Melih Cevdet Anday Eserlerinden En Güzel Alıntılar

Melih Cevdet Anday Eserlerinden En Güzel Alıntılar
  • 2
    0
    0
    0
  • Türk edebiyatı için önemi yadsınamayacak büyüklükte bir isim olan Melih Cevdet Anday, okul arkadaşları ve aynı zamanda Türk edebiyatının değerli isimlerinden Orhan Veli ve Oktay Rıfat ile birlikte Garip hareketini başlatmışlardır. Ölçü ve kafiyeye karşı çıkan bu hareket, günlük konuşma dilinin şiire aktarılmaya çalışılması, abartılı kelime gruplarına karşı çıkmasıyla birlikte şiirde yalnızlığa önem vererek Türk edebiyatında önemli bir yer edinmiştir. Yalın bir dil kullanmayı tercih eden Anday'ın eserleri konu olarak umut, eşitlik ve yalnızlıktan izler taşımaktadır. Şiir, roman, deneme, tiyatro, gezi, anı gibi çok çeşitli türlerde eserler veren Melih Cevdet Anday'ın akıllara kazınmasında şiirlerinin etkisi büyüktür. Melih Cevdet Anday'ın yalın fakat bir o kadar etkileyici eserlerinden sizler için alıntılar yaptık. Keyifli Okumalar! "Uyuduk mu eşit oluruz. Ne tutku, ne gurur, ne umut..." ''Bir duyguyu duymak değildir önemli olan, onu belli etmeye karar verip vermemektir.'' ''Bir ülke nasıl batar? Yalnızca savaşlarda yenilmekle değil, elindeki toprakları başkalarına kaptırmakla da değil... Ruhça çökerek, yaşamaktan koparak batar.'' ''Bir misafirliğe gitsem Bana temiz bir yatak yapsalar. Her şeyi, adımı bile unutup uyusam.. Kalktığımda yatağım hala lavanta koksa, Kekikli, zeytinli bir kahvaltı hazırlasalar. Nerde olduğumu hatırlamasam Hatta adımı bile unutsam...'' "Oysa ne çok geçmiş var, ne çok zaman Ne çok gelecek, ne az zaman." ''Gökyüzüdür zarı beynimizin, Kuşlar, bulutlar gezinir içinde.'' ''Yalnızlıktır denizin tek yasası, Bütün ölüler unutulur, Yaşayanlar kalır tek başlarına.'' ''Giden gelen yok. Bir titreşimdir bu. Duragan fulyanın üstünde arı Bir diyapozon gibi titremekte. Kırlangıç Tarihsizdir. Belleğim sarsılıp duruyor denizde. Martı bir uçta kanat, bir uçta ses. Ya sabah, ya öğle. Gemici ve bulut, Güneş ve yağmur kıl payı bir dengede. Dolu bir boşluğu doldurup boşaltmak işimiz. Ölülerle, gecelerle, sümbüllerle.'' ''... en başta şu gerçek bir daha anlaşılır ki, toplumun gelişimini önlemek, insan düşüncesine set çekmek olanaksızdır. Eskiden Marks'ın adını ağzınızda duydular mı, sizi karakola götürürler, bunu da ülkenin savunulması biçiminde açıklarlardı, bugünse Marks'ın bütün yapıtları kaldırımlarda satılıyor. Önleyebildiniz mi diye sormalı. Zorlama, eziyet, işkence, bir gün gelir, artık işe yaramaz olur.'' ''Tükenmiş geleceğin fazlalığı, Gidiyoruz nasılsak öyle, Çözmeden yüreğin gizini. Belki hiçbir şey değişmedi. Düş de, gerçek de.'' ''Kadınlara haklarını bağışlayacak olanlar erkekler değildir. Kadının toplumsal durumunda yapılacak düzeltmeleri erkeğin insafına bırakmak hiçbir sonuç vermez. Bütün iş, yaşamı kadın için de erkek için de yaşanılır hale getirmektir.'' Kaynakça:1,2,3

    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.