Brooklynli Ben Goldwasser ve Andrew VanWyngarden ikilisi kendilerini yeniden kanıtlamak üzere yeniden sahnedeler. 2000'ler indie müziğine damgasını vuran, Kids, Electric Feel gibi hitlerini içeren Oracular Spectacular albümününün başarısından sonra Congrulations ve MGMT albümleriyle aynı başarıyı tekrar edemediler. Hatta Spotify verilerine bakılınca 2013 yılında kendi adlarıyla çıkardıkları MGMT albümü Oracular Spectacular albümünün sadece yüzde 4'ü bir dinleyici kitlesine ulaştı. İkili MGMT albümlerini önceki albümleri Congrulations albümünün müzik listelerindeki başarısından dolayı özgür bir şekilde yapamadıklarından bile bahsetmişlerdi. Önceki iki albümünün müzikal yaklaşımını değiştirip synth popa kayan MGMT, Little Dark Age ile birlikte yeni tarz müziklerinin kaliteli ve keyifli bir örneğini veriyor.
Nakarat melodileri-hookları, electro pop'dan uzaklaşıp synth pop-art pop'a yaklaşan ve new wave akımını hatırlatan synth kullanımı, 60'lar jagnle-pop'dan örnekler taşıyan gitar ritimleriyle Little Dark Age önümüze yeni ve çok canlı olan yeni bir MGMT sunuyor. Albüm, ikilinin yıllar içinde nasıl değişime uğradıklarını kanıtlayan She Works Out Too Much ile açılıyor. Funk bir bassline üzerine şekillenen şarkı, -sonlarda- free jazz'ı hatırlatan saksofon kullanımıyla jazz esintileri de taşıyor. Açılış şarkısından itibaren değiştiklerini kanıtlıyor MGMT. Şarkı, spor salonuna gitme takıntısı olan iki kişinin ilişkisini anlatıyor kısaca. Şarkı sözlerinin üzerine -animelerde karşımıza çıkabilecek tarzda konuşma tarzıyla -bir kadının sesinin sürekli partnerine motivasyon dolu konuşması şarkıyı değişik bir hale getiriyor. ("Remember to drink a glass of water before and after you work out" tarzında sözler karşımıza çıkıyor.)
Albümünün 22 Kasım 2017 tarihinde çıkan ilk single'ı olan Little Dark Age, yoğun synthesizer kullanımıyla dikkat çekiyor. Post-punk ve new wave akımını hatırlatan synth kullanımıyla karanlık bir atmosfer yaratıyor. Şarkı sözleri de bu atmosfere uygun olarak sırları gizleme üzerine kurulu.
Albümün diğer single'ı When You Die, 60'lar popunu hatırlatan akustik bir gitar melodisi üzerine şekilleniyor. Albümün önceki iki şarkısından farklı olarak synthsizer kullanımı bu şarkıda daha az görülüyor. When You Die, bir başka diğer başarılı indie grubu Metronomy'den alışık olduğumuz melodi esintilerini hatırlatıyor. (Ha ha ha ha ha diye kısımlarımda da sanki Gorillaz'ın 2D'sini duyuyoruz bu arada.) MGMT'nin albüm genelinde ve özellikle bu şarkıda çok güzel bir örneğini verdiği nakarat melodileri yakalama ve şarkı geçişleri arasındaki uyum dikkat çekiyor. Sözlerin de dikkat çekici bir şekilde aralara yerleştirilmesi nedeniyle de albümün konserlerde sing-along olma yolundaki en başarılı şarkısı. Ölümü anlatan şarkı sözleri ile birlikte melodinin tatlılığı güzel bir kontast oluşturup şarkıyı çekici bir hale getiriyor.
Albümün şarkı sıralamasında 3 single'ını arka arkaya koymuş MGMT. Sırada albüm çıkmadan bir gün önce çıkan single Me And Michael var. MGMT'nin twitter biosunda bahsettiğine göre "Me and Michael" dünyanın(globe) değil de eldivenin(glove) 1 numaralı hiti(Kim bilebilir belki de dünyanın bir numaralı hiti olur). Albümün bizce en "catchy" melodisini barındıran Me and Michael, 80'ler new wave şarkısının üzerine surf-rock esinitleri(ya da direk Mac Demarco) barındıran gitar üzerine şekillenmiş. Nakarat sözlerini ilk başta "Me and My Girl" yapan MGMT, çok basit olacağana karar verip "Me and Michael" olarak sözleri değiştirmiş.
Albümün sıradaki şarkısı belki de hepimizin yakından tanıdğı bir olayı ya da duyguyu anlatan TSLAMP(Time Spent Looking At My Phone'un kısacası). Telefona vakit ayırırken kaçırdığımız durumları anlatan traji-komik bir şarkı.
Albümün en beklenmedik ama en başarılı şarkılardan olan James, Andrew VanWyngarden'ın sesini baritona düşürmesiyle fark yaratıyor. Fransız kornası kullanımı ve şarkının mix ve masteringi ise şarkıyı albümün en iyisi kılan başka ögelerden.
