Ahlat Ağacı: Fani Karasinekler

Ahlat Ağacı: Fani Karasinekler
  • 0
    0
    0
    0
  • Öncelikle belirtmek isteriz ki bu bir teori yazısı. Şu an anlatacaklarımızdan tam emin değiliz fakat ne kadar yanlış olma ihtimali varsa, bir o kadar da doğru olma ihtimali var... Yönetmenliğini Nuri Bilge Ceylan'ın yapmış olduğu 2018 çıkışlı Ahlat Ağacı, ilk gösterimini 71. Cannes Film Festivali'nde yaptı. 91. Akademi Ödülleri'nde Yabancı Dilde En İyi Film Ödülü kategorisinde yarışmak üzere Türkiye'nin aday adayı olarak gösterilmeyi başardı ancak aday olamadı. Nuri Bilge Ceylan'ın diğer filmlerinde olduğu gibi bu film de sanatsal yönüyle öne çıkıyor. Bu yazımızda ise Ahlat Ağacı filminde ilgimizi çeken bir durumu anlatacağız. Keyifli okumalar. Ahlat Ağacı oldukça bol diyaloglu bir film. Filmin birçok yerinde ise durağan görüntüler var ve böyle filmleri izlemeye alışık olmayan birine sıkıcı gelebilir. Filmde her ne kadar ufak kurgu hataları olsa da ne anlatmak istediğini izleyiciye çok güzel veriyor. Nuri Bilge Ceylan'ı farklı kılan şey de bu işte. İzleyiciyi anlatmak istediği şeye çok iyi odaklıyor. Nuri Bilge Ceylan, filmlerinde kapalı anlatımı seven bir yönetmen. Filmlerini izleyen kitlenin onu bu kadar çok sevmesi belki de bu anlatım biçimi yüzünden. Filmde dikkatimizi çeken konu ise tam olarak bu. Yan karakterler ne zaman olumsuz bir surat ifadesine bürünse görüntüye karasinek giriyor. Sanki bunun habercisi gibi. Karasinek görmek bazı inançlarda da hayatınızda yaşayacağınız zorlukların habercisi anlamına geliyor. Özellikle kahve falında bu inanç aşırı benimsenmiş bir durumda. Altta gördüğümüz sahnelerde ise karakterler ne zaman kötü niyetli bir hal alsa görüntüye birden karasinek giriyor. Bence bu olayın bu kadar fazla sahnede gerçekleşmesi bunun tesadüf olma ihtimalini düşürüyor. 1400'lü yıllarda Petrus Christus tarafından çizilen Carthusian portresinde, çizilen sineğin dinî sembolleri canlı tutmak amacıyla çizildiği düşünülüyor. Bu dönemde çizilen dinî portrelerde sürekli tabloların bir yerinde karasinek görmek mümkün. Çizilen sineğin faniliğe ve şeytana çağrışım yaptığına inanılıyor. Trompe l'oeil akımının ilk örneklerinden olan bu eser New York Metropolitan Sanat Müzesi'nde sergileniyor. Bu durum Godfather serisindeki portakal sembolüyle de benzerlik göstermekte. Filmde ne zaman bir mafya karakteri elinde portakalla gelse bir şiddet, bir ölüm gerçekleşiyordu. Sanki portakallar şiddet ve ölümün habercisiymiş gibi. Nuri Bilge Ceylan bu filminde kara sinekleri sahnelerde bilinçli olarak mı kullandı emin değiliz. Sadece dikkat çeken bir ayrıntı olduğu için araştıralım dedik. Şimdilik bir teori olsa da Nuri Bilge Ceylan gibi bir yönetmenin bunu düşünmesi hiç de sıra dışı olmazdı. Bu yazıyı yazarken ilham aldığımız Tufan Şimşekcan'a çok teşekkür ederiz.

    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.