Ecnebi Devletlere Yaranmak için Şehit Edilen Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey

Ecnebi Devletlere Yaranmak için Şehit Edilen Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey
  • 3
    0
    0
    2
  • 1884 yılında Beyrut’ta doğan Kemal Bey, Antalya ve İzmir liselerinde okuduktan sonra Mekteb-i Mülkiye Şahane'den pek iyi derece ile mezun oldu.1909 yılında başladığı Kaymakamlık görevi sırasında Doyran, Gebze Karamürsel ve son olarak Boğazlıyan Kaymakamı olarak görev yaptı.

    1915 Olayları

    1.Dünya Savaşı, Osmanlı Devleti açısından birçok cephede verilen mücadele ve yabancı devletlerin kışkırtması ile Anadolu coğrafyasının çeşitli yerlerinde çıkan isyanlar nedeniyle hayli zor geçerken Osmanlı topraklarında yaşayan Ermeni azınlıkların bir kısmı, savaştan daha önce kurulan örgütler vasıtasıyla (Bkz. Taşnak ve Hınçak) Osmanlı ile savaşta olan Rus taraflarına geçerek yerli halkın üzerine korku saçarak çeşitli saldırı ve katliamlar gerçekleştirdiler.

    Öyledir ki, Kazım Karabekir’in kızı Timsal Karabekir “1915 Olaylarına" ilişkin olarak 2009 yılında katılmış olduğu Fatih Altaylının sunmuş olduğu “Teke Tek” programında “Babam diyor ki, "Erzurum'a o kadar yaklaştım ki, artık insanların dişlerini görecek kadar yakınlarındayım. Gülerek beni karşılıyorlar. Biraz daha yaklaştığımda ortada bir gayri tabiilik hissettim. Bu insanlar hiç kımıldamıyordu. Daha yaklaştığımda ızdırapla gördüm ki, her biri canlı canlı kazığa oturtulmuştu. Izdıraptan yüzleri kasılmıştı; gülmüyorlardı! Babam şöyle ifade ediyordu: Allah benim gözümle gördüklerimi dünya üzerinde hiçbir göze göstermesin.” Şeklinde ifade ederek bu dönemde gerçekleşen saldırıların ve katliamların boyutunu belirtmiştir.

    Osmanlı Devleti’nde iktidarda yer alan “İttihat ve Terakki Partisi” de bu olaylar karşısında halkın can ve mal güvenliğinin sağlanmasına yönelik olarak bazı bölgelerde yer alan Ermeni vatandaşların yurdun başka bölgelerine nakledilmesine karar verdi. Bahsi geçen karar çerçevesinde gerçekleşen nakil sırasında gerek hava şartları, gerek çetelerin saldırıları neticesinde sevk edilen kişiler can ve mal kayıplarına uğradılar.

    Bu süreçte Yozgat’ın Boğazlıyan ilçesinde yer alan Ermenilerin ise Suriye’ye nakline karar verildi. Bu karara ilişkin de Boğazlıyan kaymakamı Kemal Bey görevlendirildi.

    Savaş Sonrası Süreç

    Osmanlı Devleti’nin 1. Dünya Savaşı sonucunda mağlup olmasının ardından İktidardaki “İttihat ve Terakki Fırkası” dağılmış yerine iktidara “Hürriyet ve İtilaf Fırkası” gelmişti. Yeni hükümetin gelişi ile beraber eski hükümet ile bağlantılı olan bürokratların görevine son verilerek yerlerine yeni hükümete yakın bürokratlar getirildi.

    Görevden alınan bürokratlar hakkında çokça inceleme ve soruşturma sürdürülürken 24 Kasım 1918’de Tevfik Paşa Hükümeti, Saray Hükümetinden İngilizlerin beklentisi doğrultusunda tehcir suçlarını araştırmaya yönelik olarak “Tahkikat-ı Fecayii Komisyonu”nu kurdu. Anadolu, 7 bölgeye ayrılıp bölgelere tehcir soruşturma heyeti gönderilerek tehcir suçlularını yargılama üzere 1918’de Harp Divanı kuruldu.

    7 Ocak 1919’da İngiliz Yüksek Komiseri Calthorpe, Tevfik Paşa hükümetinin Dışişleri Bakanı Mustafa Reşit Paşa ile görüştü. Yapılan görüşmede İngiliz Komiseri “Sürgün” yerine “Kırım” sözcüğü kullandı. Mustafa Reşit Paşa, Calthorpe’a “Ermeni Kırımı konusunda bir sıkıyönetim mahkemesi kurulduğunu, suçluların yargılamaya başlandığını, biraz zaman bahşedilirse adaletin yerini bulacağını” söyledi.

