Sinema Kendini Anlatırsa: Cinema Paradiso (1988)

Sinema Kendini Anlatırsa: Cinema Paradiso (1988)
  • 0
    0
    0
    0
  • Cinema Paradiso, Giuseppe Tornatore'nin yazıp yönettiği 1988 yapımı bir İtalyan filmidir. Filmin başrolünde ünlü Fransız aktör Philippe Noiret oynamaktadır. Film açılışını baş karakter Toto'nun orta yaşından sonraki sürecinde yapar. Toto'ya gelen bir telefon filmimizin bir başka ana karakteri olan Alfredo'nun öldüğünü söylemektedir. Bu ölüm her şeyin yeniden hatırlanmasına sebep olur ve Toto'nun bakışları seneler önceye götürür seyircileri. 2. Dünya Savaşı'ndan kısa bir zaman sonrasına geçer görüntü. Babası savaş sırasında Rus cephesine giden Toto, annesi ve küçük kız kardeşiyle Sicilya'nın bir köyünde yaşamaktadır. Bu küçük çocuğun en büyük eğlencesi kasabanın sineması olan "Cinema Paradiso" yani Cennet Sineması'dır. Toto, kilisede papazın yanında görev yapmaktadır ve bu görevi tamamen mecburiyetten yerine getirmektedir. Boşluk bulduğu her an Cennet Sinemasının makinisti Alfredo'nun yanına gitmektedir. Toto'nun hayali bir gün bu makinist dairesindeki makinist olmaktır. Alfredo ile arkadaş olmaya çabalayan Toto, sonunda bunu başarır ve Alfredo'yu ikna ederek makineyi çalıştırmayı öğrenir. Alfredo, başlangıçta Toto'nun bu görevi yapma isteğine karşı koyar. Ona göre bu görev ve bu kasaba, onun bütün ömrünü işgal etmiştir. Bu yüzden Toto'nun da onun gibi yitip giden bir ömrü olsun istememektedir. Ama Toto inatçı ve kararlıdır. Film Toto üzerinden anlatılır ve bu küçük çocuğun gençliği ile ileri yaşlarındaki hayatına tanıklık ederiz. Yönetmen bu süreci, değişen toplumu, sinema ve sinema seyircisi üzerinden anlatır. Hemen bütün değişimleri sinemaya gelen seyirci kitlesinin hal ve hareketlerinden okumak mümkündür. Film, dram ve komedi ağırlıklı ilerlerken aşkı da olabileceği en romantik şekilde işler. Aşkın bir bekleyiş ve sabır işi olduğuna tanıklık ederken, kimi zaman mesafelerin de bu kazanımı kaybettiren olgu olduğunu anlatır film. Mesafeler yüzünden aşkını yitiren Toto'nun bu kaybedişi, onun için bir dönüm noktası olur. Alfredo'nun bir nevi emriyle Toto doğup büyüdüğü bu kasabayı terk eder. Çünkü Alfredo dostunun bu kasabada eskiyip ölmesini istememektedir. Ona göre bu kasabada yalnızca hayaletler vardır. Toto Alfredo'ya göre bu lanetli kasabadan giderek başarmak istediklerini başarmalıdır; öyle de olacaktır. Yıllar sonra Toto başarılı bir yönetmen olacaktır. Toto'nun yıllar sonra bu kasabaya dönüşü de, hepimizin yaşadığı ya da bir zaman sonra yaşayacağı bazı duygulara tercüman olur. Toto seneler sonra döndüğü vakit her şeyin eskidiğini ve herkesin yaşlandığını görür. Yönetmen bunu öylesine güzel anlatır ki, herkesi eski dostları Alfredo'nun cenazesinde bir araya getirir. Cenaze sinemanın önüne getirildiğinde sinemanın yıkılmak üzere olduğuna ilk kez o an tanıklık ederiz. Sinema da kasabanın sakinleri gibi yaşlanmıştır. Hatta sinema da yakın bir zamanda Alfredo gibi ölmeye hazırlanmaktadır. Burada geçen bir diyalogda sinemanın eskisi gibi rağbet görmediği, videonun, televizyonun onun yerini aldığı ve insanların artık sinemaya gitmeyi tercih etmediği anlatılır. Son olarak filmin müziklerine baktığımızda, Ennio Morricone'nin imzasını taşıyan müzikler, sinema dünyasının en duygusal ve en etkileyici müziklerindendir. Sinemanın bir mucize olduğunu anlatabilme gücüne sahip olan müzikler, filmin yüreğinize dokunmasına büyük katkı sağlamaktadır. Yabancı dilde En İyi Film Oscar'ı olan yapım, IMDB Top 250'de 54. sıradadır. Filmin Müziği: https://youtu.be/qMgTCtSxOHE  

    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.