Sinema ve Psikoloji #6: The Machinist (2004)

Sinema ve Psikoloji  #6: The Machinist (2004)
  • 6
    0
    0
    1
  • Session 9 ve The Call gibi çeşitli türde gerilim ve korku filmleriyle tanınan Brad Anderson'ın 2004 yapımı psikolojik gerilim türündeki filmi The Machinist, bir yıldır uyku problemi yaşayan bir fabrika işçisinin yaşadıklarını anlatıyor. Ana karakter Trevor Reznik'i, canlandırdığı roller için büyük fedakarlıklar yapmasıyla tanınan Christian Bale canlandırıyor. Bale, 2000 yılında çıkan American Psycho'daki performansıyla dikkat çektikten sonra bir de The Machinist'teki rolü için 30 kilo vererek sanat dünyasında çok konuşulan aktörlerden biri olmuştu. Bulunduğu her projede titizlikle çalışan oyuncunun emekleri saygı görülmeye değer. Özellikle de The Machinist'teki performansı bizlere Memento'daki Leonard Shelby'i andırıyor. Filmin atmosferinde The Prestige ve American Psycho'daki karanlık bohem havayı sezmemek mümkün değil. Zaman kavramını silikleştiren ve psikolojik rahatsızlıkları dağınık bir zaman dilimiyle izleyiciye sunan yönetmenlerden Christopher Nolan'ın Memento'sunda olduğu gibi The Machinist'te de bozulmuş bir zaman çizgisini izleriz. Sahneler akmaya başladıkça Trevor'ın yaşadığı uykusuzluğun nedenini anlamlandırmaya başlarız. Filmin sonlarına doğru Trevor'ın neden Travma Sonrası Stres Bozukluğu yaşadığını, neden Insomnia ile boğuştuğunu ve neden bu rahatsızlıklar nedeniyle hafıza sorunlarıyla karşı karşıya olduğunu görürüz.

    Insomnia, Travma Sonrası Stres Bozukluğu (PTSD) ve Trevor'ın Suçluluk Duygusu

    Filmin sonlarına doğru Trevor'ın 1 yıl önce küçük bir çocuğa çarpıp kaçtığını öğreniyoruz ve böylece her olayın -sanrı ya da gerçek- onun için farklı bir tetikleyici özelliği olduğunu anlıyoruz. Kaza nedeniyle yaşadığı ruhsal travma, Travma Sonrası Stres Bozukluğu'na (PTSD) yol açıyor: Hastalıklı derecede zayıf olması, travma olayının anlarını rahatsızlık verici şekilde tekrar tekrar yaşaması, sürekli paranoyak tavırlar sergilemesi ve iş arkadaşlarından yabancılaşması örnek gösterilebilir. Yaşadığı travmatik olayın onda yarattığı suçluluk duygusu nedeniyle ileri derecede uykusuzluk (insomnia) çekmektedir. Uykusuzluk dikkat dağınıklığına sebep olur, konsantre bozukluğu yaşatır ve iş performansını etkiler. Filmde iş arkadaşı Miller'ın kolunu kaybetmesinin sebebi Trevor'ın dikkat dağınıklığıdır. Sürekli şüpheyle geçirdiği iş ortamında gördüğü sanrılar onun herkesle olan ilişkisini kötü etkiler. Filmde iki kritik karakter vardır: Ivan ve Marie. Marie ölen çocuğun annesidir ve Trevor, aslında kaza sonrasında onu hiç görmemiş olmasına rağmen onunla konuştuğunu zanneder. Marie'yi halüsinasyonlarında görmesi onun savunma mekanizmasıdır. Suçluluk duygusunu hayalindeki o kadına para vererek, onun dostluğunu kazanarak ve onunla vakit geçirerek bastırmaya çalışır fakat aslında Marie sadece kafede çalışan bir baristadır. Gördüğü halüsinasyonlar onun kabusunun bir parçasıdır. Aslında Insomnia'dan değil de korkunç kabuslardan dolayı sürekli diken üstündedir. Suçluluk duygusu ve vicdanı Trevor'ı sürekli ayakta tutar. Bu durumda Insomnia'nın film için metaforik bir özelliği olduğunu anlarız: Uykusuzluk, bastırılamamış suçluluk duygusunun temsilidir. Ivan ise Trevor'un şüpheci iç sesidir ve onun suçluluk duygusunu temsil eder. Fabrikada çalıştığını iddia eder ve Trevor için tamamiyle bir "dikkat dağıtıcıdır". İş arkadaşı Miller'ın elini kaybetmesine sebep olur, Trevor'a geri dönülemez şüpheler aşılar ve içindeki suçluluk duygusundan beslenir. Bir sahnede Trevor Ivan'a suçlu olduğunu ispat ettirmeye çalışırken Ivan'ın sandığı arabanın aslında kendisinin olduğunu öğrenir. Kazayı yaptığı arabanın kendisinin olduğunu öğrenmesiyle filmde dramatik bir değişiklik izleriz. Trevor, Ivan'la yani kendi suçluluk duygusuyla yüzleşmiştir ve polise gidip kendini ihbar etme kararı alır. Aslında Ivan, hem Trevor'ın zihinsel rahatsızlığının sonucudur hem de tetikleyicisidir. Insomnia'nın psikotik bozukluğa (sanrı görme, düşünce ve davranış bozukluğu) evrilmesinin sebebidir. Ayrıca Trevor'da birtakım sembolize edilmiş takıntılar vardır. Bunlardan biri sürekli çamaşır suyuyla el yıkamaktır. Hayatına son verdiği çocuğun kanı ellerinde kalmış gibi hissettiğinden sanrıları arttıkça ellerini yıkama davranışı gösterir. Trevor'ın suçluluk duygusunu ve kirlenmişlik hissini vücudundan atmaya çalışması, Obsesif Kompulsif Bozukluk ile sembolize edilmiştir. The Machinist, suçluluk duygusu yaşayan birinin ruhuna derin ve karanlık bir bakış. İnsanlardaki gerginliği, suçluluk duygusunu ve savunma mekanizmasını araştırıyor. Bale'in oynadığı karakter, suçluluk duygusunun insanı nasıl delirtebileceğini gösteriyor. Kaynak: 1

    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.