Yeditepe İstanbul'dan Hafızamıza Kazınan Replikler

Yeditepe İstanbul'dan Hafızamıza Kazınan Replikler
  • 1
    0
    0
    0
  • Zuhal Olcay, Uğur Polat ve Emre Kınay'ın başrollerini paylaştığı, İstanbul'u ve sokağı en iyi anlatan dizilerden biri olan Yeditepe İstanbul, sizleri gençliğinize ve çocukluğunuza götürürken zihninizde de edebi bir tat bırakmayı başaran bir dizi.

    Senaryosunu Ali Ulvi Hünkâr'ın kaleme aldığı, 2001 yılında TRT'de yayınlanan dizinin konusu kısaca şöyle: İflas eden eşinin intihar etmesinin ardından, Olcay (Zuhal Olcay) ve kızı Duru (Özgü Namal) İstanbul'un eski semtlerindeki eski bir konağa taşınmak zorunda kalırlar. Olcay ile Duru zengin ve ihtişamlı hayatlarından sonra bu kenar mahallede, eskimiş bir konakta, yeni insanlarla yeni bir hayata başlarlar.

    Taşındıkları bu eski konağın sahibi Havva Ana (Meral Okay), seksen darbesinde işkence görmüş, yaralarını saramamış, hayata küsmüş Havva Ananın oğlu Ali (Uğur Polat), Hava Ana'nın yaramaz torunu Ömer (Ruhi Sarı), "Sazanların Tarihi" kitabının yazarı Yusuf (Emre Kınay) ve diğer renkli, kalbe dokunan, her birinde kendinizden bir şeyler bulabileceğiniz karakterlerle dolu olan dizide birini bile es geçemezsiniz. Her birinin hikayesi kalbinize dokunmayı başarır ve sonra Yusuf'un da dediği gibi olur: Bu tuhaf insanların öyküsü, bundan sonra içinizde sürüp gider.

    Şimdi sizleri bu güzel dizinin etkileyici replikleriyle baş başa bırakıyorum. İyi okumalar.

    Aynı okla yaralıyız biz. Aynı gök taşı geçti yanımızdan. Onun sersemliği sürüyor hâla. (Yusuf)

    Hayat, seni seviyorum. Bizim eve gönderdiğin kiracılar için. Vücudumun, aklımın kırık çatlak yerlerini onlarla doldurduğun için. Beni sakat bırakan hayat, seni seviyorum. (Ali)

    Umudunu yitirme...                                                                                                Farkında değil misin, nasıl güçleniyoruz. (Ali)

    Çok şey vaat edemem ama mutsuzluk garanti. (Yusuf)

    Bir şeylerin yerine birbirimizi koyduk. Birbirimiz kadar değerli şeylerin yerine. Olmadı. Artık şimdi kimse sığmaz oraya...                                                                Şimdi seni düşünmemeyi öğreniyorum. (Yusuf)

    Bütün bunlar bir prova olsa. Hepsi. Sonra yine senin bu mahalleye gelişinle başlasa her şey. (Yusuf)

     

    Yüreğimdeki bütün yüzler sana dönüşüyor. (Ali)

    Anlamlarını bilmeden dinleyip sevdiğimiz şarkılar var ya. İşte biz de böyleyiz. Sesin kıvrılıp büküldüğü yerde ıslanıyor gözlerimiz. (Yusuf)

    Öyle bir bak ki bana, gelmem için başka mazeret gerekmesin. (Yusuf)

    Duru: Bu hep böyle gitmeyecek dimi? Kendim için güzellikler bekliyorum... Sen?          Ali: Bu ağrılar geçsin diye bekliyorum.

    Ne çabuk dağılıyor benim düşüncelerim. Ne kolay yıkılıyor benim inançlarım. Ne kadar sık değişiyor benim kararlarım. Ben her şeyi ne kadar çabuk unutuyorum. Ben her şeye ne çabuk alışıyorum. (Yusuf)

    Sevgimizi göstermeyi bilmiyoruz biz. Bu yüzden yaralayıp duruyoruz kendimizi. (Ömer)

    Durmadan kendimizden bahsediyoruz. Kimsenin kendisinden bahsetmeye tahammülü yok. Öyle sık değişiyor ki cepheler, bunun bir savaş olduğunu anlamakta güçlük çekiyoruz. Herkes birbirine benzemeye çalışırken kavganın sebebi güme gidiyor. Sonra birden derin uykular basıyor. Kendimizi çok ciddiye almaktan yorgunuz. (Yusuf)

    Kaybettiğin savaşı bir daha kaybedemezsin. (Ömer)

    Ben seni iskambil destesinde bulmadım ki şansıma küseyim. (Ömer)

    Karşılaştık ya tek avuntu bu. (Yusuf)

    Havva Ana: Serseri bir gezegenden ne farkın var senin? Bu gençliğinle, kuvvetinle ne yapacaksın çok merak ediyorum.

    Yusuf: Ne mi yapacağım? Bir gün bütün gücümle aşık olacağım.

    Hayat sahip olduklarımızın dışında kalanlarmış meğer...                        Seçtiklerinle yaşamak kolay, payına düşene razı mısın? (Yusuf)

    Biz güçlendikçe sen anılara karışacaksın. Sen anılara karıştıkça biz daha da güçleneceğiz. (Olcay)


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.