İki Baget, Azıcık da Tutku: John Bonham

İki Baget, Azıcık da Tutku: John Bonham
  • 0
    0
    0
    0
  • John Bonham öldüğünden beri Jimmy Page, Robert Plant ve John Paul Jones kendilerine bir daha Led Zeppelin demedi, diyemedi. O, kimilerine göre dünyanın en iyi davulcusu ve tanrının müzikal yetenekler ile kutsadığı Led Zeppelin'in en güçlü, en orijinal üyesiydi. İşte karşınızda modern davulculuğun mimarı John Henry Bonham! Irmingham'da, 31 Mayıs 1948'de doğan John Henry "Bonzo" Bonham'ın davul macerası 4-5 yaşlarında konserve kutuları ile ritim tutarak başladı. Daha sonrasında ailesinin ona konserve kutularından yaptığı davul setiyle devam ederken 10 yaşında ailesi ona trampet aldı. Gerçekten davul ile tanışması ise 14-15 yaşında kendisinin deyimi ile tarih öncesinden kalma Premier marka bir davul seti ile oldu. Davul çalmayı iki sene içerisinde kendi başına öğrendi. Davula ilk başladığında kendisine jazz davulunun ikonları olan Buddy Rich ve Gene Krupa'yı örnek aldı. Öyle ki bu iki ismin sahne aldığı bir yerde sahne alacaksa o mekana büyük saygı duyar ve özel davranırdı. Buddy Rich ve Gene Krupa'yı örnek alması jazz müziğini rock müziğine uyarlamasını sağladı. İki sene sonunda bölgesinin amatör gruplarında çalmaya başladı. Aynı zamanda bu dönemde, lisede bir dans partisinde tanıştığı Pat Phillips ile evlendi. Bunlar gerçekleşirken daha 17-18 yaşlarındaydı. Çalıştığı tüm gruplardan çok gürültülü çaldığı ve böyle asla iyi bir grupta yer bulamayacağı yönünde eleştiriler alırken yine çaldığı amatör bir grup olan The Crawling King Snakes'de Robert Plant ile tanıştı. İkili yakın zamanda çok iyi arkadaş oldu ve birlikte Band Of Joy'u kurdular. Ancak kazandıkları paradan memnun olmayan ve bir ev geçindirmek zorunda olan Bonham bir süre sonra gruptan ayrıldı ve farklı isimlerle çalışmaya başladı. Fakat Robert Plant'in ısrarı üzerine gruba geri döndü. Bu grupla devam eden ikili tam da albüm anlaşması imzalamak üzereyken kapılarını bir isim çaldı. O kişi Les Paul ile özdeşleşen Jimmy Page'den başkası değildi. Jimmy bir lise konserinde izlediği Robert'dan o kadar fazla etkilenmişti ki onu The New Yardbirds isimli grubuna davet etti. Robert gruba dahil olurken yanında John Bonham'ı da getirdi. Bu birleşme hızlı şekilde yayıldı. Bu durum evinde pinekleyen John Paul Jones'u harekete geçirdi ve bir anda kendini zaten girdikleri birkaç kayıttan tanıdığı Jimmy Page'in yanında buldu. Böylece dörtlü birleşti ve konserler vermeye başladı. Verdikleri bir konserde izleyiciler arasında bulunan The Who'nun davulcusu Keith Moon, konser sonrası ''Siz bu kafayla kurşundan bir zeplin gibi yere çakılırsınız!'' diyerek eleştirirken grubu bir zepline benzetiyordu. Grup metaforu o kadar sevmiş olacak ki bu metafor üzerinden Led Zeppelin ismini türeterek Led Zeppelin efsanesine başlangıcı vermiş oldu. Bonham, Led Zeppelin'de davulculukta yeni bir çığır açacağını en başta hissettirmişti. O zamana kadar arkada 4/4'lük ritim tutma görevi verilen davulcuların aksine o bambaşka bir mantaliteye sahipti. Aksak ritimleri ilk defa rock dünyasında kullanarak davulun sadece ritim tutmak için olmadığını gösteren ilk isimdi. Bu yönü ile ondan sonra gelen pek çok davulcuya da örnek olmuştu. O Jimmy Page ile sürekli senkronlu ilerleyen aksak davul ritimleri ve hayalet vuruşları ile rock davulcuğunu baştan yazmıştı. Kendisi davulu her zaman hissetmek istediğini söyleyen bir isimdi. Öyle ki 1970'de Royal Albert Hall'da Jimmy Page'in doğum günü için çıktıkları konserde tam 15 dakika süren davul solosu olan Moby Dick performansında bagetleri bırakıp elleri ile davulu çalmaya devam etmişti. Soloyu bitirdikten sonra da ara vermeden diğer şarkıya geçerek neden tarihin en iyi davulcularından biri olduğunu kanıtlamıştı. Bonham, Led Zeppelin ile pek çok başarılı albüme ve çalışmaya imza attı. Çıkardıkları her albüm satış rekorları kırıyordu. Amerika Birleşik Devletleri'nde The Beatles'dan sonra en çok albüm satan ikinci grup olma başarısını göstermişlerdi. 1976'dan sonra ise grup ve Bonham için talihsizlikler serisi başlamıştı. Bu talihsizlikler serisi ise Bonham'ın ölümü ile noktalanacaktı. John Bonham tam bir alkolikti. Provalarda, sahnede günlük alkolü yanında ayırmazdı. 24 Eylül 1980 günü sabahında Led Zeppelin'in asistanı Rex King, grubun yaklaşan Amerika turnesinin provalarına katılması için Bonham'ı Bray stüdyolarına götürmekteydi. John Bohnam, Rex'e bir yerde kahvaltı için durmasını söyledi. Durdukları yerde Bonham, kahvaltı yerine 16 shot vodka içti. Stüdyoya vardıktan sonra da, provalar esnasında Bonham ağır bir şekilde alkol tüketmeye devam etti. Akşam geç saatte bitirilen provanın ardından yorulan olan grup üyeleri Jimmy Page'in Windsor'daki şatosuna doğru yola koyuldu. 25 Eylül gecesi, John Bonham alkolün etkisi ile uyuyakaldı ve üyelerden biri onu yatağına taşıyıp ve yatırdı. Sonraki gün öğleden sonra Richard Cole'un yerine Led Zeppelin'in yeni tur menajeri olarak gelen Benji Lefevre ve John Paul Jones, John Bonham'ı yatağında ölü olarak buldu. John Bonham alkolün etkisi ile uyurken kusmuş ve kusmuğunda boğularak hayatını kaybetmişti. Öldüğünde 32 yaşındaydı. Bu olaydan sonra ise Led Zeppelin'in diğer üyeleri, 4 Aralık 1980'de Led Zeppelin efsanesini Bonham'sız devam ettirmemeye karar verdiğini bir basın açıklaması ile duyurdu. Bir efsane böyle sona ermişti. Bonham talihsiz bir şekilde ölse de rock müzik adına pek çok yenilik yapmış ve büyük bir miras bırakmıştı. Ölümünün üzerinden yıllar geçmesine rağmen o ve Led Zeppelin hala yaşamaya, yaşatılmaya devam ediyor.

    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.