Modada Bir Özgürlük Savaşçısı Gizem Yıldırım İle Röportaj

Modada Bir Özgürlük Savaşçısı Gizem Yıldırım İle Röportaj
  • 0
    0
    0
    0
  • Gizem Yıldırım, 1993 yılında İzmir’de doğdu. Ailesi sayesinde moda sektörünün hep içinde olan Yıldırım, Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tekstil ve Moda Tasarımı Bölümünden mezun oldu. İnsanın özbenliğinde sadeliğin ve duruluğun olduğunu düşünerek tasarımlarında da insanın bu halini ön plana çıkarmayı hedefliyor. Tasarımcı, çok yakın zamanda kurduğu “Prisheid” markası ile kişiye özel dikimler yaparak kişinin giydiği kıyafetin içinde rahat ve özgür hissetmesine önem veriyor. Gizem Yıldırım ile Prisheid markasından da konuştuğumuz sohbet havasında bir röportaj gerçekleştirdik. Keyifli okumalar!  
    • Merhaba, sizi daha iyi tanımak için ilk sorumuz bu yolun başı ile ilgili. Tasarımcı kimliğinizi ilk ne zaman fark ettiniz?
    Size net olarak bir süre veremem ya da herhangi bir olay. Çünkü hep tasarımla iç içe büyüdüm. Babam tekstil mühendisi, annem Kız Olgunlaşma Enstitüsü Konfeksiyon Bölümü mezunu. Hep sektörün içindeydim yani. Atölyede makine sesleriyle büyüdüm. Benim yaptığım sadece bu kimliği kabullenmekti. Annemin bunda çok büyük etkisi var aslında. Annemin hayatta önüne çıkan engelleri bambaşka bir duruş sergileyerek aşması bana bir karakter kazandırdı. Bakış açımı değiştiren önemli biri oldu her zaman.
    • Neden Prisheid? Sizin için özel bir anlamı var mı?
    Anlamı olmayan bir kelime seçmek istedik ve yarattık. Eğer bir anlamı olsaydı bizi o anlam yönlendirecekti fakat bizim çizgimizle bir anlam kazanmasını istedik.
    • Sizi bu alana yönlendiren şey ne oldu? Kendinize rol model aldığınız bir tasarımcı var mı?
    Beni bu alana ailem yönlendirdi açıkçası. Hep hayatımın bir köşesinde tekstil ya da moda vardı. Chanel. Her zaman net bir duruşu vardı. Zamanın çok dışında tasarımlar yapıp bütün dünyayı etkilemeyi başarabildi. Aynı isim altında hem maskülen hem feminen, hem sade hem görkemli olabilen yegane isimlerden biriydi. Bu sebeple Chanel’in bende çok ayrı bir yeri var.
    • Nelerden ilham alıyorsunuz? Özellikle ilham aldığınız bir sanat akımı var mı?
    Bir sanat akımı örnek gösteremem. Modernizm bana en yakın olanı ama benim için mühim olan daha çok sadelik ve doğallık. Tekstil, bilinen en eski sektörlerden birisi. İnsanlar, zaman ilerledikçe kendilerini görünüşleriyle de ifade edebilme ihtiyacı hissetti ve bununla birlikte birçok moda akımı gün yüzüne çıktı. Ama benim açımdan, insan son derece komplike bir varlık olmasına rağmen her insanın özbenliğinde sadelik ve duruluk vardır. Tasarımlarımdaki önceliğim, aslında insanda var olan duruluğu ön plana çıkarmak diyebilirim.
    • Bir sanatçıyı giydirmek isteseniz bu kim olurdu? Neden?
    Özge Özpirinçci, Berrak Tüzünataç, Yasemin Özilhan, Sedef Avcı, Arzum Onan, Aslı Enver, Mine Tugay, Bergüzar Korel ve daha sayılabilecek birçok isim var. Aslında dayatılan güzelliklerin ötesinde natural tüm kadınlar.
    • Tasarım yaparken en çok neye dikkat ediyorsunuz?
    En çok giyenin rahat hissedecek olmasına önem gösteriyorum. Kumaş ve dikim kalitesi benim için çok önemli ürünlerde. Ayrıca ürünlerin yaş aralığının ya da giyilebilecek spesifik bir yerin olmaması da önemli. Yani bir kıyafeti giydiğinizde gidilebilecek neredeyse her ortama ayak uydurmalı.
    • Tasarımlarınızda genelde ne tarz kumaşlar kullanıyorsunuz? Neden?
    Doğal, nefes alan, teni rahatsız etmeyecek ve muhakkak mevsime uyumlu kumaşlar kullanıyoruz. Benim yaptığım işte kaliteden en son taviz verilecek şey kumaştır. Kesinlikle kaliteli bir kumaşın bedeninize temas etmesi size kendinizi iyi hissettirir.
    • Tasarımlarınızı tek bir kelime ile tanımlasanız bu kelime ne olurdu?
    Keyifli diyebilirim.
    • Bir işe başlamak zordur, küçük ya da büyük engeller mutlaka çıkar kişinin karşısına. Siz bu işe başlarken karşınıza çıkan engellerle nasıl baş ettiniz?
    Baş ettinizden ziyade hala baş etmeye çalışıyoruz demek daha doğru olur. Hala yolun başındayız. Çok güzel ekip arkadaşlarım var. Acil durum sinyali aldığımızda hepimiz birbirimizi motive ediyoruz. Ve işimizi severek yaptığımız için engelleri olabildiğince kolay şekilde atlatabiliyoruz. Ailemin de bu konuda desteği ciddi anlamda büyük.
    • Hazır giyimde seri üretim bu kadar yaygınken siz neden kişisel dikimi tercih ettiniz?
    Kendim de buna dahilim, benim gibi birçok insan bedenine tam uyumlu giysiler bulmakta zorlanıyor. Ayrıca yaptığım işte insan ilişkilerine ve onları tanımaya önem veriyorum.
    • Gelecek planlarınız ve hedefleriniz var mı?
    Şimdilik bir plan yapmadım, yapar mıyım bimiyorum. Bu işten keyif almaya devam ettikçe bu işi yapacağım. Planların bana hakim olmasını, beni içine çekmesini istemiyorum. Tek umudum hayattan her zaman keyif alarak yaşamak.
    • Son olarak gelecek yeni sanatçı ve tasarımcılara söylemek istediğiniz en önemli şey nedir?
    Ne olursa olsun cesur olmaları gerekiyor. Ne istediğimizi bilip cesaretli olursak imkansızı yok edebiliriz. Bu keyifli röportaj için kendisine teşekkür ederiz. Tasarımcı Gizem Yıldırım'ın markasını takip etmek için buraya tıklayabilirsiniz.

    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.