Mystika'dan Tuz Kral'a Uzanan Yolculuk: Eşsiz Tarzıyla Karşınızda Cem Adrian!

Mystika'dan Tuz Kral'a Uzanan Yolculuk: Eşsiz Tarzıyla Karşınızda Cem Adrian!
  • 0
    0
    0
    0
  • "Annem ve babam Edirne’de; bir ablam var, o da Muğla’da. Çok özgür büyüdüm. Hiçbir zaman bana oğlum biraz daha sakin ol demediler, hep savundular. Müteşekkirim onlara bu konuda. Bana ailemde “Neden şeker prens ve tuz kral?” diye soran yok! Sadece, mesela albüm kapaklarımın dış kartonları yoktur evde. Misafirlere anlatamıyorlar sanırım o durumu. Kendimle öpüştüğüm, siyah rujlu olduğum, çıplak olduğum albüm kapaklarını annemin anlatamamasını anlıyorum ama. Büyük ihtimalle ‘ Nazlı’nın deli oğlu’ olarak biliyorlar beni orada."
    Kendisini ve ailesini tam da bu dizelerle anlatıyor Cem Adrian. Fikirlerde ve hayallerde kısıtlanmamanın nasıl bir sanata dönüşebileceğini çok net gördüğümüz bir sanatçı kendisi. Tarzından ve tavrından asla ödün vermeyen, bunu yaparsa anlamsızlaşacağını düşünen Cem Adrian'ı gelin yakından tanıyalım.
    Soğuk bir Kasım sabahında Edirne'de dünyaya gelen Cem Adrian Yugoslav asıllı bir ailenin ikinci çocuğudur. Asıl adı Cem Filiz olmakla birlikte Edirne'ye duyduğu sevgiden ötürü sahne adını Cem Adrian olarak seçmiştir. Adrian ismi Adrianople'den gelmektedir ve Edirne'li demektir.
    Müziğe olan ilgisi ortaokul yıllarında başlayan Adrian o yıllardan bu yana fotoğrafçılık, tiyatro, müzik gibi farklı sanat dallarıyla ilgilenmiş; 12 yaşından itibaren Edirne’de radyoculuk yapmaya başlamış ve bu işi yaklaşık on yıl boyunca belirli aralıklarla devam ettirmiştir. Radyoculuk dönemi kendisinin müziğinde önemli bir yere sahip olmuş ve birçok kaydını çalıştığı radyonun stüdyosunda yapmıştır.
    Müzik piyasasına giriş yapabilmek adına İstanbul’a gelen Cem Adrian, 2003 yılında Serkan ve Efkan Erdal ile birlikte kurdukları “Mystika” adlı etnik müzik grubunda solist ve dansçı olarak çeşitli mekanlarda sahne almıştır. Ancak asıl müzik serüveni 2004 yılında dünyaca ünlü piyanistimiz Fazıl Say ile tanışması ve Fazıl Say'ın Adrian'ın Bilkent Üniversitesi'nde özel öğrenci statüsünde okuması için önayak olmasıyla başlamıştır. (Ki sonra okulu bırakıyor, yıllar sonra Ayşe Arman'a verdiği röportajda "Müzisyen olunmaz, müzisyen doğulur" diyor bu dönemle ilgili. )
    2005 yılının Şubat ayında, 1997 ve 2003 yılları arasında Edirne’de kaydettiği demolardan ve 2004 yılının Ekim ayında Fazıl Say ile birlikte verdiği ilk konserin kayıtlarından oluşan 'Ben?utm_source=generator" width="100%" height="380" frameBorder="0" allowfullscreen="" allow="autoplay; clipboard-write; encrypted-media; fullscreen; picture-in-picture"> Bu Şarkıyı Sana Yazdım' adlı albümünü çıkarmıştır. Fazıl Say ile sahne aldığı ilk konseri kendisi şöyle anlatıyor:
     "Çok heyecanlanmıştım ben. İnanılmaz heyecanlıydım. Ama ilk şarkının ilk birkaç cümlesine kadar. Şarkıya başladığım anda sesim filan kırılmıştı, yani dinlediğimde benim sesim bile değildi. Ama orada da gözlerimi kapatarak bu sorunu çözmüştüm. Büyük bir konserdi benim için. İlk defa akademik bir çevreye, yorumumu dinlemek için gelmiş; benim hakkımda çok büyük şeyler duymuş olan insanlara verdiğim ilk büyük konserdi. Ve hayret ediyorum, ilahi bir olay bence; daha sonra kendimi izlediğimde bütün şarkıları çok iyi bir şekilde söylemişim. Ki iki kaydını zaten ilk albüme verdim, “Summertime” ve “Uzun İnce Bir Yoldayım” bu konserdeki kayıtlar. Normalde bu çok zor yakalanan bir durum. Kusursuz olmalı ki bir albüme koyabilesin."
