Bartu Ben'e İlk Bakış: Birinci Bölüm

Bartu Ben'e İlk Bakış: Birinci Bölüm
  • 0
    0
    0
    0
  • Bartu Ben, çekimlerinin başladığı haberini okuduğum günden beri yapımla ilgili tüm gelişmeleri takip ettiğim bir proje oldu benim için. Bojack Horseman'ın Bartu versiyonu gibi düşünüyordum diziyi; Masum, Şahsiyet gibi internet projelerinden sonra uzun bir süredir herhangi bir yerli yapım da izlememiştim ve yeni bölümünün yayımlanması için özlem duyduğum bir seri de uzun süredir yoktu. Tolga Karaçelik'in diziyi yönetecek olması bende kaygıdan çok mutluluk uyandırdı galiba. Sarmaşık, Kelebekler gibi çok sevdiğim filmlerden sonra on bölümlük bir maceranın farklı bir renk, heyecan olabileceğini düşündüm öncelikle. Bartu Ben, biraz olsun Kelebekler'e benzerse, ikilinin yakaladığı bir dram bütünlüğü içerisindeki kahkaha unsurlarının yarattığı kakofoni nispeten popüler bir yapımda oldukça keyifli olabilirdi. Sonra, türlü PR çalışmalarının internetteki hayatımıza dahil olmasıyla birlikte dizi BluTV üzerinden yayımlandı, okuldan koşturarak gelip ilk bölümünü izledim ben de. Buraya şöyle bir parantez açmak istiyorum: BluTV Türkiye'nin sürekli ısınan bir küvete benzeyen katlanılmaz televizyon sektörüne kıyasla, sansürsüz kalmayı sağlayabilen önemli bir platform. Orijinal serileri ile alternatif bir kanal yaratmayı başarabilmiş, sahip çıkılması gereken bir değer; umarım özgün projelere destek olmayı sürdürebilirler. Diziye dönelim... İlk bölüm bittiğinde pek bir şey düşünemedim, özetle, pırıl pırıl olmuştum; günün stresi, koşuşturması sıyrıldı gitti zihnimden. Deadpool gibi filmlerdeki anlamadığım Amerikan referanslarının yarattığı yabancılık hissini yaşamadığım, tüm göndermelerin bu topraklara özgü olduğu yepyeni, oldukça keyifli bir dizinin ikinci bölümünün ne zaman yayımlanacağını takip ediyor olmuştum bile. Sonra, hakkında bir yazı hazırlamaya karar verdim, ama, hiçbir şey yazamadım. İçeriği yazmamı bekleyen ekip arkadaşlarıma mırın kırın yaptım, Bartu Ben'in nasıl olduğunu soran herkesi abartılı övgülerle boğdum ama gerçek hayatla ilişkili gibi görünen mizahi dil benim de sistemimi bozduğu için uzun bir süre gerçekten nasıl bir dizi olduğunu bilemedim. Başlamak için hangi kelimeyi seçsem sırıttı, zihnimde basit bir kıyas mekanizması başlattığımda herhangi bir yerli yapım çıkmadı karşısına, kendimce Tolga Karaçelik ve Bartu Küçükçağlayan'ın bizim üzerimizde ezoterizm esintileri denediğini filan düşündüm hatta bir süre. Bahsettiğim etki biraz geçtikten sonra, size bu satırları yazarken ben de elimi çeneme götürüp şöyle bir düşünüyorum da... Dizinin birinci bölümünde dikkatimi çeken ilk unsur projenin temelinde bir eleştiri yattığını görmek oldu sanırım. Bartu, oyunculuk kariyerinde kendini ait hissetmediği alanlara küfürler savururken, gün sonunda yine aynı çemberin içerisinde kendini buluyor gibiydi. Sosyal medyayı, popüler işleri, dizi sektörünü; akrabalık ilişkilerini, toplumsal normları eleştiren, onlarla dalga geçen bir taraf vardı ilk bölümde ve izlerken gülmemizin nedeni tüm bunların ince bir aidiyet ekseninde şekillenmesi olabilirdi. Başlangıçtaki audition sekansı ile sık sık dizi sektörünün arka planına şahit olacağımızın işaretlerini almıştım zaten ama, sonraki sahnelerde tanıştığımız menajer, adı geçen ünlü isimler gibi ayrıntılar hikayenin gelişiminin büyük oranda yine aynı sektör içerisinde bir kaçış rampası niteliğinde devam edeceğini gösteriyor. Elbette Bartu karakterinin, Bartu Küçükçağlayan ile doğrudan bir ilişkisi var fakat seçmelerde maruz kaldığı davranış biçimi, diziyi tanıtırken sıklıkla kullandığı az ünlü tabiri gibi birçok ayrıntının gerçek hayatla bir paralelliği büyük ölçüde yok. Bu yapımda Büyük Ev Ablukada'nın isminin hiçbir zaman geçmeyeceğini düşünüyorum mesela ya da Bartu karakterini oynamakta zorlanan Bartu Küçükçağlayan'ın senaryoyu muhtemelen bu seyirde tutup bize kendi hayatından yalnızca bir kesit sunmakla yetineceğini öngörüyorum.

    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.