Harvard'lı iki felsefe profesöründen ''güldürürken düşündüren'' bir Stand-Up.
Felsefe bilimi birçok insana sıkıcı ve gereksiz gelebilir lakin sorunumuzun kaynağı acaba doğru eser ve kaynak ile bu okyanusa açılmamak olabilir mi? Felsefe okumak istiyorum, öğrenmek istiyorum, felsefi akımlara hakim olmak istiyorum diyorsanız, başlığı altında toplaştığımız bu nadide felsefi eser tam da arayıpta bulamadığınız o felsefeye başlangıç kitabı olmaya aday.
Merak etmek için bilmediğinizi hissetmeniz, bilmeniz gerekmektedir. Bunun farkında olan kişiler birey olma yolunda ilk adımı atmaktadır. İnsan bedeni, siyaset, toplum sosyolojisi, bilim, din, bilgi ve bunun gibi bir çok konu felsefe öğretisinin temelini oluşturan hatta daha düşünsel bir deyişle felsefeyi felsefe yapan konulardır. İnsan bilgisinin tarihsel süreçte de ne denli değiştiğinin, geliştiğinin göstergesi olan felsefeyi fıkralarla ele alalım. Gülerken düşünelim. Düşünürken düşünsel hazzın zirvelerine doğru yol alalım.
Dikkat! Dikkat! Lütfen gülümsemek için doğru konuma geçiniz! Fıkra geliyor!
*Adamın birisi manzara hevesiyle dağlarda dolanırken dengesini kaybedip uçuruma yuvarlanır ve nihayet düşüşünü engelleyecek bir dal yakalayana kadar metrelerce düşer. Ancak ne dal sağlamdır ne de gücü sonsuza dek dayanabilecektir. Umutsuzca haykırır: '' İmdat! İmdat! Yardım edecek kimse yok mu?''
Yukarı bakar ama masmavi gökten başka hiçbir şey göremez. Derken birden gök yarılır ve son derece parlak bir ışık üzerine düşer. Ardından gür bir ses duyulur: ''Ben varım, oğlum. Bırak dalı, gel kucağıma...''
Adam bir an düşünür ve bir daha haykırır: ''Başka kimse yok mu? ''
Kısacası, aşağıda uçurum varken bir dala tutunmak terazinin akıl yanının ağır basması demektir.
Bir fıkra daha sesleri duymaktayız. Farklı bir konudan bir fıkra daha okuyalım.
**Ressam: Nasıl gidiyor benim resimler?
Galeri sahibi: Haberler hem iyi hem kötü... Dün bir adam geldi ve senin, ölümünden sonra eserleri büyük değer kazanacak ressamlardan olup olmadığını sordu. Kesinlikle öyle deyince tuttu, galeride ne kadar resmin varsa aldı.
Ressam: E, harika yahu! Kötü haber neymiş peki?
Galeri sahibi: Demin bahsettiğim adam, doktorundu.
Okuduğumuz fıkralar Tasso ve Dimitri adlı iki karakterimiz arasında geçmektedir. Dimitri didaktik bir dille Tasso'ya felsefe öğretisini açıklamaktadır. Bu açıklamalardan fıkralarda hangi felsefi akımın hüküm sürdüğünü anlamaktayız.
Okurken güldüren, güldürürken düşündüren bu eseri okurken keyif duyacağınızı garanti ederiz. Felesefeye giriş için en ideal birkaç kitaptan biri olduğunu düşünmekteyiz. Şimdiden keyifli okumalar dileriz.
Kaynak: Platon Kolunda Bir Gün Kolunda Bir Ornitorenkle Bara Girer - Thomas Cathcart & Daniel Klein Aylak Kitap
* Epistemoloji (s.52)
** Varoluşçuluk (s.118)
Felsefespri
Felsefe bilimi birçok insana sıkıcı ve gereksiz gelebilir lakin sorunumuzun kaynağı acaba doğru eser ve kaynak ile bu okyanusa açılmamak olabilir mi? Felsefe okumak istiyorum, öğrenmek istiyorum, felsefi akımlara hakim olmak istiyorum diyorsanız, başlığı altında toplaştığımız bu nadide felsefi eser tam da arayıpta bulamadığınız o felsefeye başlangıç kitabı olmaya aday.
Merak etmek için bilmediğinizi hissetmeniz, bilmeniz gerekmektedir. Bunun farkında olan kişiler birey olma yolunda ilk adımı atmaktadır. İnsan bedeni, siyaset, toplum sosyolojisi, bilim, din, bilgi ve bunun gibi bir çok konu felsefe öğretisinin temelini oluşturan hatta daha düşünsel bir deyişle felsefeyi felsefe yapan konulardır. İnsan bilgisinin tarihsel süreçte de ne denli değiştiğinin, geliştiğinin göstergesi olan felsefeyi fıkralarla ele alalım. Gülerken düşünelim. Düşünürken düşünsel hazzın zirvelerine doğru yol alalım.
Dikkat! Dikkat! Lütfen gülümsemek için doğru konuma geçiniz! Fıkra geliyor!
*Adamın birisi manzara hevesiyle dağlarda dolanırken dengesini kaybedip uçuruma yuvarlanır ve nihayet düşüşünü engelleyecek bir dal yakalayana kadar metrelerce düşer. Ancak ne dal sağlamdır ne de gücü sonsuza dek dayanabilecektir. Umutsuzca haykırır: '' İmdat! İmdat! Yardım edecek kimse yok mu?''
Yukarı bakar ama masmavi gökten başka hiçbir şey göremez. Derken birden gök yarılır ve son derece parlak bir ışık üzerine düşer. Ardından gür bir ses duyulur: ''Ben varım, oğlum. Bırak dalı, gel kucağıma...''
Adam bir an düşünür ve bir daha haykırır: ''Başka kimse yok mu? ''
Kısacası, aşağıda uçurum varken bir dala tutunmak terazinin akıl yanının ağır basması demektir.
Bir fıkra daha sesleri duymaktayız. Farklı bir konudan bir fıkra daha okuyalım.
**Ressam: Nasıl gidiyor benim resimler?
Galeri sahibi: Haberler hem iyi hem kötü... Dün bir adam geldi ve senin, ölümünden sonra eserleri büyük değer kazanacak ressamlardan olup olmadığını sordu. Kesinlikle öyle deyince tuttu, galeride ne kadar resmin varsa aldı.
Ressam: E, harika yahu! Kötü haber neymiş peki?
Galeri sahibi: Demin bahsettiğim adam, doktorundu.
Okuduğumuz fıkralar Tasso ve Dimitri adlı iki karakterimiz arasında geçmektedir. Dimitri didaktik bir dille Tasso'ya felsefe öğretisini açıklamaktadır. Bu açıklamalardan fıkralarda hangi felsefi akımın hüküm sürdüğünü anlamaktayız.
Okurken güldüren, güldürürken düşündüren bu eseri okurken keyif duyacağınızı garanti ederiz. Felesefeye giriş için en ideal birkaç kitaptan biri olduğunu düşünmekteyiz. Şimdiden keyifli okumalar dileriz.
Kaynak: Platon Kolunda Bir Gün Kolunda Bir Ornitorenkle Bara Girer - Thomas Cathcart & Daniel Klein Aylak Kitap
* Epistemoloji (s.52)
** Varoluşçuluk (s.118)
Yorum Bırakın