     
    Bu röportajın devamında kendi özel hayatında anlamı olan ve tılsımına inandığını varsayabileceğimiz nesnelerden, renklerden bahsediyor. Başka bir röportajında da Fazıl Say ile tanışmadan önce Etiler'de bir barda fal baktığını söylüyor.
     7 oktavlık ses aralığı sebebiyle Fazıl Say'ın hakkında 'bin yılda bir gelir' dediği Adrian, kadim kitaplarda melek sesi olarak da bilinen bu durumuna şöyle mütevazi bir açıklık getiriyor:
     "Kendimi bir melek olarak görmüyorum öncelikle. İnsanlara böyle bir amaçla geldiğimi düşünmüyorum. Ben aslında çok sıradan biri olduğumu düşünüyorum, o anlamda. Tamam sesimin renkleri, biyolojik özellikleri vesaire olabilir. Bu soruya cevap veremem aslında. Kendime böyle bir bakış açısıyla bakamam. "
    Ayrıca ses perdesinin 7 oktav genişliğinde olmasının sürekli önüne çıkarılan bir özellik haline gelmesinden de haz etmiyor kendisi. Elif Ekinci'nin röportajında konuya şu şekilde yer verilmiş:
     "Artık gerçekten ses tellerimden konuşmak istemiyorum! Çok büyük bir şey kırdım hayatımda. Bir ses canavarı olarak çıktım meydana. Fazıl Say beni keşfettiğinde, oğlunu över gibi övdü herkese. Bu bana inanılmaz sorumluluk yükledi. İlk albümde ve konserlerde çok büyük stres yaşadım. Sonra dedim ki ikinci albümde, bunu yapmayacağım. Ya world music’e yoğunlaşacaktım ya da edebiyat yapacaktım bugünkü gibi. Edebiyat yapmayı seçtim özgür müzik yapmak istiyordum. O sırada Viyana falan bir şeyler konuşuluyor hakkımda ama çıkıp opera söyleyemezdim! Zaten insanlar artık sesimle hiç ilgilenmiyor. Bir ses performansı videomu paylaştım, arkasından bir de hiç tekrar etmeyen sözlerden oluşan bir şarkımı... Şarkı üç kat daha fazla beğeni aldı. Beğeni önemli değil ama fikir de veriyor. ‘Tek Kişilik Aşk’ı yayımladığımda kimse bana şarkının başındaki trompet seslerini sen mi yapıyorsun diye sormadı. Kimsenin umurunda değil. Yalnızca Fazıl Say “Oktavlarından kaçı kaldı?” diye sordu. Dedim ki “Hiçbir fikrim yok!” Umurumda değil çünkü. Ses teli dediğiniz şey kastır. Sporu bıraktığınızda nasıl eskiden yapabildiğiniz hareketleri yapamazsınız, bu da öyle. Ancak çalışırsanız geri gelir."
    2006 yılının sonbaharında, yapımcılığını kendi üstlendiği ikinci albümü 'Aşk?utm_source=generator" width="100%" height="380" frameBorder="0" allowfullscreen="" allow="autoplay; clipboard-write; encrypted-media; fullscreen; picture-in-picture"> Bu Gece Şehri Terk Etti'yi çıkaran Adrian, bu albümde yer alan ve albümle aynı adı taşıyan şarkısında, 134 kanal vokal kaydı yaparak hiç enstrüman kullanmamıştır. Albümün genel yapısı Cem Adrian’ın, bas, tenor, mezzo, soprano ve koloratur soprano seslerinin koro kayıtları üzerine döşenen elektronik altyapılar oluşturmuştur. Bu albüme Denizhan, Umay Umay ve Suicide vokalleri ile katkılarda bulunmuşlardır.
