Mitoloji Hikayeleri #8: Altın Post'un Aranışı

Mitoloji Hikayeleri #8: Altın Post'un Aranışı
  • 1
    0
    0
    0
  • Bu yazımda sizlere memleketim olan Ordu'nun da hikayenin içerisinde olmasından dolayı okuduğum Altın Post'un Aranışı hikayesini aktarmak istiyorum. [caption id="attachment_216679" align="aligncenter" width="600"] Iason ve Argonaut'lar[/caption] Hikayemiz, Yunan kralı Athamas'ın ikinci kez evlenmesi ile başlıyor. Kralın ilk eşi Nephele, kral Athamas'ın yeni eşi Ino'nun kendisine veya çocuklarına (Helle ve Phriksos) kötülük yapacaklarından korkar. Bu korkularının da boş yere olmadığını söylemek gerekir. Çünkü Ino, Phriksos'u öldürüp kral Athamas'tan sonra kendi oğlunun tahta geçmesini sağlamak istiyordu. Bunu gerçekleştirmek için de sinsi bir plana başvurdu. Ino, bütün senenin tohumluk mısırlarını ele geçirip hepsini kuruttu. Bunun sonucunda da ülkede kıtlık baş gösterdi. Kıtlıktan nasıl kurtulacağını çözmeye çalışan kral Athamas tapınağa haberci yollayıp ne yapılması gerektiğini sordurur. Bu sırada boş durmayan Ino, haberciyi kandırıp habercinin "kralın oğlunu, yani Phriksos'u kurban vermesinin" kıtlığın çözümü olacağını ve bereketi getireceğini söyler. Halkın şiddetli baskısıyla birlikte daha fazla dayanamayan kral Athamas sonunda oğlunu kurban vermeye karar verir. Ancak bu sırada altın postlu bir koç gökten iner ve iki kardeş Phriksos ve Helle'yi kaçırır. Hermes, Nephele'nin yakarışlarını karşılıksız bırakmamıştı. Ancak kardeşleri kaçıran koç Helle'yi günümüzün Çanakkale Boğazı olan, sonradan Hellespont (Helle Denizi) adı verilen yere düşürüp Helle'nin boğulmasına sebep olmuştu. Koç, Phriksos'u sağ salim bir şekilde Karadeniz'deki Kolkhis şehrine götürdü. Phriksos burada Kolkhis kralı Aietes'in kızıyla evlendi ve altın postlu koçu kurban edip altın postu kral Aietes'e hediye etti.

    Iason'un Ortaya Çıkışı

    Bu olaylardan sonra hikayemizin asıl kahramanı olan cesur Iason'un dahil olduğu noktaya geliyoruz. Phriksos'un Yunanistan'da kral olan bir amcası vardı ancak tahtını yeğeni Pelias ele geçirmişti. Kralın oğlu Iason da Pelias'ın karşısına çıkacak güce kavuşuncaya dek saklanmıştı. Ancak artık kendine güvenini kazanmıştı. [caption id="attachment_216676" align="aligncenter" width="300"] Altın Post ve Iason[/caption] Iason, Pelias'ın hükümdarı olduğu şehre girdiği zaman Iason'u gören bütün halk kim olduğunu bilmemesine rağmen onun cesur yürüyüşüne ve ihtişamlı duruşuna hayran kalmıştı. Pelias'ı ise korku salmıştı çünkü bakıcılar Pelias'a onu tek sandallı bir akrabasının öldüreceğini söylemişlerdi. Iason Pelias'a savaşmadan uzlaşmayı önerdi. Şu ana kadar kazandıklarını Pelias kendine saklayacaktı ama taht Iason'un olacaktı. Pelias kabul etti ancak bir şart sundu: Altın post buraya getirilecekti. Pelias altın posta ulaşmaya çalışacak Iason'un öleceğini düşünüyordu.

    Serüvenin Başlangıcı

    Iason gideceği serüveni için her yere haber yollayıp cesur kahramanlar aramaya başladı. Hera'nın da gençleri yüreklendirmesiyle birlikte içlerinde kudretli Herakles'in, çalgıcılar çalgıcısı Orpheus'un, Kastor ile kardeşi Polluks'un ve Akhilleus'un babası Peleus'un da bulunduğu birçok kahraman Iason'a katıldı. Argo gemisine binen Argonaut'lar önce kadınların ayaklanıp bütün erkekleri öldürdüğü Lemnos adasına vardılar. Beklemedikleri şekilde Lemnos'taki kadınlarla iyi vakit geçien Argonaut'lar daha sonra başka bir kara parçasına ayak bastılar. Burada bir nymphe'nin Herakles'in yardımcısı Hylas'ı kaçırmasından dolayı nymphe'nın peşine düşen Herakles, Argonaut'lardan ayrılmış oldu.

