Öncelikle ilk anlamlarıyla nedir Wabi-Sabi diye sorduğumuzda; geleneksel Japon estetiğinde Wabi, toplumdan uzak doğada yaşamanın yalnızlığına atıfta bulurken; Sabi soğuk, yalın ve solmuş anlamına geliyordu. 14. yüzyıldan sonra Japon estetiğinin, insan psikolojisi üzerinde olumlu etkilerinin keşfiyle bu anlamlar da daha olumlu çağrışımlar vermeye başladı. Wabi, rustik basitliği ve tazeliği simgelerken, doğal olan insan yapımı nesnelerin yapım sürecinde doğan kusurların güzelliğini ifade eder hale geldi. Sabi, nesnenin yaşamı ve yaşamdaki geçerliliğini, kullanılmışlığını, nesnenin yaşla gelen güzelliğini ifade etmeye başladı. Wabi, bir yaşam şeklini, ruhani bir yolculuğu ifade ederken; Sabi, nesneleri ve onların sanatını temsil etmektedir. Yani Wabi, görüşün felsefi temelini oluştururken, Sabi nesne üzerinden estetik anlayışı yansıtıyor. Böylece Wabi-Sabi, kusurların kabulüne odaklanmış bir yaşam görüşü anlamına geliyor. Ona göre estetik, "kusurlu, uyumsuz ve eksik" bir güzellik olarak tanımlanabilir. Wabi-Sabi asimetrik, pürüzlülük, basitlik, bitmemişlik, eskimişlik ve doğal nesnelerin bütünlüğünü içeren bir anlayıştır.
Zen felsefesinde, Wabi-Sabi'ye ulaşmada yedi estetik prensip vardır;
- Kanso: Basitlik
- Fukinsei: Asimetri veya düzensizlik
- Shibumi: Sade güzellik
- Shizen: Doğallık
- Yugen: Zarafet
- Datsuzoku: Özgürlük
- Seijaku: Huzur
Yorum Bırakın