Remix, en basit haliyle ve Vikipedi'de de görebileceğiniz tanımıyla, bir parçayı yeniden ele alarak farklı sesler ile ortaya yeni bir kompozisyon çıkarmak anlamına geliyor. İstisnalar mutlaka var olsa da genellikle şarkının orijinal hali, remix'lendikten sonra olduğundan daha hareketli, daha dans etmeye/ettirmeye uygun bir hale geliyor. Biz de bugün sizlere, müziğin bu alanını tanıtmak amacı ile özellikle hepimizin aşina olduğu veya hayatında en az bir kere duyduğunu düşündüğümüz şarkıların remix'lerinin bulduğu bir liste hazırladık; parçaları dinlemeden önce sanatçılar hakkında kompakt bilgileri de bulabileceğiniz, parçaları dinlerken de yerinizde duramayacağınızı düşünüdüğümüz listemize geçmeden önce hepinize iyi okumalar ve iyi dinlemeler dileriz.

• The Weeknd - After Hours (The Blaze Remix)

İlk olarak şu anda müzik dünyasının gündeminde olan, listedeki en taze remix parçayla başlamak istedik. Biliyorsunuz ki The Weeknd'in aylardır adeta bir film gibi sinematografik ögelerle tanıtımını yaptığı "After Hours" albümü 20 Mart'ta dinleyicileriyle buluşmasından 10 gün sonra albümün deluxe versiyonu da yayınlandı. Bonus parçalar, canlı ve tabii ki remix versiyonların da bulunduğu bu albümde tahmin ediyoruz ki en çok ilgi gören şarkılardan biri; daha albüm çıkmadan yayınlanan ve albümle aynı adı taşıyan After Hours (şarkı hakkında daha detaylı bir inceleme okumak isterseniz linke tıklayabilirsiniz) parçasının The Blaze Remix versiyonu olmuştur. Fransız house/elektronik müzik ikilisi olan The Blaze zaten kendi türünde çok başarılı, üstüne bir de onların kendine has ve duyduğunuzda "Bu The Blaze'in şarkısı değil mi ya?" diyebileceğiniz kadar yerleşmiş olan sound'u The Weeknd ile birleşince ortaya inanılmaz bir müzik şöleni çıkmış demek yanlış olmaz. Dinlerken belki de yer yer zaman/mekan algınızı kaybedebileceğiniz bu güzel parçayı aşağıya bırakıyoruz:  

• Billie Eilish - COPYCAT (Sofi Tukker Remix)

Yeni jenerasyonun en başarılı sanatçılarından olan Billie Eilish'in, sanıyoruz ki artık hepimiz her şarkısında hüzünlü bir piyano sesini ve bir anda bizi o hüzünlü havadan koparırcasına içimize işleyen bass'larını duymaya alışkınız. Bu klasik tanıma uyan ve 2017 yılında piyasaya çıkarmış olduğu COPYCAT şarkısı ise bu remix versiyonunda Alman-Amerikan house/EDM müzik ikilisi Sofi Tukker ile birlikte karşımıza çıkıyor. Şarkının sonlarına kadar sanki sadece varolan tempo biraz yükseltilmiş gibi gelse de, geriye kalan son 1 dakikada bahsettiğimiz yüksek tempo zirve noktasına ulaşıyor ve şarkı bittiğinde boşluğa bırakılmış gibi hissetmenize sebep olarak adeta bir şok etkisi yaratıyor diyebiliriz.  

• Florence & The Machine - Spectrum (Calvin Harris Remix)

Sizde de aynı etkiyi yaratıyor mu bilmiyoruz fakat Calvin Harris tarzı itibariyle şarkılarında ve remix çalışmalarında hep bir yaz havası taşıyor gibi; karlı bir havada bile onun parçalarını dinlerken gözünüzü kapattığınızda kendinizi sahilde gün batımını izliyormuş gibi hissetmeniz mümkün oluyor. Diğer yandan Florence & The Machine ise gerek temiz tiz vokalleri olsun, gerek bu parçada dinleyeceğiniz gibi orkestral havası olsun; dinleyenlere -tabiri yerindeyse- kutsal duygular yaşatan bir grup. Bu iki ayrı, kendine has sound'a sahip müzisyen birleşince ise ortaya nasıl bir duygu karışımı çıktığına karar vermeniz için sizi bu parçayı dinlemeye davet ediyoruz:  

• Sam Smith & Calvin Harris - Promises (David Guetta Remix)

Az önce remix kısmında gördüğümüz Calvin Harris'i, bu parçada pop müziğin gerek imajıyla gerek inanılmaz vokalleriyle öne çıkan isimlerinden olan Sam Smith ile görüyoruz. 2018 yılında çıkan Promises, o yıl çoğumuzun diline "I make no promises, I can't do golden rings" sözleriyle takılan bir parça olmuştu. Sayısız featuring'i ve remix'i bulunan, günümüzün kendi alanında en başarılı DJ ve prodüktörlerinden biri olan David Guetta'yı ise onun yaptığı müzik tarzını seven/sevmeyen herkesin zaten tanıdığını düşünüyoruz. Deyim yerindeyse popüler kültürün devlerinden üçünün bir araya geldiği ve hem Harris'in hem Guetta'nın sound'larını ayrı ayrı deneyimleyebileceğiniz bu çalışma sizi yerinizden kaldırıp dans ettirmeye yemin etmiş demek çok isabetli olur.  