    Argonautlar'ın İlk Mücadelesi

    Daha sonra, Argonaut'lar yanaştıkları bir kıyıda Phineus adlı bir yaşlıyla tanıştılar. Gelecekte gördüklerini olduğu gibi söylediği için Zeus'un cezalandırdığı Phineus, ne zaman yemek yemeye çalışsa dışkıları çok kötü kokan Harpy'ler yemeğine pisleyip Phineus'un yemek yemesini engelliyorlardı. Phineus, Argonaut'lardan yardım istedi çünkü onu kurtarabilecek 2 kahraman olan Kuzey Rüzgarı Boreas'ın oğulları Kalais ile Zetes'in Argo'da olduklarını biliyordu. Babalarının hızlarını kullanarak Harpy'leri kovalayan ve saldırmaya başlayan 2 kardeş, tanrıların habercisi Iris'in ettiği yemin üzerine Harpyi'leri rahat bıraktılar. Bunun üzerine Phineus ödül olarak Argonaut'lara bir nasihat verdi: "Yakında Çarpışan Kayalar'a gideceksiniz. Oraya gidince bir kumru uçurun eğer kumru geçerse siz de iki kayanın arasından geçersiniz eğer geçemez kayalar kapanırsa siz de geçemezsiniz." Çarpışan kayaları da böylelikle geçen Iason ve kahramanları sonunda altın postun bulunduğu Kolkhis şehrine vardılar. (Bu kahraman ekibin Kolkhis'e varmadan önce, geçtiğine ve orada konakladığına inanıldığı Ordu'da Iason Burnu denilen bir yer bulunmaktadır.) [caption id="attachment_217119" align="aligncenter" width="1000"] Yason Kilisesi, Yason Burnu, Ordu[/caption]

    Iason'un Medeia İle Tanışması

    Kolkhis'e ulaşan Argonaut'lar Hera'nın yardımıyla hiç görünmeden altın postu isteyecekleri saraya ulaştılar. Argonaut'lar saraya gelmeden önce Hera ve Aphrodite, Iason'un hedefine ulaşmasındaki en büyük ihtimalin kralın kızı Medeia'nın Iason'a aşık olmasını düşünmüşlerdi ve Aphrodite Eros'u görevlendirmişti. Eros da görevini yerine getirerek sarayda gözleri birbirine değdiği an Medeia'ya bir ok atarak ikisini birbirine aşık etmişti. [caption id="attachment_216678" align="aligncenter" width="1024"] Medeia Heykeli, Batum[/caption] Daha sonra kral Aietes, karşısındaki ekibin altın post için geldiklerini öğrendi. Kral, Iason'a önce ateş püsküren tunç ayaklı iki boğayı boyunduruğa koşup daha sonra da bir tarlaya ejderha dişlerini ekmesini söyledi. Ektiği dişlerden biten savaşçıları da yenerse altın postu alabileceğini söyledi. Iason, Medeia'ı görmeye saraya gitti ve maharetli bir büyücü olan sevgilisi Medeia, Iason'a büyülü bir merhem verip silahlarına ve kendisine sürmesini böylelikle yenilmez olacağını söyledi. Tarladan bitecek savaşçıları yenmesinin yolunun da ortalarına bir taş atıp onları birbirine düşürmesi olduğunu anlattı. [caption id="attachment_216677" align="aligncenter" width="310"] Altın Post ve Iason[/caption]

    Iason'un Kahramanlığını Kanıtlaması

    Ertesi gün tarlaya giden Iason, iki boğayı boyunduruğa koşup sevgilisi Medeia'nın söylediği gibi savaşçıları da yendi. Ancak kral Aietes altın posttan vazgeçmek istemiyordu ve bu yüzden de altın postu bir ejderhanın korumasını sağladı. Ancak maharetli büyücü Medeia, sevgilisi için ejderhanın kulağına bir şarkı fısıldayıp ejderhayı uyuttu ve altın postu alıp beraber kaçtılar. Kral Aietes, Argonaut'ların peşine oğlu Apsyrtos'un liderliğinde bir ordu gönderdi. Ordudan kaçamayacaklarını ve yenileceklerini anlayan Medeia ise bir kez daha Iason'un yardımına yetişti. Kardeşine altın postun kendisinde olduğunu ve geri dönmek istediğini söyleyip buluşma ayarlayan Medeia, Iason ve kardeşinin karşı karşıya gelmesini sağladı. Iason'un Apsyrtos'u yenip öldürmesi sonucunda dağılan ordusu da ülkelerine döndü. Apsyrtos'un ölümünü başka şekilde anlatanlar da olmuştur. Bu da Apsyrtos'un da Medeia ve Iason'la birlikte kaçtığı ancak kral Aietes'tesin peşlerine düştüğü, bu durum karşısında da Medeia'nın kardeşini paramparça edip denize attığı bu yüzden de kralın oğlunun parçalarını toplamak için durması ve Argonaut'ların kaçmasını sağladığı şeklindedir.

    Medeia'nın Hüneri ve Hikayenin Sonu

    Son olarak da Girit adasının yanından geçerlerken eski tunç soyundan kalan son insan Talos ile karşılaşan Argonaut'lar yer altının yardımıyla etten olan ayak bileğinin burkulması ve bileğinden akan kanlarda boğulup ölen Talos'tan kurtulan Iason ve kahramanları sağ salim bir şekilde Yunanistan'a döndü. Bütün kahramanlar yaşadıkları macerayı anlatmak için kendi ülkelerine giderken Iason ve Medeia, altın postu Pelias'a götürdü. Pelias'ın baskıları sebebiyle babasının öldüğünü ve sonrasında eşinin acısından annesinin de öldüğünü öğrenen Iason, Pelias'tan intikamını almak istedi. Burada da Medeia devreye girdi ve Pelias'ın kızlarını kandırarak babalarını gençleştirebileceğini söyledi. Medeia, kızlarının Pelias'ı keserek kaynar suya atmalarını sağladı ancak kızlar Pelias'ı gençleştirecek büyüyü yapmak için Medeia'ı çağırdıklarında Medeia gitmedi. Böylelikle Pelias da ölmüş oldu. Kaynak: Mitologya - Edith Hamilton

    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.