Müziği ile Hüzünlü Bir Devrim Yapan Rap Sanatçısı Şanışer ile Röportaj

Müziği ile Hüzünlü Bir Devrim Yapan Rap Sanatçısı Şanışer ile Röportaj
  • 0
    0
    0
    0
  • 1987 yılının Kasım ayında İstanbul’da dünyaya gelen Şanışer, 2000’li yılların başından beri hayatımızda. Başlarda kendi imkanlarıyla bu müziğe merak salan ve uzun süre yeraltında kariyerine devam eden Şanışer, rap müziğin yeraltından çıkıp bir ana akım haline gelmesiyle beraber daha sık adını duyduğumuz inanılmaz mütevazi bir müzisyen. Bugüne kadar katıldığı etkinliklerdeki söylemlerinden de anlaşılacağı üzere işini özveriyle yapmaya, kendini gelişim içinde tutmaya özen gösterenlerden. Bu akışta tavrı ve zarafetiyle, özellikle son on yılda kendisine rap müzikte oldukça güzel bir yer edindiğini düşünüyorum. Açık ve Net, Onuncu Gün, Ludovico ve daha bir sürü çalışmasında kendisini ifade ederken kitleleri peşinden sürükledi. Ardından tüm Türkiye’de yankılanan bir ses haline gelen Susamam projesi ve Minik Serçe Sezen Aksu ile yaptığı düet geldi. Müziği, günümüzdeki müzik akımları hakkındaki düşünceleri ve dahası röportajımızda…   1. Öncelikle sizi tanımayan dinleyicilerimiz için, kimdir Şanışer? Biraz bahseder misiniz? Ben Sarp. Uzun yıllardır hayatımı müzikten kazanıyorum. Bu soru her zaman çok zor cevaplanıyor. İnsan kendini bir iki cümleyle anlatabilecek olsaydı, sanata gerek olmazdı bence. :) 2. Fuat Ergin’in sizin için ayrı bir yeri olduğunu pek çok yerde belirtiyorsunuz. Kendisi gerçekten çok başarılı bir sanatçı. Manşet Lütfen’de kendisine değinmiştiniz, Susamam’da Fuat Ergin de yer alıyordu. Fuat Ergin’le ortak bir proje fikriniz var mı, yeniden birlikte görebilir miyiz sizi ileride? Umuyorum daha pek çok kez bir araya geleceğiz Rapüstad'la! Henüz görünürde bir şey yok ama muhakkak olacaktır. 3. Sosyal farkındalık yaratan işler yapmanın yanı sıra, sosyal sorumluluk projelerine de destek verdiğinizi biliyoruz. Bu yaptığınız işin bir getirisi miydi yoksa böyle bir misyonla mı yola çıktınız? Özellikle son zamanlarda ben ve pek çok rapçi arkadaşım sosyal sorumluluk projelerinde yer alır olduk. Bu sebepten meslektaşlarımla gurur duyuyorum. Müziğimizin mainstream olması uzun zamandır yapmak isteyip de yapamadığımız güzellikleri hayata geçirebilmemizi sağladı diye düşünüyorum. 4. Ses renginiz gerçekten çok güzel ve birçok alanda başarılı olabilecek bir ses. Bu sesi başka bir alanda kullansaydınız çok daha farklı olacağını söyleyen bir kesim var. Siz başka bir tarza yönelmeyi hiç düşündünüz mü yoksa başından beri rap bir vazgeçilmez miydi? Çok teşekkür ederim öncelikle. Benim zaten füzyon bir tarzım var denebilir. Rap ve şanı birlikte kullanıyorum şarkılarımda. Baştan beri de istediğim şey buydu. 5. Bir röportajınızda müzik genre’larının iç içe geçtiğini, artık ayrım yapmanın zorlaştığını söylediniz. Müzik türlerinin iç içe geçmesini; pop müzik yapmakla itham edildiğiniz yıllardan, pop ve rap müziğin iç içe geçtiği yıllara gelişimizi nasıl yorumlarsınız?

    Lou Armstrong'un çok sevdiğim bir lafı var: “Dünyada sadece iki tür müzik vardır: iyi ve kötü.”

