"Kanagawa Açıklarında Büyük Dalga" ya da bilinen adıyla sadece "Büyük Dalga", Katsushika Hokusai’nin Edo Dönemi’nde ürettiği ve şüphesiz en çok bilinen eseridir. Bu eserdeki dalga tasviri birçok reklam kampanyasında ve posterde kullanılmıştır, hatta o kadar ünlenmiştir ki Whatsapp bu eserdeki dalgayı emoji haline getirmiştir. Günümüzün önemli çağdaş sanatçılarından Ai Weiwei de bu eserden esinlenerek “Dalga” isimli bir seramikle, 2004 yılında yaşanan tsunamilere atıfta bulunmuştur.                     Hokusai bu eserini üretirken, kolayca çoğaltmayı sağlayan bir teknik olan ahşap baskı tekniğini kullanmış ve amacına ulaşıp binlerce kopyasını üreterek ucuz meblağlara satmıştır. Buradaki amaç, makul fiyat sayesinde herkesin sanata erişimini sağlamaktır. Sanatçının yaptığı bu eser “ukiyo e tekniği” ile anılır ve Türkçe’ye "değişen, akıp giden dünya resimleri" olarak çevrilebilir. Büyük Dalga, Hokusai’nin “Otuz Altı Fuji Dağı Manzarası” adlı serisinde en çok öne çıkmış olanıdır. Bu serideki eserlerin hepsinde Fuji Dağı yer almaktadır ama dağ her zaman ön plana çıkarılmamıştır; tıpkı bu eserde olduğu gibi. Fuji Dağı, Şintoizm ve Budizm dinlerinde önemli yer tutan bir doğa unsurudur; dağ başka dünyaya açılan bir geçit olarak görülür ve inananlar buraya kutsal ziyaretler gerçekleştirir. Aslında eser hazırlanırken tüm amaç Japonya’nın en yüksek dağı olan Fuji Dağı’na dikkat çekmek olsa da, bu eserde direkt olarak gösterilmez. Aksine devasa dalgaların arkasından küçük bir detay olarak bize göz kırpar Fuji. Kompozisyon açısından bakıldığındaysa aslında önemli noktanın bu dağ olduğunu anlarız çünkü manzaranın tam ortasına konumlandırılmış, eserin merkezinde yerini almıştır. Bunun yanı sıra, heybetli dalgalardan en yüksekte olanın aşağı doğru akan köpüklerini takip ettiğimizde de yine Fuji Dağı’na yönlendirilmiş oluruz. Ana konumuz olan Fuji Dağı’nı bir yana bıraktığımızda ise, ilk bakışta bu olağanüstü dalgaların, aslında tekneleriyle açılan insanlara büyük zorluklar yaşattığını görmekteyiz; insanlar dalgaların içinde yaşam mücadelesi vermektedirler. İnsan ve doğa arasındaki çekişmeyi ve daha genel konuşacak olursak, aslında doğanın insandan daha güçlü ve ihtişamlı olduğunu gösterir bize Hokusai. Doğanın getirdiklerinin yanında insanın küçüklüğü ve çaresizliğidir eserle verilmek istenen mesaj. Konusu ve içindeki elementler dışında, kullanılan renkler de ününün artmasını sağlamıştır elbette. Kendi içinde büsbütün bir ahenk yaratır renkler bu eserde; dalgaların köpükleri ve dağın üstündeki karın beyazı, yine dalganın alt kısmındaki ve dağın gövdesindeki mavi birbirleriyle aynıdır ve bu da öğeler arasında bir bağlantı kurar, onları birleştirir. Büyük Dalga, 1829-1832 yılları arasında üretilmiş olmasına rağmen, içinde bulunduğu Edo Dönemi’nin kısıtlamaları nedeniyle Hokusai’nin bu eserinin dünyaya açılması geç olmuştur. Eserin Avrupa’ya ulaşmasıyla birçok sanatçıya ilham kaynağı olması da bir olmuştur. Sizce de Asya Sanatı’na ait bu başyapıt her yönüyle ilham veren bir eser değil mi?   Kaynak 1 , 2, 3