Ünlü Rönesans sanatçılarından Masaccio, tam adıyla Tomasso di Giovanni di Simone Cassa 1401 yılında doğmuş ve 1428’de ölmesine rağmen kısa hayatında önemli eserlere imza atmıştır. Bu önemli eserlerden biri de Tribute Money (Vergi Parası) olmuştur. Floransa’da erken Rönesans dönemi dendiğinde aklımıza gelen ilk eserlerden biri olan bu duvar resmi, Santa Maria del Carmine Kilisesi'ndeki, Brancacci şapelinde bulunmaktadır. Şapelde bulunan tüm freskler St. Peter’in hayatından kesitlere yer vermektedir. Bu eseri önemli kılan baş unsur; tek bir fresk içinde üç farklı sahne anlatılmasıdır. Anlatılan konu ise, Romalı bir vergi toplayıcısının İsa ve havarilerinden sınırı geçmek için para talep etmesidir. Fakat ne İsa’nın ne de on iki havarisinin parası vardır. Bunun üzerine resmin tam ortasına konumlandırılmış olarak gördüğümüz, mavi-pembe kıyafetli İsa; St.Peter’a dönüp parmağıyla işaret ederek, karşılarındaki insanı gücendirmemek adına, gölden tutabildiği ilk balığın ağzını açmasını ve bu balığın ağzından para çıkacağını söyler. İlk sahnemiz eserin ortasından başlar ve sola doğru devam eder; orta kısımda St. Peter’i İsa ile aynı tarafı, işaret ederken görüyoruz. Sol tarafta ise parayı bulmak üzere balık tutulan sahne karşımızda. Bu sahnemiz de son bulduğunda ise sağ tarafta kendisi vergi toplayıcısına para verirken tasvir edilmiştir; genele baktığımızda zamanın akışıyla birlikte St.Peter’e üç, vergi toplayıcısına ise iki kere yer verilmiştir ve bu dini olay tek bir eserde anlatılmıştır. Peki neden bu kadar önemlidir Masaccio’nun bu eseri? Masaccio’nun eserlerinde tasvir ettiği insan figürler fazlasıyla realistiktir fakat kişilerin biraz daha idealize edildiği, düzeltildiği bir gerçekliktir bu. Tribute Money eseri ortaya konulmadan önce hiç bu kadar gerçekçi görünen figürler resmedilmemişti diyebiliriz. Bu yüzden Masaccio bir çığır açmıştır. Bu kadar gerçek görünen bu figürlere ise yakından baktığımızda suratlarında hiçbir duygu barındırmadıklarını görüyoruz; neredeyse birer maske takmış gibidir surat ifadeleri. İç dünyalarında ne yaşadıklarını anlayamadığımız bu figürler, sadece vücut dilleri ile bir şeyleri ifade eder gibi görünüyorlar. Bunun sebebi de Masaccio’nun eserlerini yaptığı zamanda gerçek bir modeli olmamasıdır; o, eski Yunan heykellerine bakarak resimlerindeki insanları şekillendirmiştir. Hatta vergi toplayıcısının arkası dönük pozu adeta bu heykellerdeki contraposto duruşuyla aynıdır, bir ayak tam yere basmazken tüm ağırlığın diğer ayakta olduğu duruştur contraposto. Bunun dışında Masaccio bu eserinde çizgisel ve atmosferik perspektifi de uyguladığı için büyük önem taşır. Eserde kullanılan ve arkaya doğru gidildikçe küçülen; merdiven, bina gibi yapıların kaybolma noktası İsa’nın başının üstüdür, dikkatle bakıldığında çizgisel perspektif iyi bir şekilde uygulanmıştır. Ayrıca arkadaki dağların renklerinin soluklaşması ve belirginliğinin azalması da atmosferik perspektifin kullanımından kaynaklanmaktadır. Tüm bu özelliklerinden dolayı Masaccio, Rönesans resmine adını altın harflerle kazımış hatta bir devri başlatmış diyebiliriz. Kaynak 1,2