Final Haftasında Değişen Ruh Hallerine Hitap Eden Şarkılar!

Üniversite... Kazanması ayrı bir mücadele, okuması apayrı bir mücadele. Kimisinde yıllık sistem olup 5-6 ayda bir vuku bulan, kimisinde dönemlik olup her 2-3 ayda bir başa gelen vize-final haftaları tüm üniversitelerin ortak derdi.

Komitesinden jürisine, sözlü sunumundan tutun, kitap/defter açık (ve buna rağmen genelde kalem oynatamadığımız) yazılılara kadar çeşit çeşit sınav... Sınavların türleri olduğu gibi, bu sınavlara giren öğrenci profilleri de tür tür olabiliyor:

1. Prensipli ve düzenli olup sınavdan minimum 2, 3 hafta önce çalışmaya başlayanlar/ Notu, kitabı, tedariki tam olanlar:

Bu öğrenci türü, işini ciddiye alır. Kütüphanede sabit bir masası, rengarenk kalemleri, her ders önde yer tutan bir arkadaş grubu ve hocayla samimi bir ilişkileri vardır. Sene başından itibaren üst sınıflardan kaynak öğrenir, önerilen not ve kitapları ilk haftadan temin eder ve bu da yetmez gibi ufaktan karıştırmaya başlarlar. Hocalar vize konusunu söylerken, son hafta işlenenler hariç hazırdırlar. Konulara hakim ve kendilerinden emindirler. Asla son dakikaya bırakmazlar, işin kötüsü de asla ne kadar bildiklerini belli etmezler. Kol kırılır, yen içinde kalır; grup içi birbirlerini öldürecek olsalar bile dışarıya asla bilgi sızdırmazlar. Bazı iyi niyetli ve paylaşımcı dostlarımızı tenzih ediyoruz tabii ki, onlar bir taneler.

2. Kendine güvenip işini son haftaya bırakanlar/ Elinde materyal olmasa da sıkı dostları olanlar:

Bu öğrenci türü okula keyfe keder gider, okula gelse bile okulun civarında keyif yapmayı derse tercih eder. İmzasını o derse gireceğini bildiği bir arkadaşına rica eder, attırır. Sempatiktir, derslere gelmese bile kendini sevdirir. İnsanlarla arasını iyi tutar; son dakikada nottur, kitap sorumluluğudur, hocanın materyalleridir ne varsa iki mesajla öğreniverir. Mücadele sever. Son haftaya kadar dersin hocası kim bilmese bile son hafta her konuyu yetiştirebilme ihtimaline tutunur, nefesi kesilene kadar koşar durur. Sempatik olduğu kadar vericidir. Eline geleni paylaşmaktan, sorulan soruya cevap vermekten çekinmez.

3. Riske etmeden zevki çıkmıyor deyip işini son geceye bırakanlar/ Sınıfın üst tabakası olan çalışkan kesimin adını son gece not aranırken hatırlayanlar:

Bu öğrenci tipi resmen bir Vegas Kumarhanesi gibidir. Ne zaferler ne yenilgiler görmüştür. Son dakikaların insanıdır. Dirençlidir. Uykusuzluğa karşı dayanıklıdır. Soğukkanlıdır. Panik yapmadan sabahlamayı başarır, koca bir dönemi tek geceye hatta belki de birkaç saate sığdırır. Yani zekidir. Tanıdıklarına güvenmez, son dakika "ben galiba seni tanıyorum" der ve tanışır. Derslerde bir tek imzası yoktur, hocayla sınav amfisinde tanışır. Ama ya risk budur diyebildiği için ya da çok şanslı olduğu için genelde son dakika çalışmasından beklenmeyecek performanslar çıkartırlar. Dersi geçerler ve buna güvenip işlerini son dakika hallede hallede, diplomaya daha rahat ve daha kolay ulaşırlar.

Sınav dönemi geçer, herkes rahat bir nefes alır. Sınav çıkışı sınıf grubunda soru tartışılırken, notlar açıklanmaya başladıkça işin rengi değişir ve vize döneminin hasar kaydı yavaş yavaş oluşmaya başlar. Öğrenci profilleri burada da yine üç başlığa ayrılacaktır:

1. Vizelerin bitiminde kendinden emin olan, kutlamaya giden grup:

Bu grubumuz vizeler bittiği dakika notları çöpe atar; kitapları bagaja, yakın bir arkadaş evine, mekanın boş bir sandalyesine attığı gibi kafa dağıtmaya başlar. Vizeler bittiği gün neşelerini bulur, rahat bir nefes alırlar. Sınav onların moralini bozmamış aksine iyi geçen sınav sonrası, rahat birer nefes alınmıştır.

2. Vizelerin bitiminde hüsrana uğrayan ama umutlu olup önüne bakmaya çalışan grup:

Bu ekibimiz sınavı ne iyi ne kötü geçenlerden oluşur. Eş dost olmasa aslında başaramayacaktır, sağ olsun ahbaplar sayesinde sınırdan geçecek notu alırlar. Başlarına geleceği az çok tahmin edebilirler ama içlerini karartmazlar. Daima önlerindeki maça bakarlar.

3. Vizelerin bitimiyle Karadeniz'de gemileri batmış gibi efkarlanan grup:

Bu grubumuz işin en içler acısı kısmıdır. Vizeden daha çıktıkları an milletin soru tartışmasından başlarına geleni az çok kestirirler, daha notlar açıklanmadan bir kara bulut çöküverir içlerine. Genelde açıklanan sonuçlar arkadaşlarımızı şaşırtmaz. Notlarda epey kötü durumda olurlar. Kafaları daima hesap makinesi gibidir. "Finalden kaç alırsam geçiyordum ya?" hesabı yaparlar. Fakültenin Pollyanna'sı gibi daima umutludurlar. 5/100 bile alsalar finalde toplayacaklardır. Bu grubumuza iyi şanslar diliyoruz!