Stephen King kesinlikle yaşayan en popüler yazarlarından biri. Bunda eserlerinin edebi zenginliğinden çok insan psikolojisine oldukça hakim olması ve okuyucuların kitaplardaki karakterlerle bağ kurabilmesi etkili olduğu söylenebilir. Bu durum, King’in pek çok eserinin defalarca sinema filmi ya da televizyon dizisi olarak uyarlanmasına yol açtı ve bazı uyarlamalar isimlerini sinema tarihine yazdırmayı başardı. Bunlara The Shining (1980), Stand by Me (1986), The Shawshank Redemption (1994) ve The Green Mile (1999) gibi yapımlar örnek olarak gösterilebilir. Bu yazıda ise 2017 yılında vizyona giren ve gerek seyirciler gerekse eleştirmenler tarafından son yılların en iyi Stephen King uyarlamalarından biri olarak selamlanan It’in devam filmi It Chapter Two’yu ele alacağım. Filmin yönetmen koltuğunda Andy Muschietti otururken senaryoda Gary Dauberman’ın imzası bulunuyor. Kalabalık oyuncu kadrosunda ise Jessica Chastain, James McAvoy, Bill Hader, Isaiah Mustafa, Jay Ryan, James Ransone, Andy Bean ve Bill Skarsgård gibi isimler yer alıyor. İlk filmde yaşanan korkunç olayların üzerinden 27 yıl geçmiştir. Bu süreçte Mike hariç arkadaş grubunun tüm üyeleri farklı yerlere dağılmıştır. Beverly, Bill, Richie, Ben, Eddie ve Stanley çocukluklarında yaşadıkları bu travmayı farklı yollarla bastırmaya çalışmaktadırlar. Fakat yıllar sonra, korkunç palyaço Pennywise Derry kasabasına tekrar dehşet saçmaya başlar. Onu sonsuza kadar yenmek için arkadaş grubunun tekrar bir araya gelmesi gerekmektedir. İki yıl önce görücüye çıkan ilk film, beklentilerin çok üzerinde ticari ve eleştirel bir başarıya imza atmıştı. Ünlü İspanyol yönetmen Guillermo del Toro’nun kanatları altında çektiği korku türündeki ilk uzun metrajlı filmi Mama’yla (2013) tanınan Muschietti, çektiği sinematografik açıdan etkileyici korku sahneleriyle, başarılı genç oyuncularıyla ve arkadaşlığın önemini vurgulayan nostalji duygusuyla başarılı bir uyarlamaya imza atmıştı. Filmin 35 milyon dolarlık mütevazı bütçesine karşın dünya çapında 700 milyon dolar hasılat elde etmesinin de katkısıyla ikinci filmin hazırlıklarına başlandığı haberleri ortaya çıkmıştı. It Chapter Two’yu izlerken kazanılan bu başarının olumlu ve olumsuz etkileri bariz bir şekilde görülüyor. Kısa bir geçiş sahnesinin ardından geçen onca yılın ardından karakterlerin yetişkinlik hallerine tanık oluyoruz. Her karakterin yaşadığı büyük travmayı ve kayıpları unutmaya çalıştığını, fakat bunun izlerini insanlarla ilişkileri ve seçtikleri meslekler gibi pek çok alanda taşıdıklarını görüyoruz. Kabaca giriş, gelişme ve sonuç bölümlerine ayrılabilecek filmde, en büyük alanı gelişme bölümü kaplıyor. Hala kasabada yaşayan Mike’ın çağrısı üzerine kasabaya geri dönen kahramanlarımız, bastırdıkları travmalarıyla teker teker yüzleşiyorlar. İlk filmde bulundukları mekânları ziyaret eden karakterler, çocukken Pennywise’ın onları yem olarak seçmesine neden olan sorunlarıyla baş başa kalıyorlar. Tekrar kanayan yaralarına pansuman yapmaya çalışırlarken şeytani palyaço da onları yalnız bırakmıyor elbette. Gelişme bölümü, bir süre sonra tekrara bağlıyor ve iki buçuk saati aşkın sürenin de katkısıyla temponun düşmesine sebep oluyor. Bu noktada, ustalıkla kotarılmış enfes korku sahneleri imdada yetişmiş. Kusursuza yakın sanat ve görüntü yönetimi de son derece gerilimli sahnelerin ortaya çıkmasını sağlamış. Bu anlar, Muschietti’ye zanaatını ve mizansen kurma yeteneğini göstermesi için alan açmış. İlk filmde olduğu gibi, final bölümü yine yapımın en göz kamaştırıcı kısmı olmuş. Belli ki yükselen bütçenin ve stüdyonun para musluklarını açmasının da etkisiyle CGI oranı artırılmış. Kaliteli ve yaratıcı efekt kullanımının da katkısıyla, arkadaş grubunun Pennywise’la amansız bir mücadeleye girdiği bu sahneler akılda kalıcı bir hal almış. Amerika’da Rated R sınırlamasıyla vizyona giren yapımda, şiddet ve kan da rahatsız edici düzeylere varmamış ve ideal oranda kullanılmış. Zaten Warner Bros gibi bir şirketin daha ileriye gidilmesine izin vermesi de hayal olurdu. Jessica Chastain, James McAvoy ve Bill Hader gibi yıldız oyuncular başta olmak üzere tüm oyuncu kadrosu üstlerine düşen görevi başarıyla yerine getirmiş. Oynamayıp adeta Pennywise’a dönüşen Bill Skarsgård da onca efektin ve makyajın altında şovunu yapmaya devam etmiş. İlk filmden memnun olduğu her halinden belli olan Stephen King ise filmde küçük bir rolde görünmeyi ihmal etmemiş. It Chapter Two, ilk filmin hayranlarının yine beğeniyle seyredeceği, dramatik yanı ağır basan etkileyici bir korku filmi olmayı başarmış.