The Handmaid's Tale'i Neden İzlemelisiniz?

The Handmaid's Tale'i Neden İzlemelisiniz?
  • 0
    0
    0
    0
  • The Handmaid's Tale; bir isyanın, aynı zamanda da bir kabullenişin öyküsü. Margaret Atwood'un 1985 yılında yayımlamış olduğu aynı adlı kitabın can bulmuş hali olan bu diziyi henüz izlememiş olabilirsiniz. Fakat eminiz ki eğer diziyi izlerseniz izlemediğiniz her an için pişmanlık duyacaksınız. The Handmaid's Tale'i izlerken bir bölüm içerisinde birçok farklı duyguyu aynı anda yaşıyorsunuz. Distopya temalı kitapları okurken veya dizileri izlerken genelde içimizde "ya gerçekleşirse" korkusu oluşur. Fakat genelde gerçekleşme ihtimalinin çok düşük olduğunu bilir ve kendimizi o anlık, o evrene kaptırırız. The Handmaid's Tale içinse durum bundan oldukça farklı. Dizinin içinde yaşanan tüm acı, tüm katlanılamaz olaylar aslında birçok insanın hayatının gerçeği. Ve bu dizi, bizi bu gerçekler üzerine daha fazla düşünmeye zorluyor. Bir bölümü izlemeyi bitirdikten sonra hem diğer bölüme geçmek için sabırsızlanıyorsunuz hem de psikolojinizin daha fazla buna dayanamayacağını düşünüyorsunuz. Yine de tüm bu duygu karmaşası yine de diziyi izlemenize engel olmuyor. Aksine bize göre The Handmaid's Tale'in yarattığı tüm bu hisleri; heyecanı, üzüntüyü, öfkeyi, merhameti kolay kolay her dizi yaşatamaz. Dizinin senaryosu bile diziyi izlemek için başlı başına bir sebepken dizinin oyuncu kadrosunun da birbirinden yetenekli oyuncularla dolu olması diziyi izlemekten daha da keyif almanızı sağlıyor. Elisabeth Moss, Joseph Fiennes, Yvonne Strahovski ve Max Minghella dizinin başrollerinde yer alıyor. Dizinin yönetmen koltuğunda ise genelde birkaç bölümde bir değişecek şekilde birbirinden farklı yönetmenler oturuyor. Ayrıca birkaç hafta önce öğrendiğimiz üzere dizinin 3. sezonunda izleyeceğimiz bölümlerden bazılarını Mustang filmiyle 2015 yılında dikkatleri üzerine toplayan yönetmen Deniz Gamze Ergüven yönetecek! Dizinin ilk 2 sezonunu izlerken biz her sahnede kelimenin tam anlamıyla büyülendik ve kendimizi o distopyanın içindeymiş gibi hissettik. Dizinin 3. sezonunda da aynı hisleri yaşayacağımıza oldukça eminiz. Distopyalar, aslında gerçek olmayan hayali bir evreni anlatıyor olsalar bile aslında gün geçtikçe o korkunç evrene adım adım yaklaşıyoruz. Fakat söylemeden geçmeyelim; kafa dağıtmak, öylesine vakit geçirmek için bir dizi arıyorsanız kesinlikle The Handmaid's Tale sizin aradığınız dizi değil. The Handmaid's Tale'i izlerken diziyi anlayabilmek hatta sindirebilmek için bölümler arasında biraz zamana ihtiyacınız olabilir. Diziyi izlemek için aslında herkes kendine farklı bir neden bulabilir. Kimi görüntü yönetmeninin harika bir iş çıkardığını düşünerek izler, kimi de oyuncular harika bir iş çıkardığı için izleyebilir. Fakat bize göre bu diziyi herkes bir şeylerin farkına varmak için izlemeli. Belki ailemiz, belki özgürlüğümüz ya da sevdiğimiz her şey ellerimizin arasından kayıp gidebilir. Tüm bunlara sonuna kadar sahip çıkmalıyız ve kadınlara toplum tarafından yapıştırılan etiketlerden sıyrılmaları için sonuna kadar destek vermeliyiz. The Handmaid's Tale yani dilimize uyarlanmış adıyla "Damızlık Kız'ın Öyküsü" yalnızca basit bir öykü değil aynı zamanda kadınların hak ettikleri yaşama kavuşmaları için verdikleri savaşın öyküsü.

    "Nolite te Bastardes Carborundorum!"


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.