Osmanlı'daki İlk Demokratikleşme Hareketi: Tanzimat Fermanı

Osmanlı'daki İlk Demokratikleşme Hareketi: Tanzimat Fermanı
  • 2
    0
    0
    0
  • Osmanlı Devleti, zaferlerle geçen o muhteşem 3 asrın ardından özellikle 17. yüzyılın sonu 18. yüzyılın başı gibi yıkılış devrine girmiş bulunmaktaydı. Avrupa’da gerçekleşen Coğrafi Keşifler ve sürecin devamında ortaya çıkan Sanayi İnkılabı da bu kaçınılmaz sonu hızlandırıyordu. Değişen dünya düzeni, ekonomik faaliyetlerin insan gücünü terk edip fabrikalaşma yoluna girmesi ve özellikle Fransız İhtilali’nin yaydığı milliyetçilik akımı fazlasıyla sarsacaktı Osmanlı’yı.

    Hem bağımsızlık isteyen azınlıkları hem de büyük bir isyan başlatarak Suriye’yi ele geçiren Mısır valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa’yı durdurmak zorundaydı. Bunun için de pek tabii ki Avrupalı devletlerin desteğine ihtiyaç duyuyordu. Çünkü Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılmasının ardından kurulan birlikler eski ordunun yerini tutamamış, dünya gücü Osmanlı’dan eser kalmamıştı artık. Ne yazık ki bir vali bile mağlup edilemiyordu. 

    Devletin sıkıntılı durumunu iyice gözlemleyip pek çok fikri dinleyen Sultan Abdülmecid, enteresan bir hamle yaparak kendi haklarını kısıtlayan Tanzimat Fermanı’nı (Gülhane-i Hattı Hümayun) ilan etmeye karar verdi. 3 Kasım 1839 tarihinde Hariciye Nazırı Mustafa Reşit Paşa Gülhane Parkı’na kurulan bir kürsüye çıkıp “Tanzimat-ı Hayriye” adı da verilen bu belgeyi yüksek sesle okudu. Böylece Osmanlı tarihindeki ilk demokratikleşme hareketi ve anayasacılık faaliyeti gerçekleşmiş oluyordu. Gelin, maddelere birlikte göz atalım. 


    Sultan Abdülmecid

    -Osmanlı vatandaşları arasında hukuksal eşitlik sağlanacak, kanun önünde herkes eşit sayılacaktır.

    -Bütün Osmanlı vatandaşlarının canı ve malı devletin güvencesi altında olacak; Hristiyan, Müslüman, Yahudi gibi ayrımlar yapılmayacak ve devlet herkesin ırz ve namusunu korumak için her türlü tedbiri alacaktır.

    -Her bireyden geliri oranında vergi talebinde bulunulacaktır. Vergi toplanmasındaki adaletsizliklerin önüne geçilecektir.

    -İltizam usulü kaldırılacaktır.

    -Rüşvet ve adam kayırma olaylarına son verilecektir. Halkın devlete ve yöneticilere güven duyması için çaba sarf edilecektir.

    -Kanunların her gücün üstünde olduğu kabul edilecektir.

    -Mahkemeler halka açık olacak ve hiç kimse yargılanmadan cezalandırılmayacaktır.

    -Askere alımlar ve terhisler yeniden düzenlenecektir. Askerlik dört veya beş yıl ile sınırlandırılacaktır.

    -Gizli idamlar ve zehirlemeler yapılmayacaktır.

    -Osmanlı vatandaşı olan herkes askerlik yapacaktır. Askerlik ocak görevi olmaktan çıkıp vatan görevi haline getirilecek, azınlıklar da askere alınacaktır.

    -Müsadere sadece suçlu bulunan şahsın malına uygulanacak, mirasçılar bu durumlardan etkilenmeyecektir.

    -Devlet yöneticileri belli günlerde toplanacak, fikirlerini özgürce beyan edecek ve gerekli kanunların çıkarılmasını sağlayacaktır.

    -Tüm vatandaşlar mal ve mülküne sahip olacak, bunları miras olarak bırakabilecektir.

    -Ferman halka ilan edilecek ve yabancı elçilere resmi biçimde duyurulacaktır.

    -Yapılan fermana uyulacağına ulema dahil bütün yöneticiler yemin edecektir.

    Tanzimat Fermanı ile birlikte ilk kez kanun üstünlüğü kabul ediliyor, padişahın yetkileri büyük ölçüde kısıtlanıyordu. Üstelik bu talep halktan gelmek yerine bizzat padişahın kendi isteği ile gerçekleşmişti. Ayrıca Osmanlı içerisinde yaşayan bütün insanlar “vatandaş” olarak kabul edilip dine dayalı millet sistemi ortadan kaldırılmış oldu. Böylelikle Avrupalı devletlerin azınlıklar bahanesiyle Osmanlı’nın iç işlerine karışması önlenecek, batılılaşma hareketleri hızlanarak özellikle Edebiyat alanında  etkisini fazlasıyla gösterecekti.

    Osmanlı’nın bütün bu olumlu çabaları Avrupa tarafından bir “geç kalınmışlık” olarak yorumlanıyordu. Çünkü hedefleri adalet veya eşitlik değil, Hasta Adam’ı bir an önce öldürüp fazlasıyla stratejik noktalarda bulunan topraklarını paylaşmaktı. Nitekim ferman sorunları bir süreliğine durdurmuş olsa da tam anlamıyla çözüm getiremeyecek ve yine Avrupalı devletlerin baskısıyla beraber 1856 yılında daha kapsamlı bir ferman ilan edilecekti.

     

    Kaynak: 1, 2,
    Enver Ziya Karal, Osmanlı Tarihi 5.Cilt     


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.