    2008 yılında?utm_source=generator" width="100%" height="380" frameBorder="0" allowfullscreen="" allow="autoplay; clipboard-write; encrypted-media; fullscreen; picture-in-picture"> 'Essentials' adını verdiği albümü piyasaya çıkmıştır. Bu albümde Cem Adrian bilindik türkülerimizi kendine has yorumuyla seslendirmiştir. Türküleri yorumladığı albümünden yaklaşık altı ay sonra 'Emir'?utm_source=generator" width="100%" height="380" frameBorder="0" allowfullscreen="" allow="autoplay; clipboard-write; encrypted-media; fullscreen; picture-in-picture"> adını verdiği bir albüm daha çıkartmıştır. Bu albümdeki 'Nereye?utm_source=generator" width="100%" height="380" frameBorder="0" allowfullscreen="" allow="autoplay; clipboard-write; encrypted-media; fullscreen; picture-in-picture"> Gidiyorsun' şarkısı müzik platformlarında büyük beğeni toplayan bir Cem Adrian hiti haline gelmiştir. Ayrıca Cem Adrian'ın şahsi favorilerinden biri olduğunu da sanırım söyleyebiliriz.
    " 'Bir Melek Ölürken' bence çok özel bir şarkı ve onu çok seviyorum. 'Nereye Gidiyorsun' da öyle… Ben bazı şarkıları ayırt edebilirim çünkü bazı şarkılar benim için çok daha özel. "
    Bu şarkının düet ve akustik versiyonunu da en az aslı kadar sevenler için:
     2010'da 'Kayıp?utm_source=generator" width="100%" height="380" frameBorder="0" allowfullscreen="" allow="autoplay; clipboard-write; encrypted-media; fullscreen; picture-in-picture"> Çocuk Masalları' adlı bir albüm çıkartmıştır. Bu albümde Aylin Aslım ile düet yaptığı 'Herkes?utm_source=generator" width="100%" height="380" frameBorder="0" allowfullscreen="" allow="autoplay; clipboard-write; encrypted-media; fullscreen; picture-in-picture"> Gider Mi? '  ve 'Bana?utm_source=generator" width="100%" height="380" frameBorder="0" allowfullscreen="" allow="autoplay; clipboard-write; encrypted-media; fullscreen; picture-in-picture"> Ne Yaptın' şarkıları büyük beğeni toplarken albüm kapağı da uzunca bir süre eleştirilerin hedefi olmuştur.
     
    Cem Adrian'ın ailesini anlattığı birkaç cümle 'Neden böyle? ' sorusuna harika bir cevap aslında:
     "Annem ve babam Edirne’de; bir ablam var, o da Muğla’da. Çok özgür büyüdüm. Hiçbir zaman bana oğlum biraz daha sakin ol demediler, hep savundular. Müteşekkirim onlara bu konuda. Bana ailemde “Neden şeker prens ve tuz kral?” diye soran yok! Sadece, mesela albüm kapaklarımın dış kartonları yoktur evde. Misafirlere anlatamıyorlar sanırım o durumu. Kendimle öpüştüğüm, siyah rujlu olduğum, çıplak olduğum albüm kapaklarını annemin anlatamamasını anlıyorum ama. Büyük ihtimalle ‘ Nazlı’nın deli oğlu’ olarak biliyorlar beni orada."
    2012'de yayınlanan 'Siyah?utm_source=generator" width="100%" height="380" frameBorder="0" allowfullscreen="" allow="autoplay; clipboard-write; encrypted-media; fullscreen; picture-in-picture"> Bir Veda Öpücüğü' albümü ise Cem Adrian'ın gerçekten harikulade bir iş çıkarttığını düşündüğüm bir albüm. Tüm şarkılar sanki kalbinizin içinde bir cam kırılmış da batıyormuş hissi veriyor. Ayrıca bu albümde Ayten Alpman'ın yer alması da çok farklı bir tat katmış. Albümün?utm_source=generator" width="100%" height="380" frameBorder="0" allowfullscreen="" allow="autoplay; clipboard-write; encrypted-media; fullscreen; picture-in-picture"> 'Mutlu Yıllar' adlı şarkısı da gerçekten çok iyi.
