Three Billboards Outside Ebbing, Missouri belki bu sene En İyi Film dalında Akademi Ödülü’ne kavuşamadı ancak filmin oyuncularından Sam Rockwell En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu, Frances McDormand ise En İyi Kadın Oyuncu dalında ödüle layık görüldü. Filmi izlediyseniz bu iki ismin, aldıkları ödüllere layık performanslar sergilediklerini anlamışsınızdır. Woody Harrelson da bu filmdeki rolüyle En İyi Erkek Oyuncu ödülüne aday oldu ama ödülü Darkest Hour filmindeki Churchill rolüyle Gary Oldman’a kaptırdı. Ödülü alamamış olsa da onun performansı da muhteşemdi.
Film, kızı vahşice tecavüze uğrayıp öldürülen Mildred Hayes adlı bir kadının kızının katilini ortaya çıkaramamış olan polis teşkilatına tepkisini göstermek için üç tane reklam panosunu kiralamasıyla başlıyor. Filmin geçtiği yer Amerika’nın Missouri eyaletinin Ebbing adlı küçük bir kasabası. Dolayısıyla bu küçük kasabada Hayes’in tepkisi büyük yankı uyandırıyor. Özellikle Ebbing Polis Teşkilatı’nın başında bulunan Şef Willoughby’i tepkisinin merkezi olarak belirleyen Hayes, bu tepkisinden dolayı kasabadaki diğer insanların nefretini kazanıyor. Peki bu filmde işlenen dram dolu hikâye, gerçek hayatta yaşandı mı? Kızı vahşice katledilen bir kadın, kızının katilinin bulunamaması sonucunda polise böyle sıra dışı bir tepkide bulundu mu? Muhtemelen filmi izleyenlerin akıllarında bu soru belirmiştir.
Yönetmen ve senarist Martin McDonagh’ın bu soruya bir yanıtı var. McDonagh’a göre filmin hikâyesi kısmen gerçek... Ünlü yönetmen, hikâyenin ilham kaynağının Amerika’ya yaptığı bir ziyaret sırasında Teksas’ta gördüğü reklam panolarındaki mesaj olduğunu belirtti. Teksas’taki o panoda bulunan mesaj, çözülememiş bir suç için polislere ithafen yazılmıştı ve McDonagh’a göre oldukça acı vericiydi. O an yönetmenin aklında sürekli bu mesaj vardı. Nasıl bir acı bu mesajı reklam panolarına yazdırmıştı? Muhtemelen bunu yapan ya da yaptıran kişi oldukça cesur aynı zamanda da çok öfkeliydi.
Her ne kadar mesajın arkasındaki hikâyeyi tam olarak öğrenemese de o mesaj, McDonagh’ın Mildred Hayes’i yaratmasına olanak sağladı. Yönetmen mesajı yazan ya da yazdıran kişinin kim olduğunu da öğrenememişti ancak tahminleri o kişinin bir anne olduğu yönündeydi. Bu kadar acılı, öfkeli ve cesur olması, o mesajı yazan kişinin evladını bir suça kurban vermiş bir anne olabileceği fikrini destekliyordu. Tüm bunlar McDonagh’ın cesur, acılı ve öfkeli bir anne olan Mildred Hayes’i ortaya çıkarması için yeterliydi.
Her ne kadar McDonagh, filmde bu panolardaki mesajları yazdıran kişi olarak bir anneyi seçmiş olsa da Teksas’ta bulunan panoların arkasındaki kişi bir baba... Teksas, Vidor’da yaşayan James Fulton, McDonagh’ı etkileyen o mesajların arkasındaki kişi... O mesajların sebebi ise 1991 yılında vahşice katledilen 35 yaşındaki kızı Kathy Page... Tıpkı filmde Ashley Hayes’in başına geldiği gibi Kathy Page için de adalet sağlanamadı. Bunun üzerine acılı baba da tepkisini reklam panolarındaki o acı dolu mesajla göstermeyi seçti.
