Oscar İle Süslenen Bir Kariyer: Dear Basketball

Oscar İle Süslenen Bir Kariyer: Dear Basketball
  • 0
    0
    0
    0
  • 90. Akademi Ödülleri nihayet gerçekleşti. Hollywood’un en ünlü isimleri bu gelenekselleşmiş gecede bir araya geldi. Kimisi ödül aldı, kimisi ödül alanları ilan etti, kimisi de töreni yakından takip etti. Ancak bu isimler arasında Hollywood ile alakası bulunmayan isimler de vardı. Hatta içlerinden biri Oscar sahibi oldu. Kimden bahsettiğimizi anlamışsınızdır muhtemelen. Evet, Amerikan basketbolunun en ünlü isimlerinden biri olan Kobe Bryant’tan bahsediyoruz. Kobe Bryant, 1996 yılında daha 18 yaşındayken Amerikan Profesyonel Basketbol Ligi NBA’e adım attığında üzerindeki baskı büyüktü. Liseden sonra üniversiteye gitmek yerine profesyonel olmayı seçmiş, NBA’e adım atmıştı. Henüz tecrübesizdi ve bulunduğu yer, lise ortamından çok farklıydı. Başlarda biraz bocalasa da sonunda kendini NBA havasına adapte etmeyi başardı. Los Angeles Lakers formasını 20 sene boyunca üzerinde taşıdı. Takımı ile şampiyonluklar, olimpiyatlarda madalyalar kazandı. NBA’e adım attığı 1996 yılından 20 yıl sonra ise artık onun için emeklilik vakti gelmişti. O da bunun farkındaydı. Artık vücudu eskisi kadar diri değildi. Sakatlıkların ardı arkası kesilmiyordu. Bunun üzerine büyük bir karar verdi ve kariyerini noktalayacağına dair bir mektup yayınladı. Kobe’nin kariyerini noktalayacağı, sezon daha başlamadan ihtimaller arasındaydı ancak kimse bu kadar yakın olacağını düşünmüyordu. Kobe, mektubu yayınladıktan sonra bu basketbol severler için büyük bir şok etkisi yarattı. Tüm zamanların en iyileri arasında gösterilen Black Mamba, artık parkelerde yer almayacaktı. Son sezonunda her gittiği salonda büyük bir coşkuyla karşılandı. Onu seven, sevmeyen herkes ona veda etmek için salonları doldurdu. O da her maç sonunda izleyenlerin vedalarına karşılık verdi. 13 Nisan 2016 tarihinde son maçına çıktığında ise artık yaklaşmakta olan, nihayet kapıya dayanmıştı. Kobe, son maçında sanki hala genç, 18 yaşındaki delikanlı gibi performans sergiledi. Tam 60 sayı kaydetti. Maç bitiminde ise mikrofonu eline aldı ve son konuşmasını yaptı. Konuşmanın sonunda “Mamba out!” yani “Mamba kaçar!” diyerek artık kariyerini noktaladığını ifade etti. Bu konuşmadan sonra herkes Kobe’nin sahnelerden indiğini düşünüyordu. Ancak 2 yıl sonra Mamba, ödüllerine bir yenisini daha eklemek için tekrar sahneye çıktı. Üstelik bu ödül, diğerlerine kıyasla basketbolla alakalı bile değildi. Kobe’nin Players Tribune için kaleme aldığı o emeklilik mektubunda, Dear Basketball şiirinin dizeleri yer alıyordu. Bu dizelerde Bryant, basketbola duyduğu aşkı anlatıyordu. Daha 6 yaşındayken babasının çorapları ayağında, hayali bir topu hayali bir çemberden geçirirken başlayan o aşkı... 20 yıllık profesyonellik hayatında tüm bedenini ve ruhunu bu spora adattıran o aşkı... 20 senenin sonunda ise her ne kadar aklı hala o rekabetçilikle, o hırsla dolu olsa da bedeni buna izin vermiyordu. Her ne kadar basketbolu hala çok sevse de artık yaşlanmıştı. Bırakması gerekiyordu. Şiirdeki dizilerini ise gelecekteki işlerinde hala ayağında babasının çorapları, maçın bitimine 5 saniye kala elindeki hayali topu, hayali çembere geçirmeye hazırlanan çocuk olacağını belirterek bitiriyordu. Emeklilikten 1 sene sonra ise Kobe bu şiiri, ünlü animatör Glen Keane ile beraber bir kısa animasyona dönüştürdü. Glen Keane, geçmişte Disney’in Tarzan, Pocahontas gibi pek çok animasyon yapımlarında çalışmıştı. Kobe, şiirini animasyona dönüştürmek üzere ona geldiğinde ise büyük Disney stüdyolarına nazaran küçük bir stüdyosu vardı. Ancak bu Kobe için bir sorun teşkil etmiyordu, aksine bu durum mükemmeldi. Çünkü Kobe’nin aklındaki animasyon, dijital yerine el yapımı bir animasyondu. Çizimlerin elle olması onun için önemliydi. Kobe’ye göre bu şiir, hayalini gerçekleştirmek adına nasıl çabaladığını simgeliyordu. Kendi elleriyle 20 senelik bir kariyer inşa etmişti. Bu çabasını anlatan kelimeler de el emeği ile yansıtılmalıydı. Kobe’nin bu isteği Glen Keane’in de hoşuna gitti. Keane, aynı zamanda bir sanatçıydı ve klasik stilde yani elle çizimler yaparak yetişmişti. İkilinin fikirleri birbirine uyuşunca hemen çalışmalara başlandı. Dear Basketball kısa animasyonunun yapımında bir başka ünlü isim daha yer aldı. Bu isim, Star Wars serisinin efsanevi müziklerine imza atan, efsanevi bestekar John Williams’tan başkası değildi. Glen Keane’in yönetmenliğini, Kobe Bryant’ın yazarlığını ve John Williams’ın da müziklerini yaptığı Dear Basketball, ilk olarak Tribeca Film Festivali’nde galasını yaptı. Toplam 5 dakika süren animasyon, Kobe Bryant’ın emeklilik töreninde de sergilendi. Ayrıca animasyon, Dünya’nın tamamı 1HB kalemle üretilmiş tek kısa filmi olarak da tarihe geçti. Animasyon ve Kobe Bryant, son yapılan Akademi Ödülleri Töreni’nde ise bir kez daha tarihe geçti. Dear Basketball, aday gösterildiği En İyi Kısa Animasyon Filmi dalında Akademi Ödülü’ne layık görüldü. 20 yıllık kariyerinde pek çok ödüle sahip olan Bryant, bu kez farklı bir alanda başarısını kanıtladı. Yaptığı bu filmle, basketbol oynamayı bıraksa bile basketboldan kopamadığını bir kez daha gösterdi. Hırsı ve azmiyle tanınan bir sporcu olan Bryant, ilerleyen zamanlarda daha farklı işlere imza atacak gibi görünüyor. Belki sırada Nobel vardır, bilinmez. Bize de basketboluyla hayran bırakan bu adamı bir kez daha aldığı ödül için tebrik etmek düşüyor. Tebrikler Kobe... Tebrikler Black Mamba... Kaynak: 1, 2

    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.