James, Andrew ve Ben'in yakın arkadaşı aynı zamanda MGMT'nin tur gitaristliğini yapan James Richardson için yazılmış. Single olacak düzeyde bir şarkı olan James, belki de bu özel anlamı olduğu için single olarak çıkarılmadı.
Sıradaki şarkı nerdeyse enstürmental bir şarkı olan Days That Got Away kısaca albümün en chill-out parçası. Müthiş bir bassline'a sahip olan şarkının katman katman halindeki parçaları da şarkı içinde ayrıca güzel duyuluyor. Şarkının orta kısmındaki siren sesleri ve sona doğru giren flüt kısmı şarkı da dikkat çeken ögelerden.
Albümün 8. şarkısı One Thing Left to Try, Afrikan funk ritimleriyle başlayıp electro-disco melodisiyle devam ediyor. Söz açısından albümün en etkileyici şarkısı olan One Thing Left to Try, "I don't wanna die! Wishing I'd done something, more than what's required to last until the sunset" sözleriyle aklımıza kazınıyor. When You're Small, akustik gitar ritmi ile elektronik ritimlerin karşımıdan doğan minimalist, melankolik ve aynı zamanda MGMT tarzını tam olarak yansıtan başka bir şarkı.
Albümün 3. single'ı ve son şarkısı olan Hand It Over, albümün genelinin aksine daha rahatlatıcı bir melodiye sahip. Congrulations albümünün aynı adı taşıyan şarkısı gibi huzur verici bir melodiyle albümü noktalıyor MGMT.
MGMT'nin en güzel albümü aday Little Dark Age. Hatta şimdiden 2018'in en güzel albümleri listesine adını yazabiliriz! İndie-alternatif müzik üstünde etkili olacak zaman içerisinde aynı zamanda. Bu başarıyı MGMT, son albümünden beri müzikal yaklaşımını synth-pop ögelerini yoğun bir şekilde kullanıp geliştirerek elde etmiş gibi gözüküyor. Little Dark Age ile birlikte özgürleşmiş ve olgunlaşmış bir MGMT karşımıza çıkmakta bu yüzden. İlerde yapacakları çok heyecan uyandırıyor. Oracular Spectular döneminde tam olarak ne yapacağını bilemeyen, Congrulations-MGMT albümleri döneminde başarısızlığa uğrayan MGMT artık geride kalmış gibi. Yaşasın yeni MGMT!
Bu arada albümün çıkan single'larının ve albüm kapağının tasarımlarına da ayrıca değinmek gerekiyor, albümün kalitesine uygun olarak onlar da tam bir sanat eseri:
[caption id="attachment_41427" align="aligncenter" width="891"]
Little Dark Age[/caption]
[caption id="attachment_41428" align="aligncenter" width="1030"]
When You Die[/caption]
[caption id="attachment_41429" align="aligncenter" width="1062"]
Orijinal çizimi Edvard Munch’un "Selvportrett ved vinflasken" olan Hand It Over[/caption]
[caption id="attachment_41430" align="aligncenter" width="1016"]
Me&Michael[/caption]
Nakarat melodileri-hookları, electro pop'dan uzaklaşıp synth pop-art pop'a yaklaşan ve new wave akımını hatırlatan synth kullanımı, 60'lar jagnle-pop'dan örnekler taşıyan gitar ritimleriyle Little Dark Age önümüze yeni ve çok canlı olan yeni bir MGMT sunuyor. Albüm, ikilinin yıllar içinde nasıl değişime uğradıklarını kanıtlayan She Works Out Too Much ile açılıyor. Funk bir bassline üzerine şekillenen şarkı, -sonlarda- free jazz'ı hatırlatan saksofon kullanımıyla jazz esintileri de taşıyor. Açılış şarkısından itibaren değiştiklerini kanıtlıyor MGMT. Şarkı, spor salonuna gitme takıntısı olan iki kişinin ilişkisini anlatıyor kısaca. Şarkı sözlerinin üzerine -animelerde karşımıza çıkabilecek tarzda konuşma tarzıyla -bir kadının sesinin sürekli partnerine motivasyon dolu konuşması şarkıyı değişik bir hale getiriyor. ("Remember to drink a glass of water before and after you work out" tarzında sözler karşımıza çıkıyor.)
Albümünün 22 Kasım 2017 tarihinde çıkan ilk single'ı olan Little Dark Age, yoğun synthesizer kullanımıyla dikkat çekiyor. Post-punk ve new wave akımını hatırlatan synth kullanımıyla karanlık bir atmosfer yaratıyor. Şarkı sözleri de bu atmosfere uygun olarak sırları gizleme üzerine kurulu.
