Yazımıza başlamadan önce serimizin 1. 2. 3. 4. ve 5. içeriklerini okuyabilirsiniz.

BAŞKALARININ HAKKINA SAYGI GÖSTERİN

En tartışmalı konuların bile yapıcı bir şekilde ele alınmasına olanak sağlamak için üç kurala dikkat etmek gerekir. 1. Diğer katılımcıların görüşlerini reddetmek yanlıştır. “Böyle olmamıştı” ya da “bu doğru değil” denmez. Birisine söylediğinin doğru söylemediğini ya da yanlış olduğunu söylemek, onu kızdırmanın en kısa yoludur. Ben bu görüşüne katılmıyorum ya da olayla ilgili benim farklı bir izlenimim var demelisiniz. ''Ben'' diye konuştuğunuzda karşıt düşüncedeki kişiye saldırmadan kendi konumunuzu açıklayabilirsiniz. 2. Yüksek sesle kesinlikle konuşulmaz. Bağırmak yasaktır. Sakinlik tartışmayı mantıklı tutmanın anahtarıdır. 3. Geçmişle kavga etmek yerine gelecek üzerinde odaklanın. Geçmişte yapılmış olması gereken şeylere ve niçin yapılmadığına düşünmek yerine, atılması gereken adımlara ve durumun bundan böyle nasıl kontrol altına alınması gerektiğine yönelin.

HÜKÜM VERMEYİN

İnsanların düşüncelerine, usullerine, kendileriyle yaşadıkları deneyimlerine ve o tür insanlara ilişkin ön kabullere dayalı olarak hüküm verme yöneliminde oluruz. Bu doğal yönelimi aşmak, iletişimin en zor yanlarından biridir. Her olaya kapalı değil, açık bir görüşle yaklaşın. Karşınızdaki kişinin ne demek istediğini o sözlerini bitirinceye kadar öğrenemeyeceğinizi kabul edin. Bunu nasıl yapabilirsiniz? Şu cümleyi unutmayın: Onlara bir şans tanıyın. Özellikle etnik düşünce kalıpları yanlıştır. Çünkü bu tür ön yargılara sahip insanlar, duydukları her şeyi ön yargılarına uyacak şekilde destekleyerek çarpıtırlar. Korkular bize öğretilmiştir, istersek onlardan kurtulmayı da başarabiliriz. Ön yargıların çocukluğunuzda size öğretilmiş olduğunu kanul ederseniz, isterseniz onlardan kurtulmayı kendinize kabul ettirebilirsiniz. Kalıp ve ön yargılara bağlı kalıp kalbinizi ve aklınızı insanlara kapatmayın. Eğer amacınız insanları sınıflandırmak değil de sevmekse, onlara bir şans tanıyın.

KONTROLÜ PAYLAŞIN

Kontrolü ele almak yerine paylaşmak. Başkalarını ilgilendiren önemli bir karar almak zorunda olduğunuzda, bunu tek başınıza sonuçlandırıp bir ''oldu bitti'' halinde sunmayın. Böyle yaparsanız, başka bir seçenek olmasa bile etkilenecek olan insanlar karşı çıkacaktır.

SEÇENEKLERİ KOYUN VE KARAR ALMALARINI İSTEYİN

Her ikisi de aynı anda kabul edilebilir olan, farklı iki seçenek saptayın. Gruba her ikisini de sunun ve bir karar almalarını isteyin. İlgili kişiler, kendileri almış olduğu için karardan daha çok mutlu olacaklardır. İşiniz halkla ilişkilerle ilgiliyse, bu tekniği hiç akıldan çıkarmayın. Müşterilere ne yapmaları gerektiğini söylemek yerine, onlara iki seçenek sunun ve hangisini tercih ettiklerini sorun. ''Gelecek pazartesi saat birden önce bir randevu vermemiz mümkün değil'' demek yerine, ''Size pazartesi saat bir ya da üç için randevu verebiliriz'' demek daha uygundur. İnsanlara tercihte bulunma olanağı vermeniz, kendi adımlarının sorumluluğunu üstlenmelerini mümkün kılar ve gelişmeden daha büyük bir tatmin elde etmelerini sağlar. Görseller: 1, 2, 3