Perdesiz (Fretless) gitar denilince akla ilk gelen isim olan Erkan Oğur, ney üfleniyormuş havası veren bu enstrümanın yaratıcısıdır. Aynı zamanda, sadece perdesiz gitar ile de kalmayıp "Oğur Sazı" gibi kendi yaratmış olduğu bir çok enstrümanla da beraber birleştirdiği kadife sesiyle tevazunun sembolü olmayı başarmış değerli bir müzisyendir.
Müzik ile henüz 3 yaşındayken "Balta" isimli bağlamanın bir akrabası tarafından kendisine hediye edilmesiyle tanışan Oğur, 4 yaşına geldiğinde ise cümbüş, keman, bağlama ve flüt çalabiliyormuş. İlkokul öğretmeni Oğur için "İlkokulu bitirdiğinde bizim yöreden çalamadığı saz kalmadı." demiştir.
Her ne kadar müzik ile iç içe bir ortamda büyüyüp, kendini bu alanda fazlasıyla geliştirse de babası Oğur'un bilim adamı olmasını istiyordu. Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi'ni kazanan Oğur da bu yolda ilerliyordu, ta ki 3. sınıfta aldığı eğitim bursuyla Münih Üniversitesi'ni kazanana dek. Almanya'ya gitmesiyle birlikte bir çok önemli müzisyen ile tanışma fırsatı yakalayan Oğur, bir anda gitara ilgi duymaya başladı. Jimi Hendrix'i kendisine rol model olarak gören Oğur, 1976 yılında gitar üzerine önemli çalışmalar yaptı ve ardından perdesiz (fretless) gitarı -Oğur'un deyimiyle sonsuz perdeli gitarı- icat ederek dünya müziğine yeni bir enstrüman kazandırdı.
“Almanya’da yaşadığım dönemde 1976 yılında perdesiz gitarı yarattım. İlk olarak Türk müziği seslerine olan ihtiyaç (makam anlamında) vardı. Ben de küçüklükten beri Türk müziği makamlarına aşina olarak büyüdüm. O ihtiyaç hep vardı içimde. Türk müziği ve Halk müziği makam seslerine olan ihtiyaçtan perdeleri kaldırarak yaptım. İkinci olarak ben klasik gitar çalıyordum ve çok fazla ve yanlış çalışmaktan ellerim rahatsızlandı. Yol gösteren biri de olmadığı için kendi kendime fazla yükleme yapıyordum. Öyle bir gitar yapayım ki telleri alçak olsun, perde yüksekliği bile olmasın. Ellerim acımasın. Sesleri sadece kendim duyayım yeterdi.”
Müzik ile henüz 3 yaşındayken "Balta" isimli bağlamanın bir akrabası tarafından kendisine hediye edilmesiyle tanışan Oğur, 4 yaşına geldiğinde ise cümbüş, keman, bağlama ve flüt çalabiliyormuş. İlkokul öğretmeni Oğur için "İlkokulu bitirdiğinde bizim yöreden çalamadığı saz kalmadı." demiştir.
"İyi bir fizikçi olacağıma ortalama bir müzikçi olurum."
Her ne kadar müzik ile iç içe bir ortamda büyüyüp, kendini bu alanda fazlasıyla geliştirse de babası Oğur'un bilim adamı olmasını istiyordu. Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi'ni kazanan Oğur da bu yolda ilerliyordu, ta ki 3. sınıfta aldığı eğitim bursuyla Münih Üniversitesi'ni kazanana dek. Almanya'ya gitmesiyle birlikte bir çok önemli müzisyen ile tanışma fırsatı yakalayan Oğur, bir anda gitara ilgi duymaya başladı. Jimi Hendrix'i kendisine rol model olarak gören Oğur, 1976 yılında gitar üzerine önemli çalışmalar yaptı ve ardından perdesiz (fretless) gitarı -Oğur'un deyimiyle sonsuz perdeli gitarı- icat ederek dünya müziğine yeni bir enstrüman kazandırdı.
