Frostpunk, çoğu kişinin severek oynadığı This War of Mine ile kendinden söz ettiren 11bit Studios'un yeni gözdesi. This War of Mine, kısaca savaşın ardından insanların hayatta kalma çabalarını bizlere gösteriyordu. Frostpunk ise kıyamet sonrası senaryosunu bizlere sunuyor. Bu kısa bilgilendirmenin ardından tüyolar bulabileceğiniz asıl incelememize geçelim. Frostpunk bahsettiğimiz gibi kıyamet sonrası senaryoyu ele alıyor. Biz, zaten beklenen buzul çağıyla beklenenden erken yüzleşmek zorunda kalan insanların hikayesine tanık oluyoruz. Oyuna insanların görselde görünen oldukça büyük çukurlara sığınmasıyla başlıyoruz. Buzul çağından bahsettiğimiz için sıcaklık, -100'lere ve hatta daha aşağılara inebiliyor. Hal böyle olunca soğuğun üzerimizdeki etkisini azaltmak ve biraz olsun ısınmak  için jenaratör kurmamız gerekiyor. Oyunun öyle psikolojik etkileri oluyor ki bir süre sonra gerçekten üşümeye başlıyorsunuz...   Çoğu strateji oyunundan aşina olduğumuz kaynak toplama burada da oldukça elzem. Olay jenaratörü kurmakla bitmiyor, devamlı çalışması için kömür toplamanız gerekiyor. Endişelenmeyin, yerleştiğiniz bu krateri andıran büyük çukurlarda bu kaynaklara ulaşabiliyorsunuz. Aynı şekilde sizinle yaşayan insanlara barınak yapmak için odun, ve ileri seviye barınaklar için çeliğe ihtiyaç duyuyorsunuz. Açlık durumunu da kontrol altında tutmak için avcı loncaları kurmanız gerekiyor.   Yukarıda bahsettiğimiz geliştirmeleri yapmanız için sürekli olarak sürekli kaynağa ihtiyacınız oluyor tabii. Ancak bu yaşadığınız çukurda doğal kaynaklar bir süre sonra bitiyor haliyle. Tam bu noktada teknolojiyi devreye sokuyorsunuz ve fabrikalar kuruyorsunuz. Isınma, araştırma ve endüstri, kaynaklar, yemek, sağlık ve barınak olmak üzere 4 farklı kategoriye ayrılan teknoloji ağacı, hayatta kalmanız ve şehrinizi geliştirmeniz için olukça kritik bir öneme sahip.   Sizinle yaşayan insanlar işçi, mühendis ve çocuk olmak üzere farklılık gösteriyor. Örneğin bazı işleri sadece mühendisler yapabiliyor bu yüzden insanları fabrikalara maksimumum fayda sağlayacak şekilde dağıtmalısınız. Ayrıca çocukları çalıştırıp çalıştırmamak tamamen size kalmış. Gerek şehirdeki bazı yetersizlikler, gerek açlıklar insanların mutsuz olmasına ayaklanmasına neden oluyor. Bunun için kanunlar imzalıyorsunuz. Oyunda din ve diktatörlük gibi değişik rejimler de söz konusu. Karşılaştığınız duruma göre bu ikisinden birine yöneliyorsunuz. Tabii bu da sizin nasıl bir lider olduğunuzu belirliyor. Dengeyi sağlamak oldukça zor... Ayrıca oyunu hikayeye göre veya serbest olarak da oynayabiliyorsunuz. Eğer strateji, simülasyon gibi türleri seviyorsanız oynamanızı tavsiye ediyor, iyi oyunlar diliyoruz.