“BAŞLANGIÇ” FİLMİNDE BİLİNÇALTI VE BİLİNÇ DIŞI

“BAŞLANGIÇ” FİLMİNDE BİLİNÇALTI VE BİLİNÇ DIŞI
  • 8
    0
    0
    0
  • “Başlangıç”, gösterime 2010 yılında giren, bilimkurgu türündeki bir ABD filmidir. Film, Christopher Nolan tarafından yazılıp yönetilmiştir. Yayınlanmasından kısa bir süre sonra son yirmi beş yılın en iyi filmleri arasında gösterilen filmde Leonardo DiCaprio, Tom Hardy, Cillian Murphy gibi ünlü isimler yer almaktadır. Filmde Cobb karakteri, insanların bilinçaltına erişerek rüyaları kontrol etmeyi sağlayan bir makine kullanır. Bu makine sayesinde Cobb ve eşi Mal gerçek dünyadan koparak rüyalarında kendilerine yeni bir dünya yaratırlar. Ancak rüyadan uyanmak için yüksekten düşme, suya düşme, boşluğa düşme ya da rüyada ölme gibi uyarıcılara ihtiyaç vardır. Bir süre sonra rüya ile gerçeği ayırt edemeyen Mal, gerçek dünyayı rüya sanarak kendini pencereden atar. Cobb ise eşine bunu yaşattığı için pişmanlık ve suçluluk duyar. Bu suçluluk Cobb’un bilinçdışında daima yer edinir ve onu zihnen rahatsız eder. Fischer’ın rüyasına girerek onun düşüncelerini çalmak isteyen Cobb ve arkadaşları Eames ve Ariadne, rüyayı kullanarak Fischer’ın bilinçaltına girer. Rüya içinde rüya yaratarak Fischer’ın bilinçaltını kontrol etmeye çalışırken Cobb, rüyalarda sık sık eşi Mal ile karşılaşır ve bu da planlarının ara ara sekteye uğramasına neden olur. Peki, bu filmde Freud’un bilinçaltı ve bilinç dışı teknikleri nasıl kullanılmış?

    Freud’a göre, zihnimiz bir buzdağına benzer. Bilinç ve bilinçaltının bir kısmı, bu buzdağının görünen kısmını oluşturmaktadır. Buzdağının görünmeyen ve asıl kısmı ise bilinçaltının çoğundan ve bilinç dışımızdan oluşur. Rüyalarımız ise bilinç dışımızdaki tutkular, korkular, pişmanlıklar ve suçluluk gibi bastırılmış duyguları yansıtmaktadır. Bilinç dışı kontrol edilemez, bu nedenle Cobb ve arkadaşları Fischer’ın bilinçaltına girer. Bilinçaltımızın bir kısmını kendimizi zorlayarak fark edebilir ve kontrol edebiliriz. Cobb ve arkadaşları da Fischer’ın bilinçaltına girerek onun düşüncesini değiştirmeye çalışır.

    Ancak burada bir sorun vardır ki, o da Cobb’un bilinç dışında bastırılmış olan duygularıdır. Eşinin ölümünden kendini sorumlu gören Cobb, bilinç dışında var olan suçluluk ve pişmanlık duyguları nedeniyle rüyada sık sık Mal’u görür. Bu da planların sık sık sekteye uğramasına neden olur. Yani, bilinçaltı kontrol edilebildiği için düşünce hırsızları Fischer’ın bilinçaltına girerken, bilinç dışı kontrol edilemez olduğundan bu rüyalarda, Cobb’un bilinç dışındaki Mal’u görürüz.  

    Bilinçaltının nasıl kontrol edilebildiğini yalnızca Fischer’ın zihninde değil, Mal ve Cobb’un zihninde de görürüz. Mal’un ölümünden önce, uzun bir süre bir rüyanın içinde yaşayan Cobb ve Mal, bir süre sonra bu rüyaya bağımlı hale gelir. Kendilerini gerçek dünyadan kopararak bir rüyanın içinde yaşamaya başlarlar. Kendilerine bağladıkları makine sayesinde istedikleri zaman bilinçaltlarına inerek kendilerine yarattıkları yeni dünyanın içinde yaşarlar. Bu rüyadaki her şeyi istedikleri gibi kontrol edebiliyor, hatta kendilerine istedikleri evi yapabiliyorlar. Bir süre sonra ise Mal gerçek dünyadan tamamen kopar ve bu onun ölümüne neden olur.

    Sonuç olarak, “Başlangıç” filmi, Freud’un bilinçaltı ve bilinç dışı çalışmaları kullanılarak hazırlanmış olup, Freud’un rüya analizlerine odaklanmıştır. Mal Cobb’un bilinçdışını yansıtırken, Fischer’ın zihnine girmek ve onun rüyasını yönlendirmek bilinçaltını sembolize eder. Bu nedenledir ki, Cobb rüyalarda Mal’u kontrol edemez ve aniden karşısına çıkar. Mal ve Cobb’un birlikte yarattığı rüya yaşamı ise izleyiciye bilinçaltının çalışma şeklini gösterir. Bilinçaltının bir kısmının nasıl kontrol edilebilir ve şekillendirilebilir olduğu bu rüya yaşamında gösterilir. Bu filmi Freud’un rüya çalışmalarını bilerek izlemek, filme ayrı bir keyif katmakta ve izleyicide hayranlık uyandırmaktadır.


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.