“Almanya’da yaşadığım dönemde 1976 yılında perdesiz gitarı yarattım. İlk olarak Türk müziği seslerine olan ihtiyaç (makam anlamında) vardı. Ben de küçüklükten beri Türk müziği makamlarına aşina olarak büyüdüm. O ihtiyaç hep vardı içimde. Türk müziği ve Halk müziği makam seslerine olan ihtiyaçtan perdeleri kaldırarak yaptım. İkinci olarak ben klasik gitar çalıyordum ve çok fazla ve yanlış çalışmaktan ellerim rahatsızlandı. Yol gösteren biri de olmadığı için kendi kendime fazla yükleme yapıyordum. Öyle bir gitar yapayım ki telleri alçak olsun, perde yüksekliği bile olmasın. Ellerim acımasın. Sesleri sadece kendim duyayım yeterdi.”
Kıbrıs Gazetesi, 10 Eylül 2013
Aslında tek başına başka bir yazıya konu olabilecek sonsuz perdeli gitarın hikayesine kısaca değindikten sonra biraz da Oğur'un albüm çalışmalarına göz atalım.
Erkan Oğur'un İsmail Hakkı Demircioğlu ile beraber yapmış olduğu ve aynı zamanda Oğur'un çıkarmış olduğu son albüm olan "Bilinmeyenle Karşılaşmak" 2017 yılında Kalan Müzik etiketiyle yayınlandı. Ayrıca "Bilinmeyenle Karşılaşmak", Erkan Oğur ve İsmail Hakkı Demircioğlu ikilisinin daha önceden beraber çıkarttıkları Gülün Kokusu Vardı (1998) ve Anadolu Beşik (2000) isimli albümlerinden 17 yıl sonra ortaya çıkmış bir albümdür. [td_block_video_youtube playlist_title="" playlist_yt="heIgFGi4CGA, sG1z8vArLAA, KijwVG3MRd4, 8c94JyQWJgU, JTP40x6NSaQ, OHs-pgXSutg, NBgc_Bxz4V4, S2NDuCA7Gdw, nH-qz50vnho, 7reC8v6Ff1k, yS9L4faE410, oZEKGgeJgQI, s7q12-YjRC4, 90eImQvjkWY, iMJe26Ki3DQ" playlist_auto_play="0"]Diskografi
- İstanbul'da Bir Amerikalı (1982)
- Müzikte Anadolu Mistisizmi (1982)
- Perdesiz Gitarda Arayışlar (1983)
- Sis* (1989)
- The Other Side Of Turkey (1991)
- Fretless (1994)
- Bir Ömürlük Misafir (1996)
- Eşkıya* (1997)
- Propaganda* (1999)
- Gülün Kokusu Vardı (1998)
- Hiç (1999)
- Anadolu Beşik (2000)
- Fuad (2001)
- Yazı Tura* (2004)
- Telvin (2006)
- The Istanbul Connection (2007)
- Erkan Oğur/Lizeta Kalimeri - Lonely Land (2008)
- Mommo* (Kız Kardeşim) (2009)
- Kadim* (2010)
- Dönmez Yol (2012)
- Telvin - Turne Belgeseli (2012)
- Açlığa Doymak* (2012)
- Dokunmak (2014)
- Bilinmeyenle Karşılaşmak (2017)
Bir konserde çaldığı şarkıyı başka bir konserinde bir daha çalmayan Erkan Oğur'dan mutlaka dinlemeniz gereken şarkıları da buraya bırakıyoruz, keyifli dinlemeler!
[td_block_video_youtube playlist_title="" playlist_yt="n9KCL31BiZw, J8IamfOsmjY, E4IPvbF0JtI, rkIWlJdmPnc, iVOiXwYrDh0, JYfneDfzqd4, 9if6fl3ZDw8, pwm7-98rk_g, 0_HLYGpp8J8, GH2p7rM9cQg, 8cB7wb001Eo" playlist_auto_play="0"]
Yorum Bırakın