Rönesans'ın Çekirdeğini Oluşturan Adam: Lorenzo De Medici

Rönesans'ın Çekirdeğini Oluşturan Adam: Lorenzo De Medici
  • 2
    0
    0
    0
  • Lorenzo’yu anlatmadan önce, Medici ailesinin ününden biraz bahsetmek gerekiyor...

    Floransa'da (İtalya) yaşayan bu aile, 14. ve 17.yüzyıllar arasında adından sıkça söz ettirmeyi başardı. Mütevazi başlayan hayatlarını bankacılık sektörüne atılıp farklı bir boyuta taşıdılar. Floransa’dan sonra ünleri tüm Avrupa’ya yayılacak ve sanatçılara verdikleri desteğin yanı sıra tiyatronun da gelişmesine katkı sağlayacaklardı.

    Ailenin eski topraklarından birisi olan Giovanni di Bicci de Medici, eşinin servetiyle Roma’da bir banka satın aldı ve ardından 1397 yılında bankacılık faaliyetlerini Floransa’ya taşımaya karar verdi. Böylece çok uzun yıllar hüküm sürecek olan "Medici Bankası" kurulmuş oldu. Banka güçlendikçe Mediciler de güçleniyordu. Ayrıca aile hem Papa’ya hem de önemli kişilere finansal destek sağlayıp Avrupa’da hızla yükseliyor ve siyasette de etkin bir konuma erişiyordu.

    Giovanni’nin ölümünden sonra yerine geçen oğlu Cosimo de Medici, ailenin gücünü daha da arttırdı. İlk yıllarında sürgün edilerek Venedik’e gitmek zorunda kalan Cosimo, daha sonradan Floransa’ya geri dönecek ve kredi verdiği kişilere sağladığı kolaylıklar nedeniyle rakiplerini alt edecekti. Bununla birlikte Floransa’nın gayri resmi yöneticisi olmuştu. Şehirde ilk Platon Akademisi’nin kurulmasına öncülük edip Platon’un eserlerini Yunanca'dan Latince'ye çevirtti.

    Onun vefatından sonra ailenin başına geçen Piero de Medici, babası kadar etkin bir siyaset yürütemedi. Gut hastalığına yakalanması nedeniyle de 1467’den itibaren yönetimi 18 yaşındaki oğlu Lorenzo de Medici’ye bıraktı. 


    Lorenzo de Medici

    1 Ocak 1449’da Floransa’da doğan Lorenzo, halk tarafından ”Lorenzo il Magnifico” yani “Muhteşem Lorenzo” adıyla da bilinir. Annesinin gözetimi altında iyi bir eğitim alarak büyüdü. Latince ve Yunanca öğrendi. Siyasi işlerinin yanı sıra İtalyanca yazdığı eşsiz şiirleriyle de ünlendi. Felsefeyi oldukça önemseyip edebiyata yoğun bir ilgi duydu.

    Siyaseten 1471’de Papa IV.Sixtus ile anlaşma yapmasına rağmen, 1474 yılına gelindiğinde Venedik ve Milano’nun kurduğu birliğe dahil oldu. Bu durumdan rahatsız olan Papa, Medici ailesinin en büyük rakibi olan Pazzi ailesiyle anlaşarak Lorenzo ve kardeşi Giuliano için suikast planı hazırladı. Floransa Katedralinde gerçekleşen suikastte Giuliano hayatını kaybedecek, Lorenzo ise bu saldırıyı hafif sıyrıklarla atlatacaktı. Büyük bir öfkeyle birlikte halkın desteğini arkasına alan Lorenzo; Pazzi ailesinin başı Jacopo de Pazzi ve Pisa Başpiskoposu Francesco Salviati’nin de içerisinde bulunduğu suikastçileri yakalatıp öldürttü. Ancak yakalanamayan bir katil daha vardı: Bernardo Bandini! 

    Bandini olay yerinden bir şekilde kaçarak Türk kılığına girmiş ve İstanbul’a sığınmıştı. Durumu haber alan Lorenzo, dönemin Osmanlı padişahı Fatih Sultan Mehmet’ten Bandini’yi kendisine teslim etmesini istedi. Fatih bu isteği kırmayıp kutsal mekanda cinayet işleyen birisini zaten topraklarında tutmayacağını belirtti. Katili derhal yakalatarak hemen Floransa’ya yolladı. Lorenzo da Fatih’e jest olarak Bertoldo di Giovanni’ye hazırlattığı bronz bir madolyon gönderdi.


    Bertoldo di Giovanni'nin Fatih için hazırladığı madalyon

    Suikast olayından sonra Papa’nın nefreti bir türlü dinmiyor, çıkar çarkı istediği gibi işlemiyordu. Bu nedenle yeni bir hamle yapmaya karar verdi. Önce Lorenzo’yu aforoz edip Floransa’da ayin yapılmasını yasakladı. Ardından Napoli kralı ile anlaşarak Floransa’ya savaş açtı. Fakat Lorenzo; savaş aleyhine döndüğü sırada Napoli kralının yanına bizzat gidip onu savaştan çekilmeye ikna edince, Papa IV.Sixtus da mecburen barış ilan etmek zorunda kaldı.

    Sonraki yıllarda 70 kişilik bir meclis kurdu Lorenzo ve hızla hakimiyeti eline aldı. 1484 yılında; Napoli, Milano ve Venedik arasında yapılan "Bagnola Barışı"na öncülük edecek kadar sözünü dinletiyordu artık. Bir dargın bir barışık olduğu Papa IV.Sixtus öldükten sonra yerine geçen VIII.Innocentius ile ilişkilerini normalleştirdi. Öyle ki oğlu Giovanni bu yeni Papa tarafından kardinal yapılacak ve daha sonra X.Leo adıyla Papalığa kadar yükselecekti.

    Lorenzo, Floransa’yı yönettiği sırada kendi ailesinin çıkarlarını değil halkın refahını düşünerek son derece önemli işlere imza attı. Sanatçıları destekledi, eski Yunan ve Latin kültürlerinin yeniden canlanması için uğraştı. Bu doğrultuda 1472 yılında Floransa Üniversitesi’ni kurdu. Kütüphaneleri zenginleştirmek ve kütüphane sayısını artırmak, gerçekleştirdiği en güzel faaliyetlerden yalnızca bir tanesiydi. Bunun yanı sıra; Sandro Botticelli, Michelangelo, Fra Filippo Lippi, Andrea del Verrocchio gibi ünlü sanatçıları koruma altına alıp bu değerli ustaların eserlerinin günümüze kadar ulaşmasını sağladı.

    Lorenzo özellikle Michelangelo’yu genç yaşında Medici sarayına davet edecek ve tarihin en ünlü iki heykeli “Pieta” ve “Davut”un insanlığa hediye edilmesine bir nevi vesile olacaktı. Onun ortaya çıkardığı bu hür düşünce sistemi ise Rönesans’ın temelini oluşturdu. Nitekim soyluların gücünü kırarak halkın ve sanatçıların gelişmesine daha çok önem verdi.

    Yaşamı boyunca altın çağını yaşayan Floransa, Lorenzo’nun ölümünden sonra bir daha asla eski gücüne kavuşamadı ve işgalcilerin yegane hedefi haline geldi.

     

    Kaynak: 1,2,3


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.