Fulton, panolardaki mesajda Vidor Polisi’nin kızının davasını eline yüzüne bulaştırdığını, katilden bir itiraf beklediğini ve bu olayın diğer insanların başına gelebileceğini belirtti. Filmde Mildred Hayes de 3 farklı panoya, kızının tecavüz edilerek öldürüldüğünü, hala bir tutuklamanın olmadığını yazdırmış ve bunun nasıl olabileceğini Şef Willoughby’e sormuştu. Fulton, eski anıları canlandırabileceği için ilk başta filmi izlemek istemedi. Fulton’ın diğer kızı Kathy Page’in kardeşi Sherry ise filmi izlerken oldukça gururlandığını belirtti. Filmde Mildred Hayes’in aynı kendi babası gibi adalet aramasının oldukça gurur verici bir şey olduğunu söyleyen Sherry, filmdeki bazı sahneleri gözleri yaşlı olarak izlediğini söyledi.
Kathy Page, öldürüldüğünde 35 yaşında iki genç kızın annesiydi. Hayatı boyunca Vidor’da yaşayan Page, burada garsonluk yapmaktaydı. Ailesi tarafından oldukça sosyal ve neşe dolu olarak nitelendirilen Kathy, 1981 yılında 21 yaşındayken Steve Page ile evlendi. Bir sigortacı olan Steve Page, ilk başta Kathy’nin ailesinin de onayını aldı. Kathy’nin bir diğer ablası Diane Daigle de verdiği bir demeçte Steve’in iyi bir insan gibi göründüğünü söyledi. Aynı şekilde Kathy’nin babası James Fulton da Steve’in iyi biri olduğunu düşünmüştü.
Kathy’nin diğer ablası Sherry ise Steve’in her zaman çok kibirli biri olduğundan şüphelendiğini belirtti. Sherry, kardeşinin Steve ile evlenmesini istemediğini de söyledi. Ablasına rağmen Kathy, Steve ile evlendi ve çiften Erin ve Monica adında iki kızı oldu. Bir süre sonra çiftin ilişkisi zarar görmeye başladı. İkili sürekli kavga ediyordu. Bu tartışmaların sonunda Kathy, boşanmak istediğini Steve’e iletti. Kathy, Steve ile olan ilişkisini dostça bitirmek istedi. Böylece 1991 yılında çiftin ilişkisi noktalandı. Kathy’nin ablası Sherry, Steve’in kardeşini dövdüğünü de iddia etti. Söylediğine göre kardeşi Kathy’nin kolunda morluklar görmüştü.
1991 yılının 13 Mayıs günü Steve Page, başka bir daireye taşınmasına rağmen çocuklarıyla ilgilenmek için boşanmadan önce yaşadığı eve geri döndü. O sıralarda Kathy ise bir arkadaşıyla dışardaydı. Birlikte zaman geçirdiği arkadaşı Tom, gece 2’de Kathy’nin apar topar yanından ayrıldığını söyledi. Bu Kathy’nin son kez canlı olarak görülüşüydü.
Aynı gece 3 ya da 4 saat sonra 35 yaşındaki kadının cesedi arabasının bagajında bulundu. Dövülmüş ve boğulmuştu. Daha sonra ise Kathy’nin tecavüze uğradığını da iddia edildi. Kathy’nin bulunduğu yerde çok fazla kan bulunmaması, onun başka bir yerde öldürülüp sonra kendi arabasının bagajına koyulduğunu gösteriyordu. Araba, Kathy’nin evinin birkaç metre uzağındaki bir hendekte gazete dağıtan bir çocuk tarafından bulundu. Polise göre olay bir kaza gibi gösterilmek istenmişti. Ailesi haberi alır almaz dehşete düştü. Polis raporunda yazılana göre Steve’in karısının öldüğünü duyunca tepkisiz kalması, James Fulton ve kızlarını şüphelendirmişti. Kathy’nin katilinin Steve olduğunu düşünüyorlardı.
