Fırtına ve Komik Elementler

Fırtına ve Komik Elementler
  • 6
    0
    0
    1
  •      Shakespeare her ne kadar trajedileriyle öne çıkan bir sanatçı olsa da komedi oyunları da aynı şekilde ilgi görmüştür. Fırtına, Shakespeare’in hem öne çıkan bir komedi hem de son oyunu olarak bilindiği için büyük önem ve ilgi duyulan bir eser haline gelmiştir. Trajediler daha çok ana karakterlerin ölmesiyle bitmesi, acı ve hüzün dolu anların yaşanması ile bilinmesine rağmen komedinin amacı seyirciyi güldürmeyi amaçlamak, mutlu bir son ile bitmek ve genellikle genç aşıkların zorlukların üstesinden gelmeye çalışmasıyla romantik bir atmosfer yaratmaktır. Belki de bir trajediyle değil de izleyicisini/okuyucusunu güldürmeyi amaçlayıp Fırtına’yı ortaya çıkararak kariyerini sonlandıran Shakespeare, bu oyununda örnek olarak verdiğim güldürü elementlerinin hepsini gözler önüne sermiştir. 

         İlk olarak fırtınanın kendisini başlatan Prospero’nun yani, ana karakterimizin kardeşinin aldanmalarına gelerek halkından olması ve bir adaya mahrum kalması büyük bir şanssızlıktır. Prospero’nun intikam alma ve ona kötülük eden kişilerin bağışlanmak için kendisinden af dilemelerine mecbur hale getirme isteği ile kullandığı doğaüstü güçleri diğer karakterleri de ne kadar şanssız hale getirdiğini, insanların kurtulma pahasına girdikleri zahmetlerin onları ne kadar komik duruma düşürdüğünü de anlayabiliriz. 

    SEBASTIAN.  

    Senin durumun bana emsal olacak sevgili dostum.

    Milano’yu sen nasıl ele geçirdiysen,

    Napoli de öyle benim olacak. Çek kılıcını.

    Tek bir darbeyle ödediğin haraçtan kurtulacak 

    Ve ben Kralın sevgisini kazanacaksın. (Fırtına, II. I.)

         Sebastian’ın konuşmalarından da anlabileceğimiz gibi karakterler bir olmaya değil artık birbirlerinin kuyularını kazmaya hazır hale gelerek kendi aralarında ayrılmaya bile başlamışlardır. Bir karakterin başka bir karakterin sözleriyle beraber kardeşini öldürmeye hazır olması bile komik sayılabilecek bir durumdur. İçerisinde bulundukları kötü durumlar hepsini seyirciye bir güldürü durumu olarak geri döner. Buna verilebilecek bir diğer örnek ise Caliban, Prospero ve kızı Miranda’dan hoşlanmadığı için adada ilk karşılaştığı insanlara kölelik yapması, kendisini yalnız bırakmamaları için her şeyi yapmaya hazır olmasıdır. Oyun içerisinde sürekli bir efendi-köle sınıf ayrımı vardır. Yani, Shakespeare, aslında sınıfsal statülere de vurgu yapmak istemiş olabilir. 

         Komedi unsuru olan bir diğer etken de müziktir. Ariel’in sürekli görünmez olarak olaylara dahil olması ve şarkılar söylemesi, insanların dikkatlerini dağıtması ya da onları korkutması bir başka güldürü unsurunu ortaya çıkarıyor. Aslında Ariel’in söylediği şarkılar ya da sözler çoğunlukla birer uyarı niteliği taşımasına rağmen oyunda daha çok etkisine dikkat edilmiştir. 

    ARIEL.

    Efendim sanatını kullandı

    Ve sen dostunun tehlikede olduğunu gördü;

    Herkes hayatta kalsın

    Ve planları suya düşmesin diye beni gönderdi.

    (Ariel, Gonzalo’nun kulağına eğilerek şarkı söyler.)   

    Sen horul horul uyurken burada 

    Kuyunu kazıyor hainler yanında 

    Hem de göz göre göre, inan.

    Eğer canını seviyorsan,

    Aç gözünü şimdi hemen;

    Uyan artık, hadi uyan. (Fırtına, II. I.) 

       Ariel’in emir alarak uyguladığı sihiri, gücü karakterlerin birbirlerinr zarar vermesi durumunu çokça engellemiştir. 

         Fakat en çok öne çarpan komik element tabii ki oyunun güzel, mutlu bir son ile bitmesidir. Çünkü Prospero, her ne kadar intikam ateşi ile diğer karakterleri birbirine düşürmeyi amaçlasa da bence, kızı Miranda ve Ferdinand’ın arasında doğan aşk kalbini yumuşatan en büyük etken olmuştur. 

    PROSPERO.

    Benimki de yumuşayacak o halde.

    Sen ki “hava”dan başka bir şey değilsin;

    Sana bile bu kadar dokunduktan sonra halleri,

    Onların türünden olan 

    Ve onların hissettiği her şeyi 

    Aynen hisseden ben,

    Senden daha mı duygusuz olacağım yani?

    Bana yaptıkları hainlikler içime işledi;

    Ama akıl denen o soylu yetiyi kullanarak 

    Öfkeme karşı direniyorum.

    Bağışlama, intikamdan daha yüce bir davranıştır. 

    Pişman oldularsa, planı uygulamak bir yana,

    Surat bile asmaya gerek yok artık.

    Git serbest bırak onları Ariel.

    Büyülerimi bozacağım, duyularını geri vereceğim;

    Kendi benliklerine kavuşacaklar yeniden. (Fırtına, V. I.)

         Prospero’nun kendine yapılmış olan haksızlıklar olsa da kardeşini ve diğer karakterleri affedip onlara vermiş olduğu cezaları sonlandırması ve kızı ile Ferdinand’ın evlenmesine izin vermesiyle hem yeni bir aşk hem de küllerinden doğan bir dostluk kutlanmıştır. Böylelikle herkes muradına ermiş, mutlu bir son ile oyun sonlandırılmıştır. Her şeye rağmen bu şekilde çarpıcı bir sahneyle sonlanan Fırtına, fırtınaların dinmesiyle en komik sayılabilecek elementi ile bitmiştir. 

     

    Kaynakça:

    • Shakespeare, W., Fırtına, İstanbul, İş Bankası Kültür Yayınları, 2008.
    • Pinterest

    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.