    Aynı gün Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey, Ermeni kırımı suçlamasıyla İstanbul’da tutuklanıp Bekirağa Bölüğü’ne hapsedildi.

    Saray Hükümeti, Vahdettin’in fazla zaman geçirilmeden İngilizler’in isteği doğrultusunda tutuklamaların yapılmasını istemesi üzerine İngilizlerin “Black List” adını verdikleri listeye göre tutuklamalara başladı. Bu tutuklamalar ile Ocak 1919’da çok sayıda yurtsever “İngiliz Esirlere Kötü Davranmak” ve “Tehcir suçlusu” olarak tutuklanarak Bekirağa Bölüğü’ne hapsedildi.

    Tevfik paşa hükümeti, Danimarka, Hollanda, İsveç ve İspanya hükümetlerine başvurarak tehcir komisyonuna üye göndermelerini istese de İngilizler bu isteğe karşı çıkarak tarafsız bir yargılama sürdürülmesinin önüne geçmek istediler. Zira iddia edildiği üzere tehcir kararının “Kırım” olmadığının anlaşılmasını istemiyorlardı.

    Padişah Vahdettin, Tevfik Paşa hükümetinin yerine İngilizlerin isteklerini karşılamakta daha yeterli olacak Damat Ferit Hükümeti kurdu. 4 Mart 1919’da kurulan Damat Ferit hükümeti, 10 Mart 1919’da adeta bir insan avı başlatarak kara listedeki isimleri tutuklattı. İngilizler, 15 Mart – 7 Nisan 1919 arasında Damat Ferit Hükümeti’ne 61 kişilik bir kara liste vererek listedeki isimlerin “Ermeni Kırımından” sanık olarak tutuklanmasını sağladı.

    Milli şehidin İdamı

    Kaymakam Kemal Bey, tutuklandığı süreçten sonra 18 duruşmada bitirilen ve iki ay süren öncesinde Kemal Bey’in beraat ettiği ve sonrasında tekrar yargılandığı, çelişkili beyanların, yalan tanıkların olduğu bir süreçten sonra Ermeni tanıkların beyanlarına dayanılarak 8 Nisan 1919’da idama mahkum edildi.

    Padişah Vahdettin, Kemal Bey’in idam kararını onaylamak için şeyhülislamdan fetva istedi. Şeyhülislam Mustafa Sabri bey tarafından hazırlanan idam fetvasını kabul etmeyen Padişah Vahdettin, fetvayı geri göndermesine rağmen bu fetvanın düzeltilmesini beklemeden 9 Nisan 1919’da idam kararnamesini imzaladı.

    10 Nisan 1919 Perşembe günü Kemal Bey, Beyazıt Meydanı’nda idam edildi. Cenaze töreninden önceki son sözlerinde Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey; “Ben bir Türk memuruyum. Aldığım emri yerine getirdim. Vazifemi yaptığıma vicdanım emindir. Sizlere yemin ederim ki ben masumum. Son sözüm bugün de budur, yarın da budur. Ecnebi devletlere yaranmak için beni asıyorlar. Eğer adalet buna diyorlarsa, kahrolsun böyle adalet. Benim sevgili kardeşlerim asil Türk milletine çocuklarımı emanet ediyorum. Bu kahraman millet, elbette onlara bakacaktır. Vatan uğruna cephede ölen bir insan gibi şehit gidiyorum. Allah vatana, millete zeval vermesin!" diyerek suçlamalara karşı çıktı.

    Cenaze töreni milli bir isyana dönüşen Kemal Bey, Kadıköy Kuşdili’nde defnedildi. Şeyhülislam Fetvası ise 11 Nisan 1919’da verildi.

    Cenazesine Milli Mücadele yanlısı gruplar, eski Teşkilat-ı Mahsusa görevlileri, Mülkiye ve Tıbbiye gibi çeşitli okullardan öğrenciler ve diğer vatanseverler katıldı. İşgale karşı ve Saltanat'a tepkili bazı kurumlar bayraklarını yarıya indirdi.

    Damat Ferit Paşa'nın başında olduğu Osmanlı Hükûmeti, Mehmed Kemal Bey'in cenaze töreninin İngiliz işgaline karşı bir direniş eylemine dönüşebileceğinden korkarak bir bildiri yayınladı ve cenazeye katılanları tutuklamakla tehdit etti. Lakin muhtemelen daha büyük tepkilerin gelmesinden korkarak bir eylemde bulunmadı.

    Dört yıl sonra TBMM, 14 Ekim 1922 yılında, Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey’i “Milli Şehit” ilan etti. Ailesine maaş bağladı.

    Kaynakça:

    1- https://tr.wikipedia.org/wiki/Mehmed_Kemal

    2- Meydan, Sinan (2021) "Yakın Tarih İçin Pusula" İnkılap Kitabevi s. 43-44


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.