Yaptığı İşe Aşık Olan Kadın: Bishop Briggs!

Yaptığı İşe Aşık Olan Kadın: Bishop Briggs!
  • 0
    0
    0
    0
  • Ne yaparsan yap, aşk ile yap!

    Genelde "işini iyi yap" maksadıyla söylenen bir klişedir. Ama gerçekten işini aşkla yapan biri gördüğünüzde hissedersiniz. Ortaya çıkan her ne olursa olsun -az ya da çok- üzerinden mükemmellik akar. Akla zarar işlerin, efsaneleşmiş isimlerin, adını dünyaya duyuranların çok büyük bir kısmının başarısının sırrıdır. İşini büyük bir özveri ve büyük bir sevgiyle tamamlamak. Kim ne derse desin kendi içine sinmeden sonucu ortaya koymamak...     Sarah Grace McLaughlin ya da bilinen adıyla Bishop Briggs, henüz başında olduğu müzik serüveninde çok iyi yerlere geleceğinden enim olduğumuz isimlerden bir tanesi. 1992, Londra doğumlu olan müzisyen, henüz 27 yaşında ancak şimdiden oldukça başarılı.    

    Kimilerinin Fifa 2017'den kiminin "River" şarkısıyla tanıdığı Bishop Briggs, genelde rock ve elektronik müzik alanlarında eserler veriyor.

       

    How do you fall in love? Harder than a bullet could hit you How do we fall apart? Faster than a hairpin trigger

        Müzik piyasasında iyi olarak nitelendirilen albümlerin genelinde gördüğümüz bir durum var. O da albümdeki her şarkının iyi ancak bazılarının biraz daha iyi olması. Briggs buna aykırı işler yapıyor bana göre. Şarkılarının kalitesi vokal yeteneği ve sözlerin uyumuyla oldukça iyi. Birini diğerinden ayıramadığımız işler yapan Briggs'in, işini gerçekten severek yaptığı dinlediğimiz eserlerin kolayca bağımlılık yapmasından belli bana kalırsa.     Sanatçının müzisyen olmadan önceki hayatına ilişkin bilgilerse oldukça kısıtlı. İskoç bir ailenin kızı olarak dünyaya gelen sanatçı, sahne adını da bir İskoç kasabası olan Bishopbriggs'ten alıyor. Dört yaşında Tokyo'ya taşınan sanatçı, 7 yaşından beri kendi şarkılarını yazıp bunları ailesine söylüyormuş. On yaşında Hong Kong'a taşınmış ve 18 yaşına gelip eğitimini tamamlayana kadar burada yaşamış . Sonrasında Los Angeles'a taşınıp "Müzisyenler Akademisi" olarak da bilinen enstitüye katılmıştır.     Şarkıları sadece yazmakla kalmayıp, müzik yapmak istediğine karar verme hikaye ise bir hayli enteresan. Hong Kong'da gittiği bir karaoke barda sahneye çıkıyor, indiğinde ise sahne almak istediğine karar veriyor. Şarkılarındaki tavrı, söyleyiş biçimi, sözlerin bu tavırla bütünleşmesi de katılınca, ortaya muazzam bir performans çıkıyor.    

    Sanatçı 27 yaşında olmasına rağmen şimdiden pek çok teklisi, iki EP'si ve iki stüdyo albümü var. Bunlardan İlki?utm_source=generator" width="100%" height="380" frameBorder="0" allowfullscreen="" allow="autoplay; clipboard-write; encrypted-media; fullscreen; picture-in-picture"> "Church Of Scars" ve sanatçının pek çok hitini içinde barındırıyor. Dinlemesi gayet keyifli bir albüm.

      İkinci Albümü ise geçtiğimiz aylarda çıkardığı target="_blank" rel="noopener noreferrer">"CHAMPION". Albümün sevenleri tarafından yorumlanması birkaç ayı bulacak gibi olsa da " Tattooed On My Heart" şimdiden benim favorim.    

    "It's always you Taking me for granted Always you That plays me as the fool And if I'd known, if I'd known, if I'd known If I'd known you'd rip it apart Oh, I wish I didn't get your name tattooed on my heart"

        Bir yandan duygusal, bir yandan da isyankar tarzıyla dinleyenlerin beğenisini kazanan bir kadın Briggs. Bu muazzam tarzı kaybetmeden, uzun yıllar bizimle olmaya devam eder umarım.   Kaynaklar: 1, 2, 3, 4

    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.