Steve ise kendisine yapılan bu suçlamaları reddetti. Kathy’nin boşanma isteğini beklemediğini söyleyen Steve Page, eski karısının öldüğünü duyduğunda şoka girdiğini söyledi. Tepkisizliğinin sebebinin bu olduğunu belirten Page, bu söylemlerine rağmen Kathy’nin öldüğü gece evine gittiği için baş şüpheli olarak görüldü.
Kathy’nin öldüğü gece cinsel ilişkiye girdiği de ortaya çıktı. Sivil duruşma sırasında Steve Page de o gece Kathy ile cinsel ilişkiye girdiğini itiraf etti. Kathy’nin babası ve kardeşleri, Steve’in Kathy’e tecavüz ettiğini iddia etti ancak polise göre ortada tecavüz olduğu gösteren bir kanıt yoktu. Ayrıca polise göre Kathy’i boğarak öldüren elin sahibi solaktı. Ancak Steve Page değildi. Bu detay sivil mahkeme tarafından oldukça önemli bulundu.
James Fulton ve hayatta olan diğer iki kızının iddialarına rağmen polis, Steve Page’i suçlı ilan edebilecek kadar kanıtı ortaya çıkaramadı. Fulton’a göre polis, Steve Page’in lehine ön yargılıydı çünkü Page, Dedektif Ray Mosely ile yakın arkadaştı. Buna karşılık Steve Page, ilk başta polisin sorgu esnasında kendisini çok zorladığını belirtti. Daha sonra ise televizyon ekranlarında bunun tam tersini söyledi.
Vidor Polis Şefi Rod Carroll ise yapılabilecek her şeyi yaptıklarını ancak ellerinden daha başka bir şey gelmediğini söyledi. Carroll’a göre olay kendi göreve gelmeden önce gerçekleşmişti ve ellerinde yeterli bir kanıt yoktu. Polis cinayetin tam olarak nerede gerçekleştirildiğini belirleyemedi ve bu sebeple yeterli kanıta da ulaşamadı. Ortada yeterli miktarda kanıtın olmayışını davanın çözülmesinin önünü tıkadı.
1993 yılında hala davanın çözülememesi acılı baba James Fulton’ı daha da sinirlendirdi ve polise olan bu tepkisini hazırlattığı bir mesajla reklam panolarına taşıdı. Panodaki mesajda cinayeti işleyen kişinin vicdanına da seslenen Fulton, artık polise güvenmediği için bu yola başvurduğunu söyledi. Ayrıca Fulton, bu olayı gerçekleştiren kişinin Steve Page olduğunu ya da bu olayla onun bir ilgisi olduğunu da sözlerine ekledi. Üstelik Fulton’a göre Page bu olayın iç yüzünü bilen tek kişi de değildi.
Fulton’un reklam panolarındaki mesajı Kathy’nin çocukları için ise pek de iyi sonuç getirmedi. Kathy’nin kızları panolar yüzünden uzun süreli zorbalıklara maruz kaldı. Bu olay James Fulton ve iki torununun arasını açtı. Kathy’nin kızları annesinin ailesinden gittikçe uzaklaştılar. Hatta kızlardan Monica, 27 yaşında intihar etti. Monica, reçete ile aldığı ağrı kesicileri kullanıyordu. Öldükten sonra toksikoloji raporunda yüksek dozda bu ilaçlardan aldığı ortaya çıktı. Kathy’nin diğer kızı Erin ise annesinin ailesiyle konuşmuyor. Ancak dedesi ve teyzeleri bir gün Erin’in kendileriyle tekrar bir araya geleceğine inanıyor.
James Fulton, hala kızının gerçek katilinin ya da katillerinin özgürce dolaştığını düşünüyor. Bu sebeple panolara yazdırdığı mesajın katil bulunana kadar o panoda kalacağını söylüyor. Vidor polisinin davayı çözmek istemediğini söyleyen Fulton, polisin rüşvet aldığını iddia ediyor. Fulton, Martin McDonagh’ın filminin de kendi kızının davasını tekrar gündeme getireceğini umuyor. Filmde kendi yaşadıklarına paralel olayların geçmesi, Fulton’ın kızı için aradığı adaletin sağlanması adına bir umut niteliği taşıyor.
