Yazıda oyun içi bilgi (spoiler) fazlaca bulunmaktadır
2018 yılında Ben Esposito tarafından geliştirilen ve Annapurna Interactive ile yayınlanan Donut County oyununu şu an öyle bir öveceğim ki şaşıracaksınız. Çok öveceğim çünkü Annapurna bir şey yayınladığı an koşarak tüketen biri haline geldim. Bu düşüncem ödüllerle tasdik edilmiş durumda. BAFTA ödüllerinde de adaylıkları bulunmaktaydı.
Donut County her yerde bulabileceğiniz bir oyun. Mobil, Steam, Epic Store derken bu yayılma ile oyuncu kitlesini oldukça geniş tutmuş durumda. Oyunumuz küçük bir mesajlaşma ile başlamakta. Donut satıcısı olan BK ile -kendisi bir kokarca- orada çalışan Mira aralarında yan komşunun çok fazla öttüğünü konuşuyorlar. Burada oyuna hazırlanma sürecimiz başlamış oluyor. Yerde küçük bir delik açılıyor ve onu küçük küçük şeyler yiyerek büyütüyoruz. Gördüğümüz her şeyi yer altına götürene kadar yutmaya devam ediyoruz. Öğrendik mi ne yapacağımızı? Şimdi bunu neden yaptığımızı öğrenelim öyleyse.
Birden kendimizi 999 ft aşağıda -yaklaşık 304 metre yapıyor, Amerikalılar işte ne yapalım- tüm komşular bir ateş etrafında toplanmış halde buluyoruz. Sadece mahallede yaşayanlar değil, tüm eşyalar da onlarla gelmiş durumda. Herkes hikayesini anlatmaya başlıyor; ormanda arılarla uğraşırken donut söylemiştim, bahçemde kestirirken donut söylemiştim... Herkes donut söylemiş? Her karaktere soru sorduğumuzda donut söyledikten sonra yaşanan duruma gidiyoruz ve tüm alanı yeryüzünden siliyoruz, bu her zaman kolay olmuyor tabii küçük bulmacalar ile destekleniyor yeryüzünü silip süpürmemiz. Bu bulmacaların çok zor olduğunu söyleyemeyeceğim. Başta belirttiğim gibi bir mobil oyun olarak da piyasada bulunan bir yapım hoş vakit geçirmek ana temasında tasarlanmış durumda, size sadece yutma sıkıcılığını yaşatmak istememişler sadece.
Sonra olayı yavaş yavaş çözmeye başlıyoruz. BK donut gönderirken aynı zamanda bu küçük delik de gitmekte ve Trash King bunu kontrol etmekte. Yıllardır yerin altında yaşayan ve kötü kokularından dolayı dışlanan bu kokarcalar artık yeryüzüne çıkmak ve kendi güzel dünyalarını kurmak istiyorlar. Sadece kokarcalardan oluşan şehrin başında da Trash King bulunmakta. BK başta bu olayları inkar etse de kötü bir şekilde yer altına gönderilen canlıların üstüne güzel bir şehir kurulamayacağının o da farkına varıyor. Ek olarak Mira ile olan güzel dostluğu da onun iyiyi anlaması için önemli bir etken oluyor. Ayrıca Trash King Türkçede onlara kokarca denildiğini duysaydı kesinlikle bu planı İstanbul üzerinde uygulardı. Tüm eşyalar Trash King mabedine gidiyor, çer çöp ne varsa toplayıp üzerinde araştırmalar yapılıyor.
BK, Mira ve aşırı delirmiş büyük ihtimalle komplo teorisi üretmeyi çok seven bir kurtla bu işi çözmeye yeryüzüne çıkıyoruz. Korumalı bu saraya kurdun teknoloji yetenekleri ile giriş yapıyoruz. Bu andan itibaren daha önce belirttiğim bulmacalar en çok bu bölümde karşımıza çıkıyor. Laboratuvarlara girip her yeri de bir güzel mahvederek Trash King'e sonunda ulaşıyoruz. Birden final savaşına girişiyoruz; şu ana kadar yeşil ormanlarda, aşkın kol gezdiği mekanlarda dolaşırken birden bombalar suratımıza suratımıza vuruyor. Asla zor olmadığını tekrar belirtmeliyim, bu oyun diğer oyunlar gibi size soğuk terler döktürmeyecek -ve diğer önerdiğim oyunlar gibi- sadece oyun bize şöyle güzel bir final yapalım demekte.
