Sınırsız Düş Gücüyle Boşluğu Kişiselleştiren Yontucu; Henry Moore

Sınırsız Düş Gücüyle Boşluğu Kişiselleştiren Yontucu; Henry Moore
  • 0
    0
    0
    0
  • Heykellerinin dokusunda ve formunda bazen bir ağacı, bazen de bir dağı, kaya parçasını hissettiğimiz Moore’un doğaya duyduğu empati net bir şekilde anlaşılmaktadır. “Figüratif”, “Yarı-Soyut Figüratif” ve “Soyut” yapıtlar veren, taşı ya da ahşabı yontarken, bunun insan eliyle yapılmış değil de sanki doğal olarak oluşmuş izlenimini verme kaygısındadır Moore. 1898 yılında İngiltere’nin Yorkshire Bölgesi’nde doğmuş, eğitimini tamamlayarak öğretmenlik yapmaya başlamıştır. Sonraki yıllarda sanatçı, burs kazanarak Londra’daki Krallık Sanat Okulu’nda geri kalan eğitimine devam etmesiyle birlikte, 1923 yılından itibaren sık sık Paris’e giderek sanatsal birikimini artırmış ve ilk özel sergisini, 1928 yılında Londra’da bulunan Warren Galeride açmıştır. [caption id="attachment_45801" align="aligncenter" width="459"] Warren Gallery, London, 1928[/caption] Aynı yıl, ilk heykel siparişini de alan Moore, 1926-1939 yılları arasında öğretmenlik yapmış ve 1933 yılında da “Unit-I”e üye olmuş, 1936’da İngiliz “Sürrealist Grubu”na girmiştir. Sanatçı, 1940 yılında hava hücumlarına karşı yaptırılan sığınaklar için meşhur desenler serisini hazırlamıştır. [caption id="attachment_45796" align="aligncenter" width="600"] Tube Shelter Perspective, Henry Moore, 1941[/caption]   [caption id="attachment_45799" align="aligncenter" width="900"] Grey Tube Shelter, 1940[/caption] Modern dünyayı heykel için olanaklı hale getiren şey soyutlamadır ve Moore’un XX. yüzyıl heykel sanatı adına yaptığı en önemli eylem de budur. Sanatçının, heykelini şiirsel yapan unsur, benzetmede kullandığı simgesel güçtür. Çalışmalarını oluştururken insandan ve kadından yola çıkarak, yine onun kimliğiyle örtüşen heykelleri yaratma eylemi ile hayal gücünün sınırsızlığını gösterir. [caption id="attachment_45809" align="aligncenter" width="880"] Reclining Figure, Plaster and string on a wood base
    1054 x 2273 x 892 mm, 1951[/caption] Çevresindeki her şey sanatçının bilinç süzgecinden geçerek biçime dönüşmüş. Seri üretim haline dönüştürdüğü “Uzanan Kadın” figürlü heykellerinde kadın ve onun doğadaki tanımlaması saf bir biçimde betimlenmiştir. [caption id="attachment_45812" align="aligncenter" width="800"] Recumbent Figure, Green Hornton stone
    889 x 1327 x 737 mm, 1938[/caption] Yaslanmış kadın figürü dalgalı bir manzarayı andırıyor ve Moore'un, Pablo Picasso ve Jean Arp'ın eserlerinde yer alan yumuşak, organik formlara olan ilgisini gösteriyor. [caption id="attachment_45813" align="aligncenter" width="640"] Family Group, Bronze
    1635 x 1385 x 845 mm,
    1949[/caption] Family Group, ilk büyük bronz heykelidir. Savaş sonrası dönemde,  kemer sıkma ve yeniden yapılanma değerlerinin simgesi olarak gösterilir. [caption id="attachment_45814" align="aligncenter" width="800"] King and Queen, Bronze
    1635 x 1385 x 845 mm, 1952-5[/caption] Heykeltraş, Kral ve Kraliçe fikrinin eski Mısır heykellerinden ve kızına okuduğu masallardan ortaya çıktığını belirtiyor. Diğer insanlar ise, kendisinin ve eşi Irina'nın bir fotoğrafıyla ilişkili olabileceğini veya o yılın Kraliçesi II. Elizabeth'in taç giyme töreninden esinlenmiş olabileceğini öne sürüyor. Bazı eleştirmenler, heykelin doğalcılık ile fantezinin olağandışı kombinasyonundan hoşlanmamalarına rağmen, Kral ve Kraliçe, Moore'un en ünlü eserlerinden biri haline geliyor. Sanatçının heykellerinde en önemli özellik; figüratif soyutlama anlayışına, hem form hem de tema açısından, farklı ve özgün bir bakış getirmesidir. Sanatçıyı, kendi çağı içerisinde önemli bir yere getiren yenilikleriyle, yapıtlarını figürden uzaklaşmadan yapmış olsa bile, boşluğun kullanımı bakımından heykel sanatında öncü bir rol oynamış. Boşluğa kişisel bir anlayış ve form vererek, onu kütle kadar önem verdiği bir plastik eleman gibi kullanmıştır.   Kaynaklar 1, 2, ASOS Journal the Journal of Academic Social Science/ December 2014 p:8-22 3, Önder Şenyapılı, Otuz Bin Yıl Öncesinden Günümüze Heykel Sanatı, Ankara, 2003, s. 77 4, Allemand Claude, Manfred F. , Cosneau & David Mitchinson, Henry Moore,From The İnside Out, New York, 1996, s. 7-17 5, Norbert Lynton, Modern Sanatın Öyküsü, İstanbul, 2004s. 378 6, Jonathan Fineberg, 1940’tan Günümüze Sanat, Çev. Simber Atay Eskier & Göral Erinç Yılmaz, Karakalem Kitapevi Yayınları, İzmir, 2014, s. 123  

    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.