Kaynak: 1, 2
Film, kızı vahşice tecavüze uğrayıp öldürülen Mildred Hayes adlı bir kadının kızının katilini ortaya çıkaramamış olan polis teşkilatına tepkisini göstermek için üç tane reklam panosunu kiralamasıyla başlıyor. Filmin geçtiği yer Amerika’nın Missouri eyaletinin Ebbing adlı küçük bir kasabası. Dolayısıyla bu küçük kasabada Hayes’in tepkisi büyük yankı uyandırıyor. Özellikle Ebbing Polis Teşkilatı’nın başında bulunan Şef Willoughby’i tepkisinin merkezi olarak belirleyen Hayes, bu tepkisinden dolayı kasabadaki diğer insanların nefretini kazanıyor. Peki bu filmde işlenen dram dolu hikâye, gerçek hayatta yaşandı mı? Kızı vahşice katledilen bir kadın, kızının katilinin bulunamaması sonucunda polise böyle sıra dışı bir tepkide bulundu mu? Muhtemelen filmi izleyenlerin akıllarında bu soru belirmiştir.
Yönetmen ve senarist Martin McDonagh’ın bu soruya bir yanıtı var. McDonagh’a göre filmin hikâyesi kısmen gerçek... Ünlü yönetmen, hikâyenin ilham kaynağının Amerika’ya yaptığı bir ziyaret sırasında Teksas’ta gördüğü reklam panolarındaki mesaj olduğunu belirtti. Teksas’taki o panoda bulunan mesaj, çözülememiş bir suç için polislere ithafen yazılmıştı ve McDonagh’a göre oldukça acı vericiydi. O an yönetmenin aklında sürekli bu mesaj vardı. Nasıl bir acı bu mesajı reklam panolarına yazdırmıştı? Muhtemelen bunu yapan ya da yaptıran kişi oldukça cesur aynı zamanda da çok öfkeliydi.
Her ne kadar mesajın arkasındaki hikâyeyi tam olarak öğrenemese de o mesaj, McDonagh’ın Mildred Hayes’i yaratmasına olanak sağladı. Yönetmen mesajı yazan ya da yazdıran kişinin kim olduğunu da öğrenememişti ancak tahminleri o kişinin bir anne olduğu yönündeydi. Bu kadar acılı, öfkeli ve cesur olması, o mesajı yazan kişinin evladını bir suça kurban vermiş bir anne olabileceği fikrini destekliyordu. Tüm bunlar McDonagh’ın cesur, acılı ve öfkeli bir anne olan Mildred Hayes’i ortaya çıkarması için yeterliydi.
Her ne kadar McDonagh, filmde bu panolardaki mesajları yazdıran kişi olarak bir anneyi seçmiş olsa da Teksas’ta bulunan panoların arkasındaki kişi bir baba... Teksas, Vidor’da yaşayan James Fulton, McDonagh’ı etkileyen o mesajların arkasındaki kişi... O mesajların sebebi ise 1991 yılında vahşice katledilen 35 yaşındaki kızı Kathy Page... Tıpkı filmde Ashley Hayes’in başına geldiği gibi Kathy Page için de adalet sağlanamadı. Bunun üzerine acılı baba da tepkisini reklam panolarındaki o acı dolu mesajla göstermeyi seçti.