Albümün diğer single'ı When You Die, 60'lar popunu hatırlatan akustik bir gitar melodisi üzerine şekilleniyor. Albümün önceki iki şarkısından farklı olarak synthsizer kullanımı bu şarkıda daha az görülüyor. When You Die, bir başka diğer başarılı indie grubu Metronomy'den alışık olduğumuz melodi esintilerini hatırlatıyor. (Ha ha ha ha ha diye kısımlarımda da sanki Gorillaz'ın 2D'sini duyuyoruz bu arada.) MGMT'nin albüm genelinde ve özellikle bu şarkıda çok güzel bir örneğini verdiği nakarat melodileri yakalama ve şarkı geçişleri arasındaki uyum dikkat çekiyor. Sözlerin de dikkat çekici bir şekilde aralara yerleştirilmesi nedeniyle de albümün konserlerde sing-along olma yolundaki en başarılı şarkısı. Ölümü anlatan şarkı sözleri ile birlikte melodinin tatlılığı güzel bir kontast oluşturup şarkıyı çekici bir hale getiriyor.
Albümün şarkı sıralamasında 3 single'ını arka arkaya koymuş MGMT. Sırada albüm çıkmadan bir gün önce çıkan single Me And Michael var. MGMT'nin twitter biosunda bahsettiğine göre "Me and Michael" dünyanın(globe) değil de eldivenin(glove) 1 numaralı hiti(Kim bilebilir belki de dünyanın bir numaralı hiti olur). Albümün bizce en "catchy" melodisini barındıran Me and Michael, 80'ler new wave şarkısının üzerine surf-rock esinitleri(ya da direk Mac Demarco) barındıran gitar üzerine şekillenmiş. Nakarat sözlerini ilk başta "Me and My Girl" yapan MGMT, çok basit olacağana karar verip "Me and Michael" olarak sözleri değiştirmiş.
Albümün sıradaki şarkısı belki de hepimizin yakından tanıdğı bir olayı ya da duyguyu anlatan TSLAMP(Time Spent Looking At My Phone'un kısacası). Telefona vakit ayırırken kaçırdığımız durumları anlatan traji-komik bir şarkı.
Albümün en beklenmedik ama en başarılı şarkılardan olan James, Andrew VanWyngarden'ın sesini baritona düşürmesiyle fark yaratıyor. Fransız kornası kullanımı ve şarkının mix ve masteringi ise şarkıyı albümün en iyisi kılan başka ögelerden.
James, Andrew ve Ben'in yakın arkadaşı aynı zamanda MGMT'nin tur gitaristliğini yapan James Richardson için yazılmış. Single olacak düzeyde bir şarkı olan James, belki de bu özel anlamı olduğu için single olarak çıkarılmadı.
Sıradaki şarkı nerdeyse enstürmental bir şarkı olan Days That Got Away kısaca albümün en chill-out parçası. Müthiş bir bassline'a sahip olan şarkının katman katman halindeki parçaları da şarkı içinde ayrıca güzel duyuluyor. Şarkının orta kısmındaki siren sesleri ve sona doğru giren flüt kısmı şarkı da dikkat çeken ögelerden.
Albümün 8. şarkısı One Thing Left to Try, Afrikan funk ritimleriyle başlayıp electro-disco melodisiyle devam ediyor. Söz açısından albümün en etkileyici şarkısı olan One Thing Left to Try, "I don't wanna die! Wishing I'd done something, more than what's required to last until the sunset" sözleriyle aklımıza kazınıyor. When You're Small, akustik gitar ritmi ile elektronik ritimlerin karşımıdan doğan minimalist, melankolik ve aynı zamanda MGMT tarzını tam olarak yansıtan başka bir şarkı.
Albümün 3. single'ı ve son şarkısı olan Hand It Over, albümün genelinin aksine daha rahatlatıcı bir melodiye sahip. Congrulations albümünün aynı adı taşıyan şarkısı gibi huzur verici bir melodiyle albümü noktalıyor MGMT.
MGMT'nin en güzel albümü aday Little Dark Age. Hatta şimdiden 2018'in en güzel albümleri listesine adını yazabiliriz! İndie-alternatif müzik üstünde etkili olacak zaman içerisinde aynı zamanda. Bu başarıyı MGMT, son albümünden beri müzikal yaklaşımını synth-pop ögelerini yoğun bir şekilde kullanıp geliştirerek elde etmiş gibi gözüküyor. Little Dark Age ile birlikte özgürleşmiş ve olgunlaşmış bir MGMT karşımıza çıkmakta bu yüzden. İlerde yapacakları çok heyecan uyandırıyor. Oracular Spectular döneminde tam olarak ne yapacağını bilemeyen, Congrulations-MGMT albümleri döneminde başarısızlığa uğrayan MGMT artık geride kalmış gibi. Yaşasın yeni MGMT!
Bu arada albümün çıkan single'larının ve albüm kapağının tasarımlarına da ayrıca değinmek gerekiyor, albümün kalitesine uygun olarak onlar da tam bir sanat eseri:
[caption id="attachment_41427" align="aligncenter" width="891"] Little Dark Age[/caption]
[caption id="attachment_41428" align="aligncenter" width="1030"] When You Die[/caption]
[caption id="attachment_41429" align="aligncenter" width="1062"] Orijinal çizimi Edvard Munch’un "Selvportrett ved vinflasken" olan Hand It Over[/caption]
[caption id="attachment_41430" align="aligncenter" width="1016"] Me&Michael[/caption]
Yorum Bırakın