Demolition: Yıkımla Yeniden Hayat Kurmak

Demolition: Yıkımla Yeniden Hayat Kurmak
  • 0
    0
    0
    0
  • Dallas Buyers Club ve Wild gibi efsane filmlerin yönetmeni Jean-Marc Vallée, 2015 yapımı Demolition'da da izleyicileri hiç şaşırtmamış. Yönetmenliğini yaptığı diğer filmler gibi bu filminde de hayatı parçalanmakta olan, başka bir deyişle hayatını parçalamakta olan bir adamın hikâyesini ele almış. Başrolde Jake Gyllenhaal'ın yer aldığı filmin ana karakteri Davis, evli ve başarılı bir iş adamı. Karısıyla geçirdikleri trafik kazasının ardından hastaneye kaldırılmasıyla film daha ilk dakikalarından beklenmedik bir yöne savruluyor. Eşinin ölümüne sebep olan bu kaza, Davis için yepyeni bir başlangıca dönüşüyor. Karısını sevmediğinin, yıllarca bastırdığı duygularının, mükemmel gibi gözüken ama esasen mükemmelin yanından bile geçemeyecek olan monoton hayatının farkına varıyor. Ve eşinin cenazesinde aklına bir fikir geliyor: Hastane koridorlarında karısının ölüm haberini beklerken, ona parasını ödediği çikolatayı vermeyen otomatla ilgili bir şikâyet mektubu yazmak. Tam da hayatını yıkıma sürükledikten sonra yaşamını baştan yaratacak olan birinin yapacağı bir hareket, öyle değil mi?

    Yık, Parçala ve Yeniden Başla
    İş ve ev çemberinde hayatını sürdürmekte olan, ömrü boyunca takım elbise-kravat ikilisinden nefes almaya zaman bulamamış Davis, bir anda boşluğa düşmüş bir halde buluyor kendini. Başlıyor otomat makinesinin müşteri servislerine içini dökmeye. Eşinin ölümüne üzülmediğinden, sürdürdüğü sahte hayattan ve bir sürü insanın emeği sayesinde kazandığı paralardan... Müşteri servislerinde çalışan Karen ise bu mektupları okunmaya değer bulmuş olacak ki, gecenin bir saatinde Davis'i ararken buluyor kendini. İlk defa dinlendiğini hisseden Davis, Karen'ın peşine düşmeye başlıyor. Bu sırada geride bırakmaya çalıştığı bir hayat var. Fakat o hayat Davis'in peşini bırakmamakta ısrarcı. Kaybettiği eşinin babası tarafından yaşadığı baskılardan kurtulmaya çalışırken 'kayınpederinin' bir cümlesi ilgisini çekmeyi başarıyor: "Eğer bir şeyi onarmak istiyorsan her şeyini parçalara ayırmalısın. Ve neyin önemli olduğunu, neyin seni güçlendireceğini çözmelisin. İnsan kalbini onarmak bir arabayı onarmaya benzer. Her şeyini inceleyeceksin. Sonra hepsini birleştirebilirsin."
    Yıkım Aşaması
    Davis, kayınpederinin yapmış olduğu bu metaforu anlamak için önce gerçekten problem yaşadığı her şeyi parçalamaya başlıyor. Gıcırdayan tuvalet kabinini, arızalanan buzdolabını ve çok beğendiği antika saati... Hiçbiri onu tatmin etmiyor çünkü parçalananların hiçbiri onun yaşamına tam anlamıyla dokunmuyor. Hızını alamıyor ve önce yıkım aşamasında olan bir evi yıkmak için işçilere yardım ediyor. Ardından kendi evini yıkmaya başlıyor. Bu fiziksel yıkımlar içini rahatlatsa da tatmin etmiyor çünkü gerçekten aradığı şey bir yıkım değil, yıkımın verdiği o his. Heyecan duygusu. Sabah 8 akşam 6 işinden kurtulup ütülü gömleklerinden sıyrılmak duygusu. Yaşamanın doğal telaşı. Ve tekrardan müşteri hizmetlerinden Karen'a mektup yollamaya başlıyor. Gerçek yıkım bu andan sonra başlamış oluyor.

    Parçalama ve Yeniden Başlama Aşaması
    Davis, önce Karen'ın iş yerine, ardından da evine gidiyor onunla yüz yüze konuşabilmek için. Böylece sadece Karen'la değil oğluyla da tanışmış bulunuyor. Hayatına sokmuş olduğu bu yeni iki kişilikle 'yıpratıcı yıkım' aşamasından 'bilinçli parçalama' aşamasına girmiş oluyor. Artık yıktığı ilişkileri yok. Onun yerine parçalayıp yeniden yarattığı bir hayat var. Karen sayesinde ebeveynliği, sabrı ve darmadağın bir hayatın nasıl işlediğini görüyor. Karen'ın oğlundansa anın içinde olmayı, dalga geçebilmeyi ve hayatı olduğu şekilde kabul etmeyi. Cesareti, dinlemeyi ve öğrenmeyi öğreniyor yavaşça. Hayatın bir parçası olduğunu kabul ediyor ve anın içinde bulunmaya başlıyor. Tabii, anın içindeyken de hayatı unutmamayı öğreniyor. Umursamayı ve küçük şeylerin güzelliğini keşfediyor. Film, izleyicisini güldüren anlamlı bir sonla bitiyor. Karen'ın oğlunun ona vermiş olduğu bir mektupta belli bir saatte belli bir yerde olması gerektiği yazıyor. Ve o 'belli saatte ve belli yerde' bir sürü insanın yıkılan bir binayı alkışlayarak izlediğini görüyor Davis. Yıkımın verdiği coşkuyu insanların alkışlarında ve kahkahalarında gördüğü anda arka planda güçlü bir şarkı yükseliyor: Dusted - Property Lines. Kendinizi yıkıma ve şarkının güzelliğine bırakın ve yeniden başlayın! [video width="480" height="360" mp4="https://cdn.wannart.com/production/post/2019/05/videoplayback.mp4"][/video]

    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.