Fulton, panolardaki mesajda Vidor Polisi’nin kızının davasını eline yüzüne bulaştırdığını, katilden bir itiraf beklediğini ve bu olayın diğer insanların başına gelebileceğini belirtti. Filmde Mildred Hayes de 3 farklı panoya, kızının tecavüz edilerek öldürüldüğünü, hala bir tutuklamanın olmadığını yazdırmış ve bunun nasıl olabileceğini Şef Willoughby’e sormuştu. Fulton, eski anıları canlandırabileceği için ilk başta filmi izlemek istemedi. Fulton’ın diğer kızı Kathy Page’in kardeşi Sherry ise filmi izlerken oldukça gururlandığını belirtti. Filmde Mildred Hayes’in aynı kendi babası gibi adalet aramasının oldukça gurur verici bir şey olduğunu söyleyen Sherry, filmdeki bazı sahneleri gözleri yaşlı olarak izlediğini söyledi.
Kathy Page, öldürüldüğünde 35 yaşında iki genç kızın annesiydi. Hayatı boyunca Vidor’da yaşayan Page, burada garsonluk yapmaktaydı. Ailesi tarafından oldukça sosyal ve neşe dolu olarak nitelendirilen Kathy, 1981 yılında 21 yaşındayken Steve Page ile evlendi. Bir sigortacı olan Steve Page, ilk başta Kathy’nin ailesinin de onayını aldı. Kathy’nin bir diğer ablası Diane Daigle de verdiği bir demeçte Steve’in iyi bir insan gibi göründüğünü söyledi. Aynı şekilde Kathy’nin babası James Fulton da Steve’in iyi biri olduğunu düşünmüştü.
Kathy’nin diğer ablası Sherry ise Steve’in her zaman çok kibirli biri olduğundan şüphelendiğini belirtti. Sherry, kardeşinin Steve ile evlenmesini istemediğini de söyledi. Ablasına rağmen Kathy, Steve ile evlendi ve çiften Erin ve Monica adında iki kızı oldu. Bir süre sonra çiftin ilişkisi zarar görmeye başladı. İkili sürekli kavga ediyordu. Bu tartışmaların sonunda Kathy, boşanmak istediğini Steve’e iletti. Kathy, Steve ile olan ilişkisini dostça bitirmek istedi. Böylece 1991 yılında çiftin ilişkisi noktalandı. Kathy’nin ablası Sherry, Steve’in kardeşini dövdüğünü de iddia etti. Söylediğine göre kardeşi Kathy’nin kolunda morluklar görmüştü.
1991 yılının 13 Mayıs günü Steve Page, başka bir daireye taşınmasına rağmen çocuklarıyla ilgilenmek için boşanmadan önce yaşadığı eve geri döndü. O sıralarda Kathy ise bir arkadaşıyla dışardaydı. Birlikte zaman geçirdiği arkadaşı Tom, gece 2’de Kathy’nin apar topar yanından ayrıldığını söyledi. Bu Kathy’nin son kez canlı olarak görülüşüydü.
Aynı gece 3 ya da 4 saat sonra 35 yaşındaki kadının cesedi arabasının bagajında bulundu. Dövülmüş ve boğulmuştu. Daha sonra ise Kathy’nin tecavüze uğradığını da iddia edildi. Kathy’nin bulunduğu yerde çok fazla kan bulunmaması, onun başka bir yerde öldürülüp sonra kendi arabasının bagajına koyulduğunu gösteriyordu. Araba, Kathy’nin evinin birkaç metre uzağındaki bir hendekte gazete dağıtan bir çocuk tarafından bulundu. Polise göre olay bir kaza gibi gösterilmek istenmişti. Ailesi haberi alır almaz dehşete düştü. Polis raporunda yazılana göre Steve’in karısının öldüğünü duyunca tepkisiz kalması, James Fulton ve kızlarını şüphelendirmişti. Kathy’nin katilinin Steve olduğunu düşünüyorlardı.
Steve ise kendisine yapılan bu suçlamaları reddetti. Kathy’nin boşanma isteğini beklemediğini söyleyen Steve Page, eski karısının öldüğünü duyduğunda şoka girdiğini söyledi. Tepkisizliğinin sebebinin bu olduğunu belirten Page, bu söylemlerine rağmen Kathy’nin öldüğü gece evine gittiği için baş şüpheli olarak görüldü.
