Napolyon’un Evi, Denizdeki Dağ "Korsika"

Napolyon’un Evi, Denizdeki Dağ "Korsika"
  • 0
    0
    0
    0
  • Napolyon’un doğduğu, tarih boyunca her zaman stratejik bir öneme sahip olan, Osmanlı İmparatorluğu’nun da bir dönem ayak bastığı, Türk ve dünya denizcilik tarihinin en önemli isimlerinden olan Piri Reis’in de Kitâb-ı Bahriye adlı eserinde detaylı bir şekilde yer verdiği Korsika

    Akdeniz’in dördüncü büyük adası olan Korsika, hem yaşayan halkı hem tarihsel açıdan tavrı hem de doğal güzellikleriyle Avrupa’nın en ilginç adreslerinden biri. Öncelikle Fransa’nın kuzeyinde, Sardinya (Sardunya) Adası’nın hemen kuzeyinde yer alan Korsika’nın muhteşem bir doğal güzelliği olduğunu belirtelim.

    AKDENİZ’İN "EN DOĞAL" ADASI

    Belki de Akdeniz’de doğal güzellikleri bu kadar fazla korunan ve aynı zamanda insanların da bu güzellikleri koruyarak yaşadığı en güzel ada olabilir. Yeşil ve mavinin birçok farklı tonunun buluştuğu Korsika, yüksek dağlarıyla "denizdeki dağ" adıyla da bilinir. Aslında fotoğraflarından da anlaşılacağı gibi "denizdeki dağ" ismini sonuna kadar hak eden bir ada. Bu özelliği ile Akdeniz’in en dağlık adası olan Korsika, deniziyle de sizlere muhteşem bir güzellik sunmakta.

    Adanın görülesi yerlerinin başında iki büyük şehri olan Bastia ve başkent Ajaccio geliyor.

    Fransız tarihinin en önemli isimlerinden olan Napolyon Bonapart’ın doğduğu şehir olan Ajaccio, Korsika’nın mavi ve yeşilin en güzel buluştuğu noktalarından biri. Adada yaklaşık 9 yıl boyunca yaşayan Napolyon ile ilgili birçok esere rastlayacağınız Ajaccio’da, güzel kumsallarıyla Akdeniz’in tadını da çıkarabilirsiniz.

    Aynı zamanda tarih açısından da birkaç önemli nokta ziyaret etme fırsatınız olacak. Ajaccio’da Roma döneminden kalma Filitosa Antik Alanı’nı, Napolyon’un dünyaya geldiği evi de görebilirsiniz. Zaten bu ev artık günümüzde müze olarak kullanılmakta.

    Başkent Ajaccio’yu gölgede bırakan güzellikteki Bastia’nın en ünlü adreslerinden biri "eski liman" olarak kabul edilir. Bastia’da eski liman bölgesinde birbirinden güzel restoran ve kafelerde zaman geçirebilirsiniz. Eğer fotoğraf merakınız varsa sizler için birbirinden ilginç binalar, evler ve rengarenk teknelerin Akdeniz’de buluşmasıyla ortaya çıkan güzel kareler elde edebilirsiniz. Elbette sahilde ufak bir tekne turu yapma şansınız da var.

    Yazının ilk bölümünde bahsettiğimiz gibi "denizdeki dağ" olarak bilinen Korsika, yürüyüş tutkunlarına da çok güzel bir rota sunuyor. Korsika’nın en yüksek dağı olan Monte Cinto, yürüyüş tutkunları için oldukça etkileyici bir parkura sahip. Tam hali yaklaşık iki haftalık yürüyüş ile tamamlanabilen Monte Cinto parkuru profesyonelleri bile zorlayan Avrupa parkurları arasında gösteriliyor.

    KAYALIKLAR ÜZERİNDE BİR ŞEHİR

    Korsika’nın Ajaccio ve Bastia kadar popüler olmasa da görülmesi gereken noktalarından biri de Bonifacio… Bonifacio, deniz ve dalgaların etkisiyle aşınmış kayaların üzerinde yer alan, olağanüstü görüntüye sahip bir şehir. Korsika’nın en güney noktasında olması nedeniyle belki Ajaccio ve Bastia kadar ön planda değil ancak bu güzel Akdeniz adasını ziyaret etmişken buraya da uğramamak olmaz…

    Şehrin bir bölümü deniz kıyısında olsa da asıl güzellik eski şehir yani tepedeki şehirde. Bonifacio adanın en güneyinde yer aldığı için, Korsika’nın güney komşusu Sardunya Adası’na geçme şansını da sizlere sunuyor. Tabi Sardunya İtalya’ya bağlı olduğu için gerekli izinlerin alınmış olmasıyla da ilgili buraya geçiş.

    BİR PEYNİR VE ŞARAP CENNETİ

    Akdeniz adası olmasının doğal sonucu olarak Korsika’da deniz mahsulleriyle ilgili birçok farklı tadı deneme şansına sahipsiniz. Ancak deniz mahsulleri kadar et ve et ürünleri de oldukça popüler. Korsika mutfağının diğer iki önemli ürünü ise şarapları ve peynirleri… Hemen hemen her restoranda geniş ve farklı bir şarap menüsü bulunuyor. Ayrıca peynir konusunda da Korsika bir cennet diyebiliriz. Ancak küçük bir dipnot eklemekte fayda var. Korsika’nın en meşhur peyniri Türkçe’ye çevirirsek "kokuşmuş peynir" diyebileceğimiz Casgiu Merzu’dur. Çok fazla detaya girmeden herkesin damak tadına uygun olmadığının da altını çizelim. Gittiğinizde yemeden ya da sipariş vermeden önce bir araştırmanızda ya da sormanızda fayda var.

    Aslında Korsika’dan bahsetmek için çok daha fazla uzun paragraflara ihtiyacımız olsa da o heyecanı ve gizemi sizlere bırakmayı tercih ediyoruz. Doğal güzellikleri, tarihi ve kültürel yapısı ve kendine özgü mutfağıyla Akdeniz’in tüm güzelliğini ayaklarınıza seren Korsika gidenleri kesinlikle pişman etmeyecektir.


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.