Rock Şahlandı: Greta Van Fleet - Anthem of the Peaceful Army

Rock Şahlandı: Greta Van Fleet - Anthem of the Peaceful Army
  • 0
    0
    0
    0
  • To save yourself in your own time you'll have to Stay and open up your own mind

    Müzik bazen bir döngüden ibarettir. Ne kadar türlere ayrılırsa ayrılsın, ne kadar farklılaşsın yolun sonu her zaman yuvası olacaktır. Londra'dan çıkan punk ezgileri, Seattle'da evlerinin garajlarında grunge yapan garaj grupları ile filizlenen rock bazlı tarzlardan sonra rock, tekrar evine dönüyor ancak rotasını biraz şaşırmış gibi, çünkü rock evim diyececeği yeri ne Los Angeles'ta ne de New York'ta buldu. Rock, geri dönüşünü Michigan'da gerçekleştirdi. Michigan'dan çıkan 3 kardeş olan Josh, Jake ve Sam Kiszka kardeşler yanlarına arkadaşları Daniel Wagner'i alarak kurduğu Greta Van Fleet isimli grup ile Michigan'dan çıkarak retro fetişist bir anlayış ile eski kafalı tarzda rock müzik yapmaya başladı. Hiçbir farklı teknik ve anlayış olmadan sadece can alıcı davul pattern'leri ve kulak pası silen türden gitar riff'leri ile sadeliğin güzelliğini geçen sene çıkardıkları From The Fires albümü ile tekrar bize aşılamayı başardı. Tabii ne kadar biz desek de Greta Van Fleet, aldığı övgüler kadar sert eleştiriler de aldı. Özellikle grubun özgün olmadığını ve sadece Led Zeppelin klonu olduğuna dair aldıkları eleştiriler ile grup başta yara aldı gibi gözüktü ancak Robert Plant, verdiği bir röportajda grubu onurlandırınca bu sorun bir nebze çözülmüş oldu. From The Fires albümünden tam bir yıl sonra ise kuşağımızın rock'ının yeni bayrak taşıyıcısı olacak Greta Van Fleet, Anthem of the Peaceful Army isimli albümlerini geçtiğimiz günlerde yayınladı. İşte karşınızda rock'ı şahlandıran Greta Van Fleet! Aslında Josh Kiszka'nın yazdığı bir şiir olan Anthem of the Peaceful Army, bir süre ise bu şiir 70'lerin özlenen gitar riffl'eri ile çevrelendi ve retro kültürün progresif ögelerle eş zamanlandı ve ortaya yepyeni bir albüm ortaya çıktı. İlk olarak geçtiğimiz aylarda Jimmy Fallon'a katılarak ''When The Curtain Falls'' isimli tekli çalışmasını sahneleyen grup aynı zamanda yeni albümlerini de duyurmuş oldu. Bundan bir süre sonra 3 tekli çalışması daha yayınlayan grup, geçtiğimiz günlerde ise yeni albümlerini piyasaya sürdü. Albüm Age Of Man isimli açılış şarkısı ile başlıyor. Hristiyan kültürüne ait metaforların saykodelik ögeleştirmelerle anlatılan ve tamamen insan stereotipine adanılan şarkı, Chattanooga'da geçirilen bir Noel zamanı yazılmaya başlandı. Şarkının kaydı ise doğallığını koruması ve ilhamını kaybetmemesi açısından bir orman içinde hazırlanan küçük bir kayıt odasında gerçekleşti. https://www.youtube.com/watch?time_continue=2&v=Wd9te6ZQXpQ Albümün ikinci şarkısı olan The Cold Wind, tatlı bir gitar solosu ile başlıyor. Grup şarkının 5 yıl önce yazıldığını söylerken zaten sözlerine bakıldığında da anlaşılacağı üzere grubun kardeş üyelerinin çocukken yazdığı bir şarkı gibi hissettiriyor. Bu şarkıdan sonra ise albümün ilk teklisi olarak çıkarılan ve amiral gemisi  olarak gözüken şarkılarından When the Curtain Falls karşımıza çıkıyor. Hollywood'un sahte aşklarına vurgu yapılan şarkıda grubun kendi isteği üzerine Led Zeppelin'den pek çok öge alınmış. When the Curtain Falls ile başlayan hızlı kalp atışları albümün dördünü şarkısı olan Watching Over ile yavaşlıyor. Şarkıda kullanılan progresif ve saykodelik ögeler ile şarkı size, normal bir yavaş şarkıdan çok daha fazla şey sunmayı başarıyor. https://www.youtube.com/watch?time_continue=136&v=S5GG5eIql5E Albümün bir diğer amiral gemisi ile albümde bulunan beşinci şarkı olan Lover, Leaver. Grubun hayalperest yanını yansıtan şarkının en önemli yanı ise sahnede tam 24 dakika boyunca sergilenebiliyor oluşu! Albümün kapanışı için bu parça aynı zamanda farklı bir formatta ve Lover, Leaver (Taker, Believer) ismi ile albümün kapanışında da mevcut. Bu şarkılardan sonra albümün geçiş şarkıları olan You're the One ve The New Day karşımıza çıkıyor. Sonrasında ise grubun kuruluşu sırasında grup üyelerinin aşk hayatlarına göndermeler bulunan Mountain Of The Sun'ı duyuyoruz. Bu şarkılardan sonra albüm kapanış kısmına geçiyor. Bu aşamada ilk olarak Brave New World isimli şarkı karşımıza çıkarken, sonrasında başta Josh'ın yazdığından bahsettiğimiz Anthem şiirin bestelenmiş versiyonu karşımıza çıkıyor. Akustik gitar ve perküsyonun harika uyum gösterdiği bu şarkı için Greta Van Fleet'in en özgün şarkısı desek yalan söylüyor olmayız. Bu şarkıdan sonra ise daha önce bahsettiğimiz Lover, Leaver (Taker, Believer) karşımıza çıkıyor ve albüme noktayı koyuyor. Daha önceden aldıkları kötü eleştirilere iyice kulak asan grup, bu albümde daha özgün bir tarz ile birlikte karşımıza çıkmış durumda. Çocukluklarından beri bağlı oldukları rock müziği köklerinden ayırmayarak saf bir halde bize sunuyorlar. Daha çok gençler, umarız bizi seneler boyunca şaşırtmaya ve müzikleri ile doyurmaya devam ederler.    

    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.