     
    Ama yine de bu albümün sansasyonel yanı 'Yalnızlık'?utm_source=generator" width="100%" height="380" frameBorder="0" allowfullscreen="" allow="autoplay; clipboard-write; encrypted-media; fullscreen; picture-in-picture"> şarkısının klibi. Didem Soydan- Cem Adrian işbirliğiyle ortaya çıkan şahane klip anlamak isteyenler için çok fazla anlam taşıyor bana kalırsa.
     
    Cem Adrian'a başlıktaki 'Tuz Kral' lakabını veren 'Şeker?utm_source=generator" width="100%" height="380" frameBorder="0" allowfullscreen="" allow="autoplay; clipboard-write; encrypted-media; fullscreen; picture-in-picture"> Prens Ve Tuz Kral' isimli albüm ise bir yıl sonra, 2013'te geliyor. Albümün adını aldığı parça da dahil olmak üzere 3-4 hit barındırıyor yine. Bu albümle ilgili daha detaylı bir eleştiri okumak isteyenler de albüm incelemesi içeriğimize göz atabilir.
    2014'te müzikseverlere hem Umay Umay hem de Cem Adrian bir sürpriz yapıyor. Düet bir albümle çıkıyorlar karşımıza. Umay Umay'ın müziğe, Cem Adrian'ın da geniş perdelerde gezen sesine dönüş yaptığı?utm_source=generator" width="100%" height="380" frameBorder="0" allowfullscreen="" allow="autoplay; clipboard-write; encrypted-media; fullscreen; picture-in-picture"> 'Cam Havli' 7 şarkıdan oluşan farklı bir tarz barındırıyor.
    'Sana?utm_source=generator" width="100%" height="380" frameBorder="0" allowfullscreen="" allow="autoplay; clipboard-write; encrypted-media; fullscreen; picture-in-picture"> Bunları Hiç Bilmediğin Bir Yerden Yazıyorum' aynı yıl çıkan bir diğer albüm. Bu albüm artık Cem Adrian'ın hem ses hem kitle olarak çok başka bir lezzet olduğunu kanıtlar nitelikte. Albümün hemen hemen her şarkısı uzunca süre çok dinlenen hitler olmayı başarıyor. Şebnem Ferah'la düet yaptığı 'İnce?utm_source=generator" width="100%" height="380" frameBorder="0" allowfullscreen="" allow="autoplay; clipboard-write; encrypted-media; fullscreen; picture-in-picture"> Buz Üstünde Yürüyorum' ise albüme damga vuran şarkı bana kalırsa.
     
    İlkini 2008 yılında çıkardığı Essentials albümünün ikincisini 2016 yılında 'Essesntials?utm_source=generator" width="100%" height="380" frameBorder="0" allowfullscreen="" allow="autoplay; clipboard-write; encrypted-media; fullscreen; picture-in-picture"> II' ismiyle müzikseverlerle buluşturan Cem Adrian son olarak 2017'de 'Tuz?utm_source=generator" width="100%" height="380" frameBorder="0" allowfullscreen="" allow="autoplay; clipboard-write; encrypted-media; fullscreen; picture-in-picture"> Buz' albümünü çıkartıyor. Albümde Birsen Tezer'le düet yaptığı?utm_source=generator" width="100%" height="380" frameBorder="0" allowfullscreen="" allow="autoplay; clipboard-write; encrypted-media; fullscreen; picture-in-picture"> 'Beni Hatırladın Mı?', Ceylan Ertem'le düet yaptığı?utm_source=generator" width="100%" height="380" frameBorder="0" allowfullscreen="" allow="autoplay; clipboard-write; encrypted-media; fullscreen; picture-in-picture"> 'Bu Gece Uyut Beni', Halil Sezai İle düet yaptığı?utm_source=generator" width="100%" height="380" frameBorder="0" allowfullscreen="" allow="autoplay; clipboard-write; encrypted-media; fullscreen; picture-in-picture"> 'Buruk' şarkıları büyük başarı elde ediyor.
    Cem Adrian'ın bu albümler dışında ortak ve tek başına çalışmalar yaptığı birçok single ve EP'si de var. Fazıl Say'ın da aralarında bulunduğu bu isimler Hande Mehan, Kalben, Gazapizm ve Musa Eroğlu.