• Ajda Pekkan - Cool Kadın (Mahmut Orhan Remix)

Şimdi ise bizden, içimizden bir örnekle devam etmek istiyoruz: Ajda Pekkan ve Mahmut Orhan. Bu iki ismi yan yana gördüğünüzde ne düşündünüz bilmiyoruz ama bize sanki jenerasyonların buluşması gibi hissettirdi; bir yanda 1970'lerden günümüze uzanan bir müzik kariyerine sahip olan ve "Süperstar" olarak tanıdığımız Ajda Pekkan'ı, diğer bir yanda ise artık ülkemizin sınırlarını aşıp global müzik arenasındaki çalışmalarıyla bizi gururlandıran DJ ve prodüktörlerden biri olan Mahmut Orhan'ı görüyoruz. Eğer Cool Kadın'ın bu versiyonunu beğenirseniz, bu parçanın ve Yalın, maNga, Teoman ve Sofi Tukker gibi sanatçıların en popüler şarkılarının remix'lerinin bulunduğu "ONE" albümüne de bir göz atmanızı öneririz.  

• Travis Scott - SICKO MODE (Skrillex Remix)

Bu remix versiyonu tam anlamıyla bir beyin karmaşası ve duygu patlaması demek doğru olur diye düşünüyoruz. Öyle ki zaten Sicko Mode'un normal versiyonu bile çok inişli çıkışlı ve bir anda sizi bir mod'dan alıp baka moda sürükleyen bir şarkı iken, Skrillex'in imzası diyebileceğimiz insanı oturduğu yerden bile "çıldırmaya" teşvik eden tarzı bu şarkıyla birleşince ortaya şarkı adı altında bir bomba ortaya çıkmış. Bu versiyonu beğenmekle beğenmemek arasında çok ince bir çizgi var diyebiliriz, bu yüzden de hazırladığımız bu listedeki en radikal şarkılardan biri olduğunu düşünüyoruz.  

• MGMT - Electric Feel (Justice Remix)

Bu parçada ise psikedelik/synth pop'un dikkat çeken gruplarından MGMT ile Fransız elektronik müzik ikilisi Justice'i görüyoruz. Bu çalışma, listemizdeki en başarılı ve aynı zamanda en "underrated" kalmış parça olabilir. Şöyle ki en başarılı olarak nitelendirmemizin sebebi; normalde remix bir parçayı dinlerken onun remix olduğunu anlamanız çok uzun sürmez, çünkü remix'i yapan kişi kendi sound'unu baskın bir şekilde parçanın saf haline ekler. Bu parçada görüyoruz ki hem MGMT'nin hem Justice'in imzası olan ritimler, sesler homojen olarak birbirine karışmış; yani aynı anda hem MGMT'yi hem Justice'i dinliyormuş gibi bir hissiyata kapılmanız çok mümkün. "Underrated" olarak değerlendirmemizin sebebi ise bu iki grubun 'mainstream' olmaması ve kendilerine has bir kitlelerinin bulunması diyebiliriz, yani listemizdeki diğer çalışmalar gibi bir mekanda bu şarkıya rastlanma olasılığınız çok yüksek değil. Umuyoruz ki bu parça yazımızdan sonra daha çok kişiye ulaşma imkanı bulur.  

• Yeah Yeah Yeahs - Heads Will Roll (A-Trak Remix)

Az önce bahsettiğimiz 'mainstream' olma olayını bu şarkıda anlamak daha mümkün; çünkü bu şarkıyı gerçekten bu türü seven veya sevmeyen herkes hayatında bir kere çeşitli mekanlarda ya da filmlerde duymuştur diye düşünüyoruz. Özellikle 2012 yapımı ve konusu tamamen "parti vermek" ile ilgili bir gençlik filmi olan Project-X'in soundtrack'i olarak nitelendirebileceğimiz "Heads Will Roll", aynı zamanda Harley Quinn'in hayatının anlatıldığı Birds of Prey'in fragmanında da kendi orijinal versiyonu ile kullanılmış. Bu şarkı şöyle özetlenebilir: hayatında hiç partiye katılmamış, club'a gitmemiş birine bile sırf bu şarkıyı dinleyerek partinin ne demek olduğunu ve club'taki ortamları anlatabilir.