Şahsiyet Dizisinde Geçen Birbirinden Güzel Replikler ve Şarkılar

''Hayatını adalete adamak öyle şahsi bir mesele değil, bir şahsiyet meselesidir.'' Daha önce yayınlanan ilk altı bölümü için listemizin birincisini hazırladığımız Puhu TV'nin efsane dizisi Şahsiyet 12. bölümüyle final yaptı. Türk dizi tarihine başarısıyla adını üst sıralardan yazdıran Şahsiyet özellikle son iki bölümüyle oldukça önemli toplumsal mesajlar verdi. Aslında 12 bölüm boyunca Türkiye'nin bir çok probleminden bahsedildi, özellikle son bölümleriyle kanayan yaramız kadın cinayetlerini ve çocuk istismarını vurucu bir dille bize aktardı. Ayrıca Uğur Mumcu etkileyici bir sahneyle anıldı.

Dizi müzikleriyle, renk seçimleri ve ışığıyla, kostümleriyle aslında her detayıyla gerçekten çıtayı yükselten bir iş oldu. En dikkat çekici detaylarından biri replikleriydi. Son altı bölümünde geçen dikkat çekici repliklerden bazıları: İnsanlar ölüyor, ölüp gidiyor. Ben hiçbir şey yapamıyorum! Korkma! Korkmaktan korkma. Hem bir kan lekesini bile çıkaramıyorlar, ondan sonra da polis oluyorlar. Ne günlere kaldık... Bukowski diye bir yazar var duymuşsundur. Ne diyor biliyor musun? ''İçmek bir tür intihardır'' diyor. Yani kendini kaybedene kadar içmek, intihara teşebbüstür.'' diyor.

Hep bir güneş var ama batıyor. ''Bu dünyada aşktan başka macera kalmadı'' Peki bir teori ile komplo teorisi arasındaki farkı biliyor musun? Onu da söyleyeyim. Teori akıldır. Ama komplo teorisi akıl hastalığıdır. Çünkü teorinin kanıtları gerçeklere dayanır. Ama bir komplo teorisinin kanıtı yine bir komplo teorisidir. Kendisidir yani. Yanıldığında bile haklıdır. Bir komplo teorisi asla yanılmaz. Bir de kimler asla yanılmaz biliyor musun Nevra? Aptallar...

Eğer bir ülkede dolandırıcılar umutla değil korkuyla dolandırıyorsa, o ülkede hiç kimseye ne iş yaptığını ya da kim olduğunu sormazsınız. Rica etsem ölür müsün lütfen? Ne kadar az şey bilirsen o kadar rahat uyursun. Hayatın kıymeti olmazsa, hayatın anlamı da olmuyor.

Galiba ben insanlarla nasıl yaşanır bilmiyorum. Yani insanlarla nasıl konuşulur, arkadaşlarla neler yapılır, sevgilin olursa onunla nasıl vakit geçirilir, biriyle arandaki mesafe nasıl ayarlanır... Bunların hiçbirini bilmiyorum aslında. Ama hep biliyormuş gibi yaptım. Ve hep yanlış yaptım. Ne tuhaf değil mi? Sen kendini kovalıyorsun, ben kendimden kaçıyorum. İnsan bir sorar değil mi? Yaşamak istiyor musun, der. Kurtarayım mı hayatını der.

-Yok mu oğlum evin barkın senin? Gitsene evine. +Var. Ev var da, evde kimse yok. Ölümden korkup her gün öleceğine, ölümden yine kork ama her gün yaşa. Eğer bir suç işlemek istiyorsan ama suçlanmak istemiyorsan tek yapman gereken etrafına bir kalabalık toplamak. Çünkü bir suçu yeterince büyük bir kalabalıkla birlikte işlersen o artık suç değildir.

Sırf göğüslerini kimse fark etmesin diye kaç kız çocuğu Kambura'da kambur yürüyor, farkında mısınız? O kambur var ya, o çocukların kamburu... O aslında hepimizin sırtında. Her insanın zaafı var be sayın savcım. O zaafa düşüp düşmemek, bakın işte o şahsiyet meselesi. Sonra o hata o kadar büyüdü ki bir doğru oldu.

-Zaten ne demiş şair; hayat hatıradır, unutursan ölürsün. +Ne güzel söylemiş, kim bu? -Unuttum. Ne enteresan ya, ben bir zamanlar bir balığın hayatını kurtarmıştım. Şimdi balıklar benim hayatımı kurtarıyor. Bir laf vardır ''Trafikten şikayet etme, çünkü trafik sensin'' diye. Yani tek kabahatli olan sen değildin, benim de kabahatim vardı. Ama istedim ki o gece yaptığımız tango hep devam etsin. Biz hep dans edelim, tangoya devam edelim. Meğer müzik bitmiş, haberim yokmuş.

Sen zannediyor musun ki bir tek alzheimer olan sensin. Herkes hasta, hepsi hasta. Yarın bu gün bir milli maç olur, herkes her şeyi unutur. Bu millet neleri unuttu seni mi unutmayacak? Sen kimsin ki? Alt tarafı bir katil, alt tarafı bir cinayet haberi. Ama işte kız söyleyip duruyormuş yıllardır, konuşmuyormuş ya... Susarak diyormuş ki benim derdim var. Sen adalet ile hukuku birbirine karıştırıyorsun. Adalet başka bir şey, hukuk başka bir şey. Zaten adalet dediğin ne ki? nefsi müdafaa. İntikam, geç kalmış bir nefsi müdafaa.

Dizinin son altı bölümünde ilk bölümlerdeki kadar çok şarkı kullanılmadı. Daha çok Sertaç Özgümüş tarafından hazırlanan ve diziye muhteşem biçimde uyum sağlayan soundtrack albümü kullanıldı.