     
    Bu albümlerde ve single'larda yapımcılık,bestecilik, söz yazarlığı, fotoğraf çekimleri, tanıtımlar ve aklınıza gelen hemen hemen her şeyi kendisinin yaptığını biliyoruz. İş konusunda mükemmeliyetçi tavrı ve genel olarak çok titizlikle çalışan bir insan oluşu hayatını biraz yıpratsa da sevdiği işi yapmaktan gayet keyif alıyor Cem Adrian. Bu kadar başarılı olmasının ardında da sanırım bu işi bu kadar severek ama bu kadar titiz yapması var. Bunun ardında bir yıpranma ihtimali yok mu diye soranlara ise şu cevabı vermiş:
     "Benim hayatım Cem Adrian bencilliği üzerine kurulu. Ailemi, özel hayatımı, dostlarımı, evimi, köpeğimi, her şeyimi ihmal ediyorum Cem Adrian için. Bu sene, yıllardır ilk kez 19 gün arka arkaya boşluğum vardı. Beş şehir dolaştım ve yaptığım şey otelde uyumak ve yeni projeler üretmek oldu. Mutsuz değilim ama. Beni en çok mutlu eden, yeni bir şarkı yazıp paylaşmak. Benim için orgazm stüdyoda. Her şey benim elimden çıkıyor. Bir iletişim danışmanlığı şirketimiz var fakat sadece röportajları reddetmesi için. Onların bir gazeteye göndereceği fotoğrafları bile ben editliyorum. Yazı karakterleri, fontlar, logolar, videolar, her şey benim elimden çıkıyor. Ancak o zaman özgün olabilirim. Eskiden beri şarkılarımı da kendim kaydediyorum. Radyo istasyonunda çalışıyordum, orada yolunu bulup kaydederdim şarkılarımı. "
    Cem Adrian'ın bir özelliği de basında etkin olmamasına -hatta belki biraz da bundan kaçınmasına- rağmen konser biletlerinin tükeniyor olması. Kendisi ülkede en çok sahne alan sanatçılardan bir tanesi ve hayatı turnelerden/ otel odalarından ibaret neredeyse. Bunu da insanların samimiyet arayışına bağladığını Ayşe Arman'a şöyle anlatıyor:
     "Evet çünkü insanların bence samimiyete ihtiyacı var. Tüm bu riyakâr müzik dünyası ve müzik sektöründen nefret eden, samimi bir şeyler dinlemek isteyen insanlar da var. Onların bir kısmının tercihi de ben oluyorum. Bunun için teşekkür ederim ama ben bunu tasarlayarak yapmadım. Ben sadece kendim olmayı seçtim."
    Bu röportajın devamında kendisine en büyük başarısı soruluyor. cevabı ise gerçekten hayranlık uyandırıcı: "Bağımsız ve özgür kalabilmek." Herkese ait olabileceğin bir sektörün içinde, bu kadar göz önünde bile bunu içinde yaşatabilmek ve sürdürebilmek gerçekten takdire şayan bir başarı bana kalırsa.
    Cem Adrian'ın sıkı hayranlarının muhtemelen bildiği bir diğer özelliğiyse antika saat koleksiyoncusu olması. Dünyanın çeşitli yerlerinden yaklaşık bin tane saati bulunduğunu belirten Adrian bu tutkusunun temelini şöyle anlatıyor:
     "Kötü bir dönem geçirdim, saatler beni tedavi etti. Yaşanmışlığı, psikolojime inanılmaz iyi geldi. Gerçekten de endorfin hormonumu tetikledi. Çok çok mutlu ediyor saat biriktirmek.Antika saat dükkânı açtım! Ama satmıyorum bir türlü, elim gitmiyor. Hepsinin bir hikâyesi var, o saati kim takmış, kolunda o saatle neler yaşamış.."
    Yaşadığı şeyleri yazan, bunun duygusunu  da dinleyicisine eşsiz bir lezzetle sunan muazzam ses. Acısıyla, tatlısıyla yaşadığı her şeyi kabullenip bunların kendisinde yarattığı duyguları sanatla yoğuran  Cem Adrian'a bize armağan ettiği şarkılar için çok teşekkür ediyor ve başarılı müzik kariyerinde nice uzun yıllar daha bizimle olmasını temenni ediyoruz. İyi ki varsın Tuz Kral!
        Kaynak 1, 2, 3, 4, 5, 6

    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.