Müziğini Gelenekleriyle Besleyen Şarkıcı: Riff Cohen

Müziğini Gelenekleriyle Besleyen Şarkıcı: Riff Cohen
  • 0
    0
    0
    0
  • Tunuslu bir baba ve Cezayirli bir anneye sahip olan Riff, 1984 yılında İsrail’in Tel Aviv kentinde dünyaya geldi. İlk şarkısını 8 yaşında piyano başındayken yazdı. Kendi sözlerinin yanı sıra annesinin yazdığı şiirleri de eşsiz birer beste haline getirmeye başladı. Hatta geniş kitlelere hitap etmesini ve tanınmasını sağlayan A Paris şarkısının sözleri de yine annesine ait.

    Ufak tefek, enerjik ve eğlenceli bir genç kadın o. Özellikle kliplerinde sergilediği doğal dans figürleri ve ilginç kostümleriyle oldukça çılgın bir görüntü çiziyor. Kazandığı akademik burs sayesinde Paris’e giderek müzikoloji eğitimi almış. Anadili İbranice olmasına rağmen ileri derece Fransızca ve Arapça biliyor. Fransız, Sudan ve Fas müziklerini birleştirerek yarattığı ezgilerle kulakların pasını siliyor adeta. Genellikle; J’aime, Helas, Dans Mon Quartier gibi hareketli ve kıpır kıpır şarkılar yapsa da Meshoch Be Gufi gibi kederli şarkıları da mevcut. Riff ayrıca birçok televizyon dizisinde ve yazar Valérie Zenatti’nin romanından sinemaya aktarılan La Bouteille a La Mer de Gaza  filminde rol almış.


    "Helas" klibinden bir kare

    Göz önünde olmak gibi bir kaygısı yok. Medyatikliği ise hiç önemsemiyor. Tek derdi; aklından ve kalbinden geçenleri en doğal haliyle şarkılarına yansıtıp özgünlüğünü devam ettirmek. Müziğini; Kuzey Afrika tarzı, oryantal ve thrash-rock karışımı olarak tanımlayan genç şarkıcı, köklerine olan bağlılığını da şu sözlerle ifade ediyor:

    “Aslında Paris’te yaşamak üzere İsrail’den ilk ayrıldığımdan beri kimlik sorgulamaları yapıyorum. Ayrıca Paris’te bu meselenin ne kadar güncel olduğunu da görebilirsiniz, hem değişimi de fark ediyorsunuz. Örneğin büyükannemlerin nesli Paris’e ilk geldiğinde Fransızlar gibi görünmek istedikleri halde, şimdi Paris’te yaşayan Kuzey Afrikalıların, kimliklerinin farklılığını vurgulamak için tam tersini yaptığını görüyorum. Örneğin yağmurda hâlâ plastik terlik ve yerel kaftanlar giyiyorlar. Üstelik bunu kendimde de yakaladım. Aniden kendi kültürüm ve köklerimle daha çok ilgilenmeye başladım ve öğrendikçe daha fazlasını öğrenmeye susuyorum. Her nereye gidersem olduğum gibi ve özgür hissetmek istiyorum.”

    Gelenekleri ile Batı kültürünü nasıl harmanladığını ise şöyle anlatıyor:

    “Oldukça modern sayılırım ama aynı zamanda arkadaşlarım beni geleneksel yaşlı bir kadın gibi buluyor. Sanırım modernitenin ve eski yaşam tarzlarının bir karışımıyım. Kastettiğim; yüzde yüz batılı eğitimi aldım ama okuma yazma bilmeyen büyükannem de bana çok şey öğretti. Öyle ki, modern hayatın sorunlarına büyük çözüm olabilecek şeyler.”

    Türkiye’de defalarca kez konser vererek hatrı sayılır bir kitle oluşturan Riff Cohen, Rotza Prahim şarkısının bir bölümünde İstanbul’a çiçekler vermek istediğinden bahsediyor. Ülkemizde gerçekleştirdiği her konserinde de bu şarkının “Rotza Prahim” kısmını “Çiçekler İstiyorum” diye Türkçe telaffuz ederek kalbimizi çalmayı başarıyor. Ayrıca Dans Mon Quartier şarkısının telif hakları, Türk şarkıcı Simge tarafından 2015 yılında satın alınarak “Mış mış” isimli bir besteye dönüştürüldü. Orijinali kadar güzel olup olmadığı tartışılır tabii ki ama dileğimiz; Riff'in özgün tarzının pek çok sanatçımıza ilham kaynağı olması yönünde.

     

    Kaynak: 1


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.