Şarkıları farklı halleriyle, farklı seslerden, ruhlardan dinlemek benim için büyük keyiflerden biri. Bir zamanların Hannah Montana'sı, bir dönemin olaylı kızı, popun önemli isimlerinden biri olan Miley Cyrus'ta hatrı sayılır bir sayıda covera sahip. Miley'nin kendi parçalarından da severek dinlediklerim çok fazla elbette ama ne yalan söyleyeyim coverlarını ayrı bir seviyorum bence sesini gerçekten ortaya çıkartıyor yaptığı coverlarda. Bana bu çok ilginç geliyor çünkü neden aynısını kendi albümünde, teklilerinde yapmayasın ki? Şimdi şarkılar üzerinden devam edelim.
Jolene
Bu dinlediğim ilk coverıydı yanlış hatırlamıyorsam. Tapıyordum bu şarkıya zamanında. Hala da severek dinlerim. 'The Backyard Sessions' adı altında bunun gibi birkaç harika cover daha var. Aslen Dolly Parton'a ait bu şarkı. Bilmeyenler için de söyleyeyim Dolly Parton Miley'nin vaftiz annesi. Şarkıyı coverlaması da pek bir tatlı olmuş bence. Kimileri çok inandırıcı bulmuyor (ben de) olsa da şarkının bir de hikayesi var. Bir konseri sırasında dinleyiciler arasında gördüğü küçük bir kız çocuğu dikkatini çekmiş, ona adını sormuş ve kız 'Jolene' cevabını vermiş Dolly ise ismi tekrarlamış ve 'bu kulağa bir şarkı gibi geliyor bununla ilgili bir şarkı yazacağım.' demiş. (Bence şu an siz de inanmadınız hikayenin bu olduğuna.)
"Jolene, Jolene, Jolene, Jolene
I'm begging of you please don't take my man
Jolene, Jolene, Jolene, Jolene
Please don't take him just because you can
You could have your choice of men
But I could never love again
He's the only one for me, Jolene"
Summertime Sadness
Çıktığı dönem başta olmak üzere, yıllardır müzik listelerimizden en az birine eklediğimiz parçayı bbc'nin radyo programında coverlayan şarkıcı pek bir güzel yorumlamış. Her haliyle kendini dinleten bir parça zaten Miley'nin sesine de pek bir yakışmış.
"Oh my God, I feel it in the air
Telephone wires above
Are sizzlin' like a snare
Honey I'm on fire, I feel it everywhere
Nothin' scares me anymore"
Lilac Wine
Nina Simone'a ait bu şarkı beni çok çok hüzünlendiren şarkılardan biridir. Naif bir şarkı aslında fakat bence bir o kadar da asiliği var bu şarkının. Miley Cyrus'ın da bu naifliği ve asiliği sesi ve yorumuyla yansıtma şeklini çok sevdim.
"When I think more than I want to think
I do things I never should do
I drink much more that I ought to drink
Because it brings me back you"
Don't Dream It's Over
Ah işte buna BAYILIYORUM! Bu ikiliyi yakın zamanda çıkardıkları Don't Call Me Angel şarkısındaki iş birlikleriyle tekrar dinleme fırsatı bulmuş olsak da benim favorim bu. Crowded House'a ait bu şarkıya samimi bir ortamda, pek tatlı tulumlarıyla sıcacık bir cover ve düet yapmışlar. Özellikl Miley'nin Ariana'ya şekerlik yapmaları falan da ayrı bir tatlılık katmış bence.
"Now I'm walking again to the beat of a drum
And I'm counting the steps to the door of your heart
Only shadows ahead barely clearing the roof
Get to know the feeling of liberation and release"
Look What They've Done To My Song
Daha önce backyard sessions'ta tek başına coverladığı bu parçayı, bir de şarkının asıl sahibi olan Melanie Safka ile coverladı. Melanie Safka bu şarkıyı önceki dönemlerde yazdığı bir şarkısının çalınıp başkası tarafından kullanılması ve meşhur olması üzerine yazmış.
"Look what they've done to my song, Ma
Look what they've done to my song
Well, it's the only thing I could do half right
And it's turning out all wrong, Ma
Look what they've done to my song"
Şarkıları da şöyle bir yorumladığımıza göre devam edelim. Şahsi fikrimce Miley Cyrus coverladığı şarkıların türüne doğru kıvrak bir geçiş yapsa harika olur. Gerçekten güzel ve farklı bir sesi olduğunu düşünüyorum. Çocukluğundan bu yana kimi zaman desteklenen kimi zamansa fazlasıyla eleştirilen bu yetenek hatırlarsanız Bangerz albümüyle sert bir tarz geçişi yapmıştı zamanında. Hiçbir eleştirinin altında ezilmeden bu tarzı bir süre sürdürdükten sonra Younger Now albümüyle birlikte hem eski albümlerindeki havayı biraz hissettirdi hem de benim hayalini kurduğum tarza yönelik bir adım attı bence Malibu ve Younger Now adlı şarkılarında da bunu buram buram hissettim şahsen. Yakın zamanda çıkardığı She Is Coming albümü ise hala ortada olduğunu hissettiğim bir albüm oldu. Hatta The Most şarkısına bayıldım bu albümde çok yakışmış kendisine. Umuyorum ki bir sonraki albümü hayallerimdeki Miley Cyrus albümü olacak. Sesini daha ortaya çıkaran, duygularını daha gerçek şekilde ifade etme fırsatı bulduğu şarkılarının olduğu bir albüm. Yaşadığı ayrılığın da etkisiyle yeni şarkılarının daha duygulu olacağını düşünüyorum. Son çıkardığı singleda da bunu duyabiliyoruz. Umarım bir sonraki albümü "yıkılmadım, ayaktayım" temalı bir albüm olmaz yoksa tüm beklentim bir çöp olur.
Özetleyecek olursak genel olarak anlatmak istediğim şey Miley Cyrus'ın sahip olduğu potansiyeli yeterince kullanmamasıdır. Coverlarında ise potansiyelinin ne kadar yüksek olduğunu duyabiliyoruz rahatlıkla. Zaten benim bu kadını bu kadar sevmeme sebep olan şey de coverları olmuştu. Önce coverlarına sonra kendi şarkılarına ısındım. Her geçen gün daha kaliteli işlerin altına imza atıyor ve umuyorum ki daha da kaliteli işlere imza atacak. Yeteneğinin boşa gitmemesini diliyorum. Umarım keyifli bir yazı olmuştur. Miley Cyrus'a karşı ön yargısı olan, dinlemeyenler için coverları farklı bir bakış açısı kazandırır diye umuyorum. Replay yapacağınızı şimdiden hissediyorum o yüzden; Keyifli dinlemeler!
Yorum Bırakın