    Müzik zaten oldum olası yeni gelen nesillerin öncekilerden aldıklarına kendi zamanlarının ruhunu eklemeleriyle çeşitlenmiş aslında. Genre'lar ilk doğduklarında belli bir zümrenin, sınıfın, rengin ya da fikrin himayesinde oluyorlar. O müziği ortaya çıkartanlar haklı olarak sahipleniyor yarattıkları şeyi. Gel gelelim nesiller ilerledikçe o muhafazakarlık ortadan yavaş yavaş kayboluyor sanırım. İşte noktada o müziği farklı birileri yaptıkça, farklı coğrafyalarda icra edildikçe ister istemez birbirine girmeye başlıyor müzik. Buna kimileri bozulma, kimileri ilerleme diyor. Ben ilerleme diyen taraftayım. 6. Sezen Aksu ile ">Kara Geceler parçasında beraber çalıştınız. Tarzınızın dışında bir isim olmasına rağmen çok güzel bir enerji yakaladığınızı düşünüyorum. Bu birleşme nasıl oldu? Beğenmene çok sevindim. Sezen Aksu bir şekilde müziğimi duymuş, hoşlanmış. Benimle tanışmak istemiş. Bir yıldan fazladır diyelim, onunla tanış olma şerefine nailim bu sayede. Bir noktada da bana bir şarkımda eşlik etme inceliğinde bulundu. Mutluluğumu ve gururumu anlatacak doğru cümleleri hala bulabilmiş değilim. İnanılmaz bir his bu. 7. Rap müziğin bir sanat değil bir kültür ürünü olduğunu söylemiştiniz. Müzik bir sanat dalı olarak kabul edilirken, rap müziğin böyle tanımlanmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Neyin kalıcı bir sanat eseri olup neyin geçici bir kültür ürünü olduğuna zaman karar veriyor. Rap müzik daha çok yeni, yüzyıllar sonra hala hayatını sürdüren ya da en azından hatırlanan bir akım/tür olursa biz rapçiler de tarihte sanatçılar olarak yer alabiliriz. O zamana kadar ben kendime sanatçı demekten imtina ederim. :) 8. Rap’in alternatif sahneden çıkıp ana akıma terfi etmesi hayatınızı ve müziğinizi nasıl etkiledi? Hayatımı her anlamda olumlu etkiledi pek tabii ki. Müziğimi nasıl etkilediğini yeni işler yaptıkça yavaş yavaş göreceğim ben de. On yılı aşkın süredir yeraltı bir müzisyen olarak yazdım şarkılarımı. Müziği bir apartman olarak düşünürsek, şimdi farklı bir katındayız rapçiler olarak. Sorumluluklarımız, hayata bakışımız, kazandıklarımız ve kaybettiklerimiz çok farklı iki sene öncesine göre. Bunun yazdığımız şarkılara nasıl sirayet edeceğini ben de merak ediyorum. 9. İsminizden de anlaşılacağı üzere müziğinizde negatif ve karamsar bir tutum sergiliyorsunuz. Dinleyicileriniz ise şarkılarınızı dinlediğinde ayakta kalabildiğini, umut dolduğunu belirtiyor yorumlara bakınca. Böyle muazzam bir çelişki yaratmayı nasıl başardınız? Ben dış ve iç dünyamda gözlemlediğim olumsuzlukları kabul edip yenilmiyorum. O olumsuzluklara isyan etmek için müzik yapıyorum. En hüzünlü, en karanlık şarkımda bile yaşadıklarıma ve gördüklerime karşı durmaya çalışıyorum. Bence hüzünlü olmak da devrimci bir eylemdir bu bağlamda düşününce. :) 10) Lirikal açıdan, özellikle nakaratta çok başarılı bir rapçi olarak tanımlanmanıza rağmen bir röportajda kalemimi geliştirmem lazım demişsiniz. Neyin daha iyi olmasını istersiniz? Çok teşekkür ederim. Eğer edebiyata ucundan dokunan ürünler ortaya çıkarıyorsanız her zaman daha çok gelişmeniz gerekiyordur bence. Ucu bucağı olmayan sınırsız iki alanın ortasında bir şeyler üretiyorum ben de. Edebiyat ve müzik. 11. Eminem, Weeknd, Jay-Z, MJ gibi isimlerle düet yapmak isterdim, hatta çok fazla yabancı isim var demiştiniz. Peki Türk müzisyenlerden çalışma hayaliniz olan bir isim var mı? Sezen Aksu vardı çok şükür oldu. :) Fazıl Say'la bir şeyler yapmayı çok isterdim. Yüzyüzeyken Konuşuruz, Adamlar, Ekin Beril ve daha pek çok bayıldığım grup ve isim var ayrıca. Çalışmak isteyeceğim çok isim var, say say bitmez.   12.  Rap müzik yapısı itibariyle dert anlatan, acılardan ve sorunlardan beslenen bir müzik. Türkiye’de bahsedilecek konu açısından bir bolluk mevzu bahis, malum Orta doğu ülkesiyiz. Peki farklı bir coğrafyada olmayı, başka bir coğrafyanın derdini anlatmayı isteseniz nerede olmak isterdiniz? Kuzey Kore'de bir concious rapper olmak çok ilginç olabilirdi. Muhtemelen gerçekten ismini ve suratını gizlemen gerekirdi. Çok da korkunç olurdu tabii. :) 13. Rap müzik camiasında rap ve trap kavramları çok fazla tartışmaya; bolca diss’e yol açtı. Sizin bu konudaki düşünceleriniz neler, trap ve rapi birbirinden ayıran ana faktör sizce nedir? Trap, Rap'in bir alt türü. Söz yazım matematiği biraz daha kendine has. Genelde şarkıların miksajı da rap'ten farklı. Sadece bu auto tune mevzusundan da bahsetmiyorum. Çok daha fazla reverb ve delay kullanılıyor Trap vokallerinde. Daha atmosferik bir havası var trap şarkıların. Fazla teknik oldu galiba. :) Ben o kavgalardan gürültülerden biraz uzağım. Şekille alakalı bir derdim yok, içerik güzel ve dolu olduğu müddetçe yeniliklere açığım. Eskiden bomboş müzik yapan rapçiler olduğu gibi, şimdi de bomboş müzik yapan Trapçiler var. O müzikleri sevemiyorum, eskiden de sevemezdim. Ama müziğin teknik olarak evrildiği noktaya karşı olmak bana biraz yobazca geliyor. Mütevazı tavrı, samimi cevapları ve bu keyifli röportaj için Şanışer’e çok teşekkür ediyoruz. Kendisini dinlemek isteyenler profiline buradan ulaşabilirler. Hepinize keyifli okumalar, sağlıkla kalın!

    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.