1882 ve 1967 yılları arasında yaşayan Amerikalı ressam ve grafiker Edward Hopper, resimlerinde kullandığı karakterlerin yalnızlıklarını ve toplumda meydana gelen yabancılaşmaları kendi üslubuna göre eserlerinde başarılı bir şekilde yansıtmıştır. Hopper, gerek kullandığı zıt renklerle ve eserlerinde sıkça gördüğümüz yalnız kadın karakterleriyle birlikte resim sanatında bir gerçeklik algısı oluşturarak 'gerçekliğin ressamı' olarak anılmıştır. Sanatçının, eserlerinde seçtiği kadın karakterleri ve mekanların etkisi her eserinde ayrı bir etki bırakmasının yanı sıra hissettirdiği duygu ile birlikte müthiş bir uyum yakalamaktadır. Edward Hopper'ın gerçeklik algısını güçlü bir şekilde yansıtmayı başaran eserlerinden bazılarını sizler için listeledik. Keyifli Okumalar!

1-Automat

Sanatçının oluşturulma tarihi 1927 olan 'Automat' adlı eseri, Modernizm ve Neoklasisizm dönemleri arasında anılmaktadır. Sanatçının çoğu eserinde görmeye alıştığımız başarılı ışık ve gölge kullanımlarının yanı sıra mekan içerisinde karakteri gerçeklik algısı içerisinde yansıtması resme bakanları karakteri çözümleme fırsatı sunmaktadır.

2-Room in New York

1932 yılında yayınlanmış olan 'Room in New York', sanatçının eserlerinde konu olarak özümsediği yalnızlık ve yabancılaşma gibi kavramların bizlere başarılı bir yansımasını görme fırsatı sunmaktadır. Hopper, modern zamanın sunduğu fırsatların insanlarda yabancılaşma, toplumdan uzaklaşma ve kendi içine dönme gibi kavramlara yol açtığını çoğu eserinde başarılı bir şekilde yansıtmıştır. Bunun en güzel örneklerinden biri olarak sunduğu 'Room in New York' adlı çalışması aynı odada bulunan bunun yanı sıra aynı karede gördüğümüz iki insanın birbirine ne kadar uzak durduğunu yine yabancılaşmanın bir etkisi olarak bizlere sunmuştur.

3-Office in a Small City

1953 yılında oluşturulan 'Office in a Small City', sanatçının eserlerinde görmeye alıştığımız 'yalnızlık' temasıyla birlikte hayata uzaktan bakan birine onu izlediğimizi fark ettirmeyecek şekilde eşlik etmemizi sağlamaktadır. Hopper, diğer eserlerinde olduğu gibi bu eserinde de kullandığı renk seçimleriyle, ışık ve gölge kullanımlarıyla birlikte başarılı bir gerçeklik algısı oluşturmuştur.

4-Nighthawks

Edward Hopper'ın, 1942 yılında yayınlamasıyla birlikte 'Nighthawks' sanatçının en bilinen eserlerinden biri olmuştur. Sanatçının çoğu eserinde kullanmayı tercih ettiği mekanlardan biri olarak görmeye aşina olduğumuz bar ortamını ve birbirinden kopuk insanları diğer eserlerinde olduğu gibi 'Nighthawks' adlı çalışmasında da gözlemlemekteyiz. Başarılı ışık-gölge ilişkisinin yanı sıra kullandığı koyu renk seçimleriyle birlikte çalışmasında gece havasını yansıtmıştır. Birbirine yabancı ve kendi halinde duran bu karakterleri uzaktan izliyormuşuz duygusunu veren Hopper'ın bu eseri oluşturduğu gerçeklik algısının güçlü simgelerinden birisidir. Kaynakça:1,2,3