Kathy’nin öldüğü gece cinsel ilişkiye girdiği de ortaya çıktı. Sivil duruşma sırasında Steve Page de o gece Kathy ile cinsel ilişkiye girdiğini itiraf etti. Kathy’nin babası ve kardeşleri, Steve’in Kathy’e tecavüz ettiğini iddia etti ancak polise göre ortada tecavüz olduğu gösteren bir kanıt yoktu. Ayrıca polise göre Kathy’i boğarak öldüren elin sahibi solaktı. Ancak Steve Page değildi. Bu detay sivil mahkeme tarafından oldukça önemli bulundu.
James Fulton ve hayatta olan diğer iki kızının iddialarına rağmen polis, Steve Page’i suçlı ilan edebilecek kadar kanıtı ortaya çıkaramadı. Fulton’a göre polis, Steve Page’in lehine ön yargılıydı çünkü Page, Dedektif Ray Mosely ile yakın arkadaştı. Buna karşılık Steve Page, ilk başta polisin sorgu esnasında kendisini çok zorladığını belirtti. Daha sonra ise televizyon ekranlarında bunun tam tersini söyledi.
Vidor Polis Şefi Rod Carroll ise yapılabilecek her şeyi yaptıklarını ancak ellerinden daha başka bir şey gelmediğini söyledi. Carroll’a göre olay kendi göreve gelmeden önce gerçekleşmişti ve ellerinde yeterli bir kanıt yoktu. Polis cinayetin tam olarak nerede gerçekleştirildiğini belirleyemedi ve bu sebeple yeterli kanıta da ulaşamadı. Ortada yeterli miktarda kanıtın olmayışını davanın çözülmesinin önünü tıkadı.
1993 yılında hala davanın çözülememesi acılı baba James Fulton’ı daha da sinirlendirdi ve polise olan bu tepkisini hazırlattığı bir mesajla reklam panolarına taşıdı. Panodaki mesajda cinayeti işleyen kişinin vicdanına da seslenen Fulton, artık polise güvenmediği için bu yola başvurduğunu söyledi. Ayrıca Fulton, bu olayı gerçekleştiren kişinin Steve Page olduğunu ya da bu olayla onun bir ilgisi olduğunu da sözlerine ekledi. Üstelik Fulton’a göre Page bu olayın iç yüzünü bilen tek kişi de değildi.
Fulton’un reklam panolarındaki mesajı Kathy’nin çocukları için ise pek de iyi sonuç getirmedi. Kathy’nin kızları panolar yüzünden uzun süreli zorbalıklara maruz kaldı. Bu olay James Fulton ve iki torununun arasını açtı. Kathy’nin kızları annesinin ailesinden gittikçe uzaklaştılar. Hatta kızlardan Monica, 27 yaşında intihar etti. Monica, reçete ile aldığı ağrı kesicileri kullanıyordu. Öldükten sonra toksikoloji raporunda yüksek dozda bu ilaçlardan aldığı ortaya çıktı. Kathy’nin diğer kızı Erin ise annesinin ailesiyle konuşmuyor. Ancak dedesi ve teyzeleri bir gün Erin’in kendileriyle tekrar bir araya geleceğine inanıyor.
James Fulton, hala kızının gerçek katilinin ya da katillerinin özgürce dolaştığını düşünüyor. Bu sebeple panolara yazdırdığı mesajın katil bulunana kadar o panoda kalacağını söylüyor. Vidor polisinin davayı çözmek istemediğini söyleyen Fulton, polisin rüşvet aldığını iddia ediyor. Fulton, Martin McDonagh’ın filminin de kendi kızının davasını tekrar gündeme getireceğini umuyor. Filmde kendi yaşadıklarına paralel olayların geçmesi, Fulton’ın kızı için aradığı adaletin sağlanması adına bir umut niteliği taşıyor.
Kaynak: 1, 2
Yorum Bırakın