Never Let Me Go Distopyasına Psikolojik Bir Bakış

Never Let Me Go Distopyasına Psikolojik Bir Bakış
  • 1
    0
    0
    0
  • Hepimiz misyonumuzu tamamlıyoruz. Belki de hiçbirimiz yaşadıklarımızı tam olarak anlamıyor ve yeterli zamanımız kalıp kalmadığını hissedemiyoruz.
    Hepimiz doğar, büyür ve ölürüz. Hayatımız boyunca seçimler yaparız, farklı alanlara yöneliriz. Ne okuyacağımızı, kimi seveceğimizi, yapacağımız işi seçeriz. Bizi biz yapan şeydir seçimlerimiz. Peki ya önümüzdeki hayat doğduğumuz anda belirlenmiş ve seçim haklarımız elimizden alınmış olsaydı? neverletmego-wannart Never Let Me Go (2010), Hailsham adlı yatılı okulda büyüyen öğrencilerin hikayesini Kathy, Tommy ve Ruth üzerinden anlatıyor. Hailsham ve benzeri okulların amacı geleceğin organ bağışçılarını yetiştirmek. Buradan mezun olan öğrenciler kendilerine çocukluk yılları boyunca aşılandığı gibi organlarını bağışlıyorlar ve en fazla dört bağışın ardından ömürleri tükeniyor. Küçük yaşlarda zihinlerine kazınan koşullama ile bu çocuklar bunu neden yaptığını hiçbir zaman sorgulamıyor. Tüm hayatları boyunca kurallara uymuşlar ve onlar için aksi söz konusu dahi değil. Kendilerine söylenenleri uygulamaya o denli alışmışlar ki üzerine düşünmüyorlar bile. Bir aileye sahip olmayan bu çocukların okul hayatı boyunca tek sahip oldukları şey arkadaşlıkları, onlara doğruyu ya da yanlışı öğreten insanlar kayıtsız şartsız inandıkları öğretmenleri. Dış dünya ile hiçbir ilişkileri yok; diğer çocuklar ne yapar, nasıl yaşar bilmiyorlar. Onlara değer verip koruyacak aileleri yok, alt kesimdeki insanlardan klonlanıyorlar ve belki bu yüzden yeterince değerli hissetmiyorlar. Normal hayattan bu denli soyutlanıp hayatları dört duvar arasında iken onlara öğretilen her şeye inanıyorlar çünkü inanmamaları için bir sebep yok. -Tommy neden topu almadı? -Hailsham arazisinin sınırları çitle belirlenmiştir. Sınırın dışına çıkamayız, Bayan Lucy. Çok tehlikeli. Bir keresinde bir çocuk arkadaşlarıyla büyük bir kavga edince sınırı geçip kaçmış. İki gün sonra onu ormanda bulmuşlar, bir ağaca asılı şekilde. Elleri ve ayakları kesilmiş. Ölmüş. -Bu hikayeleri kim anlattı size? -Herkes bilir.  -Doğru olduklarını nereden biliyorsunuz peki? -Tabii ki doğru. Kim böyle korkunç hikayeler uydurur ki? neverletmego-wannart Hailsham'dan mezun olduktan sonra öğrenciler, ülkenin dört bir yanındaki Kırevlerine yerleştiriliyorlar. Kathy, Tommy ve Ruth yine birlikteler ama bir şeyler farklı. Tommy ve Ruth'un okul yıllarında başlayan ilişkisi devam ediyor, Kathy ise hala Tommy'e aşık ancak duygularını içinde saklamak zorunda. Bu sıralarda tecil hakkı denen bir söylenti dolaşıyor etrafta. Eğer Hailsham'dan bir kız ve erkek birbirine aşıksa ve bunu kanıtlayabilirse ilk organ bağışlarından önce birlikte zaman geçirmeleri için onlara bir şans tanınıyor. Yani bağışlarını geciktirerek birlikte vakit geçirebilmek için onlardan bağış bekleyen insanlardan izin almaları gerekiyor. Tommy gönülden inanıyor bu habere. Çocukken onlardan topladıkları eserlerin bunun için olduğuna inanıyor, çizdikleri resimlerin, yazdıkları şiirlerin ve diğer her şeyin ruhlarına bakmak için bir araç olduğuna inanıyor. İki sevgili bunun için başvurdukları zaman Galeri'ye yıllar boyu yolladıkları eserlerin incelendiğini ve ruhları gerçekten uygunsa bu hakkı kazandıklarını iddia ediyor ama bunu denemek için bir şansları yok. Ve yolları ayrılıyor. neverletmego-wannart Uzun zaman sonra Kathy bakıcılık yaparken Ruth ile karşılaşıyor, Ruth ikinci bağışınıdan henüz çıkmış ama oldukça yıpranmış durumda. Misyonunu tamamlamak istiyor artık.  İkisi Tommy'i görmeye gidiyor ve böylece yıllar sonra üç arkadaş tekrar bir araya geliyor. Ruth'un itirafının ardından Kathy, Tommy ile birlikte olmak için bir şansa sahip ancak Tommy'nin son bağışına kadar fazla vakitleri yok. neverletmego-wannart Kathy ve Tommy tecil hakkı kazanmak için Madam'ın evine gidiyorlar ancak duydukları her şey yalan, tecil hakkı yalnızca bir söylenti. Umut bağladıkları tek fikrin boş çıkmasıyla ikisi de yıkılıyor. Ruhunuzda ne olduğunu görmek için Galeri’yi kurmadık. Ruhunuz var mı diye görmek için kurduk diyor Miss Emily ziyaret esnasında. Çünkü dış dünya onları normal bir insan olarak dahi görmüyor, yalnızca ruhsuz organ donörleri.  Bu çocukları anlamak için uğraşmıyor kimse, sahip oldukları yaşam standartlarından, onlara sağlanan organ nakillerden vazgeçmek istemiyorlar. Eve dönüş yolunda Tommy arabadan inip deli gibi haykırıyor ancak elinden başka bir şey gelmiyor. Her şeyi bırakıp kaçmak söz konusu değil. Birlikte vakit geçirebilmek için tek olanakları vardı ve ona da sahip olamadılar. Bu yüzden kaldıkları yerden devam ediyorlar, onlara bağış yapmaları söylendi ve yapıyorlar. neverletmego-wannart Son sahnede Kathy çitlerin önünde uçsuz bucaksız çimleri izlerken anlatıyor bizlere hayalini. Karşıdan bir figürün geleceğini ve Tommy'e dönüşeceğini söylüyor, ameliyat masasında hayatını kaybedişini tek kelime etmeden izlediği Tommy'e. Ne kendi hayatı ne de sevdiği kişinin hayatı konusunda söz hakkı olduğuna inanmıyor ancak filmin ilk sahnesinden beri belki de ilk defa itiraz ediyor bir şeylere. Bizim hayatımızın kurtardığımız hayatlardan pek de farklı olmadığını düşünüyorum. Hepimiz misyonumuzu tamamlıyoruz.  Sona kalan Kathy oluyor. Dostlarını kaybetmiş, bir ay sonra ilk bağışını yapacak, sessizce misyonunu tamamlamayı bekliyor. Uğruna yaşayacağı bir şey yok ve daha önemlisi, yapabileceği başka bir şey yok. neverletmego-wannart
    Tüm hayatımızı birlikte geçirdikten sonra birbirimizden bu kadar çabuk kopacağımız hiç aklıma gelmezdi doğrusu. Aklıma gelseydi onlara daha sıkı sarılır yolumuza çıkan engellerin bizi ayırmasına izin vermezdim.
    Kaynak: 1

    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.