Savaşı kazanıyoruz, Trash King'e elini nasıl turşu kavanozundan çıkarabileceğini söyleyip söylememek arasında tereddütte kalıyoruz, sonunda her şeyi düzeltmek için herkesi eşyaları ile yukarı gönderiyoruz. Oyunumuz 3 saat gibi kısa bir sürede bitirebileceğiniz tatlı bir yapım. Aralarda Trashopedia'ya bakıp yer altına attığınız eşyalara neler denildiğini okusanız bile eğlenebileceğinizi umuyorum. Eğer tatildeyseniz, bu sıcak havada denizin/havuzun başında şezlongda otururken elinizde telefon bu oyunu keyif alarak oynayabilirsiniz. Öğlen 12-14 saatleri arasında güneşe çıkmayarak hem kendinizi koruyor hem de güzel vakit geçiriyorsunuz. Daha ne olsun? Tatilde olmayanlar için Steam'de ve Epic Store'da oldukça uygun fiyata bulunmakta, kısa ve güzel vakit geçirmek için harika bir şans!
Birden kendimizi 999 ft aşağıda -yaklaşık 304 metre yapıyor, Amerikalılar işte ne yapalım- tüm komşular bir ateş etrafında toplanmış halde buluyoruz. Sadece mahallede yaşayanlar değil, tüm eşyalar da onlarla gelmiş durumda. Herkes hikayesini anlatmaya başlıyor; ormanda arılarla uğraşırken donut söylemiştim, bahçemde kestirirken donut söylemiştim... Herkes donut söylemiş? Her karaktere soru sorduğumuzda donut söyledikten sonra yaşanan duruma gidiyoruz ve tüm alanı yeryüzünden siliyoruz, bu her zaman kolay olmuyor tabii küçük bulmacalar ile destekleniyor yeryüzünü silip süpürmemiz. Bu bulmacaların çok zor olduğunu söyleyemeyeceğim. Başta belirttiğim gibi bir mobil oyun olarak da piyasada bulunan bir yapım hoş vakit geçirmek ana temasında tasarlanmış durumda, size sadece yutma sıkıcılığını yaşatmak istememişler sadece.
Sonra olayı yavaş yavaş çözmeye başlıyoruz. BK donut gönderirken aynı zamanda bu küçük delik de gitmekte ve Trash King bunu kontrol etmekte. Yıllardır yerin altında yaşayan ve kötü kokularından dolayı dışlanan bu kokarcalar artık yeryüzüne çıkmak ve kendi güzel dünyalarını kurmak istiyorlar. Sadece kokarcalardan oluşan şehrin başında da Trash King bulunmakta. BK başta bu olayları inkar etse de kötü bir şekilde yer altına gönderilen canlıların üstüne güzel bir şehir kurulamayacağının o da farkına varıyor. Ek olarak Mira ile olan güzel dostluğu da onun iyiyi anlaması için önemli bir etken oluyor. Ayrıca Trash King Türkçede onlara kokarca denildiğini duysaydı kesinlikle bu planı İstanbul üzerinde uygulardı. Tüm eşyalar Trash King mabedine gidiyor, çer çöp ne varsa toplayıp üzerinde araştırmalar yapılıyor.
BK, Mira ve aşırı delirmiş büyük ihtimalle komplo teorisi üretmeyi çok seven bir kurtla bu işi çözmeye yeryüzüne çıkıyoruz. Korumalı bu saraya kurdun teknoloji yetenekleri ile giriş yapıyoruz. Bu andan itibaren daha önce belirttiğim bulmacalar en çok bu bölümde karşımıza çıkıyor. Laboratuvarlara girip her yeri de bir güzel mahvederek Trash King'e sonunda ulaşıyoruz. Birden final savaşına girişiyoruz; şu ana kadar yeşil ormanlarda, aşkın kol gezdiği mekanlarda dolaşırken birden bombalar suratımıza suratımıza vuruyor. Asla zor olmadığını tekrar belirtmeliyim, bu oyun diğer oyunlar gibi size soğuk terler döktürmeyecek -ve diğer önerdiğim oyunlar gibi- sadece oyun bize şöyle güzel bir final yapalım demekte.
Savaşı kazanıyoruz, Trash King'e elini nasıl turşu kavanozundan çıkarabileceğini söyleyip söylememek arasında tereddütte kalıyoruz, sonunda her şeyi düzeltmek için herkesi eşyaları ile yukarı gönderiyoruz. Oyunumuz 3 saat gibi kısa bir sürede bitirebileceğiniz tatlı bir yapım. Aralarda Trashopedia'ya bakıp yer altına attığınız eşyalara neler denildiğini okusanız bile eğlenebileceğinizi umuyorum. Eğer tatildeyseniz, bu sıcak havada denizin/havuzun başında şezlongda otururken elinizde telefon bu oyunu keyif alarak oynayabilirsiniz. Öğlen 12-14 saatleri arasında güneşe çıkmayarak hem kendinizi koruyor hem de güzel vakit geçiriyorsunuz. Daha ne olsun? Tatilde olmayanlar için Steam'de ve Epic Store'da oldukça uygun fiyata bulunmakta, kısa ve güzel vakit geçirmek için harika bir şans!
Yorum Bırakın