Edward Norton, birçoğumuzun
Fight Club veya
American History X ile tanıdığı bir isim. Çocukluk yıllarında tiyatroyla başlayan yolculuğuna daha sonra aktörlük ile devam eden oyuncu, rol aldığı ilk film
Primal Fear ile aslında kariyerinin ipucunu vermişti bizlere. Bu filmdeki başarısı ile Altın Küre Ödülü'nü kazanan Norton, daha sonra bir çok önemli filmde yer aldı. Filmleri kadar, doğaya ve insancıl işlere çok önem veren bir aktivist olduğunu da unutmamak gerekir. Biz de böyle yetenekli bir ismin, dikkat çekici senaryolarla buluştuğu filmleri listeledik.
The Score (2001)
Senaryosunu,
Daniel E. Taylor ve Emmy ödüllü
Kario Salem'in kaleme aldığı
The Score;
Edward Norton, Robert de Niro ve
Marlon Brando'yu bir araya getirmesiyle bile heyecanlanmamızı sağlayan bir yapım.
NYC adlı bir caz bara sahip ve aynı zamanda hırsızlık konusunda üstün yetenekleri olan
Nick Wells, artık pis işleri bırakıp sevgilisiyle evlenerek hayatına yeni bir sayfa açmak istemektedir. Ancak iş ortağı
Max'ten reddedemeyeceği bir teklif alan Nick, son bir soyguna daha karışmayı kabul eder. Gümrük ofisinde tutulan son derece değerli antik bir asayı ele geçirmeye çalışacaklardır. Daha önce hiç tanışmadıkları gümrük çalışanı
Jackie Teller'dan yardım almaya karar verirler.
Italian Job (2003)
ABD yapımı filmin başrollerini;
Mark Wahlberg,
Charlize Theron,
Edward Norton ve
Jason Statam paylaşıyor. Başrolde
Michael Caine'nin yer aldığı aynı adlı filmin yeniden çekimi olan
Italian Job, orijinali ile pek fazla benzerlik taşımıyor.
Nitelikli bir suçlu olan
Charlie Croker'ın liderliğindeki ekip, Los Angeles tarihinin en büyük trafik sıkışıklığını yaratarak, altın soygunu yapmak için zaman kazanmak isterler. Karışıklıktan kurtulabilmek için kaldırımdan gidebilecek kadar küçük bir Mini Cooper kullanırlar. Amaçları trafiği atlatıp ortadan kaybolmaktır.
The Illusionist (2006)
2006 yapımı ABD-Çek Cumhuriyeti ortak yapımı filmin başrollerini
Edward Norton ve
Jessica Biel paylaşıyor. Filmin, En İyi Görüntü Yönetimi Oscar'ı dahil olmak üzere 4 adaylığı bulunuyor.
Aristokrat bir ailenin kızı olan
Sophie, veliaht prens
Leopad ile evlenmek üzeredir. Çocukluğunda, marangoz bir ailenin çocuğu olan
Eisenheim’a olan sevgisini hiç unutmamıştır. Hisler karşılıklıdır ama ailesi tarafından desteklenmediği için birlikte olamamışlardır. Eisenheim yıllar sonra ülkesine bir illüzyonist olarak geri döner. Sophie ile karşılaşırlar ve olaylar gelişmeye başlar. Tekrar alevlenen aşkı ile birlikte Eisenheim, farkında olmadan istemediği bir savaşa girecektir.
The Painted Veil (2007)
Yönetmen koltuğunda
John Curran'ın oturduğu 2006 yapımı film, 1925'te
W. Somerset Maugham'ın çıkardığı aynı isimli romandan uyarlanmıştır. Filmin başrollerini
Edward Norton ve
Naomi Watts paylaşmaktadır. Film Bağımsız Ruh En İyi Erkek Oyuncu ve Bağımsız Ruh En İyi Senaryo Ödülü'nü kazanmıştır.
Dr. Walter'ın uzmanlık alanı enfeksiyona neden olan hastalıklardır. İşine fazlasıyla bağlı olması karısı
Kitty ile arasını açmaktadır. Ancak Dr. Walter bunu aldatıldığını öğrenene kadar farkedemez. Bu olayın ardından Dr. Walter, Çin'in kolera salgınıyla mücadele edilen bir köyünde hekimlik yapmayı kabul eder. Köye giden Dr. Walter ve eşi Kitty için artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacaktır.
Pride and Glory (2009)
2009 yapımı dram-polisiye türündeki filmin başrolleri
Edward Norton ve
Colin Farrell ikilisi paylaşıyor.
New York'ta bir gecede 4 polis memuru pusuya düşürülerek öldürülür. Departman hemen harekete geçer. Şehrin en iyi detektifi
Ray Tierney davaya bakacaktır. Başta öldürülen polislerin ailesiyle de ilişkisi olduğu için davadan çekinen Ray, daha sonra davayı kabul etmek zorunda kalır. Ancak her soru başka soruyu doğurur.
Dürüstlük, onur, sadakat, aile... Hangisinden vazgeçerdiniz?
Kaynak :
1
Yorum Bırakın