Rönesans'ın Başlangıcı Niteliğindeki Kıyamet Günü Yakarışı: Deisis Sahnesi

Rönesans'ın Başlangıcı Niteliğindeki Kıyamet Günü Yakarışı: Deisis Sahnesi
  • 0
    0
    0
    0
  • Deisis (Deesis) sahnesi, şefaat anlamına gelen, kıyamet günü Hz. İsa’dan merhamet dileme sahnesidir. “Kıyamet Günü Yakarması” olarak da anılır. Doğu Roma’da Rönesans'ın başladığı sahne olarak nitelendirilen sahne, Hz. İsa, Hz. İsa’dan af ve merhamet dileyen Hz. Meryem ve Vaftizci Yahya (İoannes Prodromos) üçlüsünün hükmünde gerçekleşiyor. İnsanlık için, ümmet için af diliyor Hz. Meryem ve Yahya. Eskiden insanlar tanrılara doğrudan ulaşmak yerine, tanrılara yakın olanları aracı olarak görüp onlardan yardım ve af dilerlermiş. Tanrıya en yakın insanın Hz. Meryem olduğu kanaatindelermiş. Bu yüzden, sahnede Hz. Meryem en önemli arabulucu olarak yer almakta. İkinci en önemli arabulucu olarak ise Vaftizci Yahya görülmekte, bunun sebebi de İsa’nın gelişini müjdeleyen ve onu vaftiz eden insan olması. En kutsal kişilerin, İsa’dan ümmet adına af dilemesinin sahnesi, eserlere dökülmüş zamanında. Kariye Müzesi’nde, Son Yargı kompozisyonunda gördüğümüz Deesis Sahnesi, Ayasofya’da da mozaiğiyle yer alıyor. Birçok yerde de farklı örnekleri bulunmakta. Ayasofya Müzesi – Deisis Mozaiği Ayasofya’da bulunan Deisis Mozaiği, ne kadar zarara uğrasa da, hisleri hala canlı kalan, parlak renkler kullanılan ve şefaat sahnesini kusursuz yansıtan bir mozaik. Mozaik, Mona Lisa tablosundakiyle aynı teknikle yapılmış. Hz. İsa’nın gözleri, sizi sağdan sola ya da soldan sağa giderken takip ediyor. Müzenin güney galerisinin batı duvarında yer alıyor. Ne zaman yapıldığı tam bilinemiyor fakat 13.yy olduğu kanaatine varılmış. İlk çağ resim sanatının yansıdığı en güzel örneklerden biri olarak görülüyor. Mozaikte yine ortada Hz.İsa, İsa’nın sağında Hz.Meryem ve solunda Vaftizci Yahya bulunmakta. Mozaikte yalnızca İsa’nın başının arkasındaki çembersel motiflerde haç detayı bulunmakta. Pantokrator olarak işlenen İsa, sağ eliyle takdis işareti yaparken, sol elinde İncil’i tutmakta. Pantokratorun anlamı, “Kainatın Efendisi” ve burada İsa’nın yüceliğini anlatmak için kullanılmış. Takdis işareti ise, kutsama, kutsanma işareti olarak geçmekte. Baş parmakla yüzük parmağının birleştirilmesi ya da baş parmak, serçe parmak ve yüzük parmağının birleştirilmesiyle yapılıyor. İnsanların yüzük parmağından kalbe giden damar olduğunu düşünmesinden yola çıkılarak, “kalbimden geleni değil Tanrı’nın sözlerini söylüyorum” anlamında da kullanılan işaret, “sizi kutsuyorum” anlamında kullanılmaktaymış daha çok. Üçlü birliği temsil edip, baba, oğul, kutsal ruh adına kutsarmış. Neredeyse tüm pederlerin ve azizlerin ikonalarında da rastlanan bu işaret, Arapça'da kutsamak, kutsallaştırmak anlamında olduğu için "takdis" olarak adlandırılıyormuş. Yukarda gördüğümüz eser ise, Kariye Müzesi'nde sergilenmekte olan Son Yargı sahnesi. Ortada Hz.İsa, solunda Hz.Meryem, sağında Vaftizci Yahya ve etrafında önemli korolar bulunmakta. “Seçilmişlerin Koroları” olarak adlandırılan korolar, peygamber, piskopos, aziz gibi kişilerden oluşmakta. Son Yargı sahnesinde yine Deisis’ten bir bölüm olsa da, diğer Deisis sahnelerine ek olarak, imparator giysileri içindeki İsa’nın yanında yalnızca Meryem ve Yahya değil, baş melekler Mikail ve Cebrail de bulunmakta ve onlar da ümmet için İsa’dan af dilemekte. Burada yine farklı olarak takdis işaretini görmüyoruz ama Dünya'nın farklı yerlerindeki diğer Deisis tasvirlerinin çoğunda takdis işareti mevcut. [caption id="attachment_21551" align="aligncenter" width="819"] Göreme Açık Hava Müzesi[/caption] [caption id="attachment_21554" align="aligncenter" width="896"] Azize Katarina Manastırı[/caption]  

    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.