Zaman ilerledikçe yaşımızla beraber vücudumuz da büyür, gelişir ve yaşlanmaya başlarız. Zamanla ilerleyen yaşlarla beraber metabolizmamızın yavaşladığını ve zamanla daha az kalori yaktığımızı düşünürsek, aşırı kilo almanın önüne geçmek için hayat şeklimize, beslenmemize dikkat etmeli ve bunun için egzersiz yapmalıyız. Metabolizmamız ve metabolizmamızın daimi verimliliği, yaşımız ilerledikçe değişir. Metabolizmanızın olduğunuz yaşta nasıl çalıştığını öğrenmek için yazımızı okumaya devam etmelisiniz.

20’li Yaşlarda Metabolizma

20’li yaşlarımızda metabolizmamız genç olduğumuz için her zamankinden daha çabuk çalışmaya meyillidir ancak metabolizmanın çalışma hızı aynı zamanda kişiye, kişinin genlerine ve fiziksel aktivite seviyesine bağlıdır. Daha çok kas kütlesine sahip olan insanların her zaman daha fazla enerjiye ihtiyaç duyduğunu hatırlamakta fayda vardır. 25 yaşına doğru vücuttaki kemiklerin pek çoğu gelişimini tamamlar ve 20’li yaşların sonuna doğru kilo verme işlemi biraz daha zorlaşır. 30’a yaklaştıkça metabolizmamız her on yılda bir %2 yavaşlamaya başlar. 20’li yaşlarda kilo vermek daha kolay olsa da bunlardan kaçınmaya çalışabiliriz:

• Fast food
• Hazır unlu mamuller
• Alkollü içecekler
• Şekerli karbonatlı içecekler

Bunlar sağlığınız için faydalı olan besleyici maddeleri içermeyen, sadece kalori veren yiyeceklerdir. Kolay kilo almaya meyilli biriyseniz, düşük yağlı süt ürünlerini tercih edin ve günde beş öğün yemenin önerildiğini (bunlar içinde kahvaltı en önemli olanı) aklınızdan çıkarmayın.

30’lu Yaşlarda Metabolizma

30’lu yaşlarımıza yavaş yavaş ulaştığımızda, doğal kalori yakma becerimiz düşmeye başlar. Vücut bizim büyümemiz için gerekli hormonları tutmayı bırakır ve artık kaslar eskisi gibi çalışmaz. Fakat, çabalı bir şekilde kas çalışması ve başka benzer egzersizler yaparak yaşlanmanın bu doğal etkisini tersine çevirebiliriz ya da azaltabiliriz. Hamilelik durumu içindeyken de metabolizma iyi ya da kötü yönde tamamen değişikliğe uğrar; hızlanabilir ya da yavaşlayabilir. 30’lu yaşlara girerken pek çok işlenmiş yiyecekten ve beyaz şekerden kaçınmaya çalışmalıyız. Yağsız süt ürünleri tüketmek ya da soya veya keçi sütü tercih etmek, kalori alımını azaltmaya yardımcı olabilir. Sindirimin bir sorunla karşılaşmadan çalışmaya devam etmesi için öğünleriniz arasında meyve yiyebilirsiniz. Böylece bağırsaklarınızın şişmesini engelleyebilirsiniz. Bütün bunlarla beraber, yüksek miktarda protein tüketmelisiniz. Yediğiniz balık miktarını yükseltmeye ve kırmızı eti yemeyi azaltmaya çalışın. Doğru tip proteinleri daha çok tüketerek iyi bir kas kütlesine sahip olabilir ve çatlakların önüne geçebilirsiniz. Bu yaş grubunda bulunan kişiler için en iyi aktiviteler, pilates gibi hafif aerobik egzersizler ve kas çalışmalarıdır.

40’lı Yaşlarda Metabolizma

40’lı yaşlara ulaştığımızda, yaşlılığa bağlı olarak kas kütlelerinin küçülmeye başladığı “sarkopeni” dönemine gireriz. 40’lı yaşlarda, fazla kas kütlesi kaybının önüne geçmek için yeterli miktarda protein tükettiğimizden emin olmalıyız. 45 yaşını geçtikten sonra, her on yılda bir vücudumuzdaki kasların %10’unu kaybetmemiz mümkündür. Kilo almayı engellemenin en iyi yolu, açlığı kontrol etmek için düzenli olarak küçük miktarlarda yemektir. En sık önerilen yiyecekler şunlardır:

• Meyveler
• Az yağlı yoğurt
• Bitkisel protein
• Yeşil çay
• Ceviz

Uyguladığınız diyeti günlük fiziksel aktivitelerinize göre düzenlemelisiniz. Yaşamın bu döneminde karbonhidratlardan uzak durmak önemlidir. Buna ek olarak, haftada en az üç kez baklagil tüketmeli ve yeterli miktarda meyve ve sebze yemelisiniz. 50’lerde ve Daha Sonraki Yaşlarda Metabolizma 50 yaşından itibaren metabolizmamız daha da yavaşladığı için kilo almak normal hale gelir. Vücut, genellikle kaybedilen kas kütlesinin yerine vücut yağını koyar. Bu, vücudun kaloriye önceki zamanlardan daha az ihtiyacı olduğu anlamına gelir. Bu nedenle, bu yaş grubu için bir diyet uygulamak ya da az yemek önerilir. 50’lerde ve daha sonraki yaşlarda diyet için bir uzmanla birlikte çalışmak da önerilir. Hiç kimse bir diyetisyen gibi sizin için özel olarak hazırlanmış, vücudunuzun tüm besin ihtiyaçlarını karşılayacak dengeli bir diyet hazırlayamaz. Egzersiz yapmayı da ihmal etmeyin. Kaynak: 1, 2, 3 Görseller