29 Eylül 2017 itibariyle piyasaya sürülen grubun ikinci albümü; Infinity.
2010 yılında Belçika’da kurulan grup klavyede Türk bir üye barındırıyor: Ozan Bozdağ. Ve Türkiye’de sıkça konserler veriyor.
Ülkemizde de oldukça fazla dinleyici sayısına sahip olan grup, son albümüyle başarılara imza atmaya, daha büyük kitlelere ulaşmaya ve ilgi çekmeye devam ediyor.
Tarzlarını elektropop, dream pop, bağımsız rock olarak tanımlayabileceğimiz ama aslında pek de tanımlayamadığımız grup kendine özgü müzikleri ve yeni albümleriyle ileride çok daha iyi işler yapacaklarının sinyallerini veriyor.
Albüm, özgün müziklerin yanı sıra farklı görselleri ve klipleri ile de dikkat çekiyor. Kliplerinde özgün ve farklı konseptler kullanan grubun son albümü Infinity’den yayınlanan teklileri Breathing ve Runaway’den kareler:
Albüm kapağında gözü yaşlı olarak gördüğümüz grup solisti Max Colombie, Runaway şarkısının klibinde bu kez yer çekimine karşı gelen gözyaşları ile…
Sahnede tam anlamıyla olmak istediği şekilde olan ve çoğunlukla hiçbir koreografi olmadan içinden geldiği gibi dans eden Max’in sahne kıyafetleri de oldukça başarılı. Hem özgür ruhunu yansıtan hem de göze hitap eden gösterişli aynı zamanda salaş kıyafetler. Stil açısından kimleri beğeniyorsunuz sorusuna da Rihanna, Bella Hadid, Prince, Bowie ve Flaming Lips cevabını veriyor.
Grup, geçtiğimiz aylarda her yıl Belçika’da düzenlenen efsanevi festival Tomorrowland’de sahne aldı ve etkileyici bir sahne şovu sergiledi.
[caption id="attachment_25945" align="aligncenter" width="764"]
Tomorrowland17[/caption]
Bu albümü yaparken izledikleri dizi ve sinema filmlerinden ilham aldıklarını söyleyen Max Colombie, şunları da ekliyor: “American Beauty, Six Feet Under ve True Blood’ı örnek olarak sayabilirim. Bu diziler bana ilham vermekle kalmadılar; aklımdan geçenleri nasıl dillendirebileceğime dair bir üslup keşfetmeme de yardımcı oldular. Bir şeyleri şiddetle arzulamak ve onlara ulaşmak için elden geleni ardına koymamak insan doğasında var; ancak bazen elde edilen şeyler insanın felaketine de sebep olabiliyor. Bu fikir Infinity’nin kalbinde bir odak noktası oluşturdu. Yani arzuladıklarımız ve onları elde ederken bizi sürükledikleri yerler. Ne derler bilirsin; “Dilediğin şeyin ne olduğuna dikkat et!”
Türkiye’deki sıkı hayran kitleleri içinse; “Yaptığınız müziğin kabul görmesi çok ama çok mutlu eden bir his. Türkiye, Oscar and the Wolf’u Avrupa’da en çok destekleyen ülkelerden biri. Her gelişimde kitlemin geliştiğini de görüyorum ve bu beni çok mutlu ediyor. Eylül başında Çeşme’de sahne aldık ve kitle yine mükemmeldi. Gerçekten minnettarım ve diğer şehirlerinizde de sevenlerimizle buluşmak için can atıyorum!” diyor. Bizde bu yenilikçi grubu ülkemizde daha çok görmek ve yeni albümlerini de canlı dinlemek için sabırsızlanıyoruz!
Albüm kapağında gözü yaşlı olarak gördüğümüz grup solisti Max Colombie, Runaway şarkısının klibinde bu kez yer çekimine karşı gelen gözyaşları ile…
Sahnede tam anlamıyla olmak istediği şekilde olan ve çoğunlukla hiçbir koreografi olmadan içinden geldiği gibi dans eden Max’in sahne kıyafetleri de oldukça başarılı. Hem özgür ruhunu yansıtan hem de göze hitap eden gösterişli aynı zamanda salaş kıyafetler. Stil açısından kimleri beğeniyorsunuz sorusuna da Rihanna, Bella Hadid, Prince, Bowie ve Flaming Lips cevabını veriyor.
Grup, geçtiğimiz aylarda her yıl Belçika’da düzenlenen efsanevi festival Tomorrowland’de sahne aldı ve etkileyici bir sahne şovu sergiledi.
[caption id="attachment_25945" align="aligncenter" width="764"] Tomorrowland17[/caption]
Bu albümü yaparken izledikleri dizi ve sinema filmlerinden ilham aldıklarını söyleyen Max Colombie, şunları da ekliyor: “American Beauty, Six Feet Under ve True Blood’ı örnek olarak sayabilirim. Bu diziler bana ilham vermekle kalmadılar; aklımdan geçenleri nasıl dillendirebileceğime dair bir üslup keşfetmeme de yardımcı oldular. Bir şeyleri şiddetle arzulamak ve onlara ulaşmak için elden geleni ardına koymamak insan doğasında var; ancak bazen elde edilen şeyler insanın felaketine de sebep olabiliyor. Bu fikir Infinity’nin kalbinde bir odak noktası oluşturdu. Yani arzuladıklarımız ve onları elde ederken bizi sürükledikleri yerler. Ne derler bilirsin; “Dilediğin şeyin ne olduğuna dikkat et!”
Türkiye’deki sıkı hayran kitleleri içinse; “Yaptığınız müziğin kabul görmesi çok ama çok mutlu eden bir his. Türkiye, Oscar and the Wolf’u Avrupa’da en çok destekleyen ülkelerden biri. Her gelişimde kitlemin geliştiğini de görüyorum ve bu beni çok mutlu ediyor. Eylül başında Çeşme’de sahne aldık ve kitle yine mükemmeldi. Gerçekten minnettarım ve diğer şehirlerinizde de sevenlerimizle buluşmak için can atıyorum!” diyor. Bizde bu yenilikçi grubu ülkemizde daha çok görmek ve yeni albümlerini de canlı dinlemek için sabırsızlanıyoruz!
Yorum Bırakın