta güzelliğinin pek de farkında olmayan Gray, Lord Henry ile tanıştıktan sonra narsist bir karaktere döner. Lord Henry ona, görünüşün çok önemli olduğunu öğretir; 

“Benim gözümde güzellik mucizeler mucizesidir. Görünüşe göre yargıda bulunmayanlar yalnızca sığ kişilerdir. Dünyanın gerçek gizemi görünmeyen değil, gözle görünendir...”

Bu sözlerden etkilenen Gray, kendi güzelliğinden başka bir şey düşünemez hale gelir ve bu takıntısı onu materyalizme yönlendirir. Güzel görünen eşyalara ve özellikle de kendi portresine bağlanmaya başlar. Bu portre, romanda en çok vurgulanan objedir ve ona duyulan bağlılık materyalizmi simgeler. Bu obje sonunda onu öldürecek olan objedir aynı zamanda. Narsizm ve materyalizm Gray’ın psikolojik çöküşüne ve kendi sonunu hazırlamasına neden olur. 

Sonuç olarak, “Dorian Gray’ın Portresi” narsizm ve materyalizm konularını ele alan bir romandır. Romanda Gray’ın psikolojik sorunlar yaşamasına neden olan bu iki kavram, Oscar Wilde tarafından romana aktarılmış ve “portre” ile vurgulanmıştır. Bugün hala severek okunan bu romanı henüz okumadıysanız, sizi Gray’ın narsist yolculuğuna davet ediyorum.