Tüm bu teknolojiden, medeniyetten, beton yığınlarından, ''sahte'' gıdalardan, trafikten ve insan kalabalığından uzakta, gerçek doğada bir hayat hayal edebiliyor musunuz? Matt Ross, ebeveyn olmasının kendisine bu senaryoda ilham verdiğini dile getirdiği; Kaptan Fantastik filmi ile bize, hayallerimizi süsleyen ve ''ancak filmlerde olur zaten'' dedirten ''bir insan bir bıçak ve yalnızca doğa'' fikrinin, 'doğal yaşam felsefesi'nin kapılarını aralıyor. American Horror Story, Silicon Valley, Big Love gibi dizilerde oyunculuk deneyimi olan Matt Ross; 28 Hotel Rooms filminden sonra yönetmenliğini yaptığı ikinci film olan Kaptan Fantastik ile karşımıza çıkıyor. Senaryosunu da yazdığı filmin oyuncu kadrosunda; Şiddetin Tarihçesi, Hidalgo, Yüzüklerin Efendisi, Şark Vaatleri gibi ses getiren filmlerde rol alan Viggo Mortensen,  Kathryn Hahn, Frank Langella, Steve Zahn, Missi Pyle isimlerini görüyoruz. Filmin konusuna gelecek olursak; Başrolümüz Ben; 6 çocuğuyla beraber medeniyetten tamamen izole bir şekilde ormanda yaşıyor. Bu aile, yemeklerini kendileri avlıyor, kıyafetlerini hayvan derilerinden yapıyor, duşlarını akarsuda alıyor, egzersiz olarak dağa tırmanıyor ve ormanda koşu yapıyorlar. Medeniyetten uzak dediğimize bakmayın Ben'in işte bu 6 çocuğu sadece babalarından aldıkları eğitim ile birden çok dil, insan bedeni fizyolojisi, ileri matematik, kuramsal fizik biliyor ve  şehirdeki modernizmin, teknolojinin çocuklarına taş çıkarıyorlar. Bu aile için dönüm noktası olacak şey bipolar bozukluk yüzünden tedavi gören annelerinin intiharı oluyor. Ben, çocuklarının yeri geldiğinde en iyi dostu, öğretmenleri, disipliniyle adeta bir ordu komutanı, kendilerini oldukları gibi ifade ettikleri hayatı yaşayarak tatmalarına izin veren Hippi bir babayken bu olaydan sonra  ''annelik'' görevini de üstleniyor. Olayları gittikçe karmaşıklaştıran şey ise kızı Leslie'nin hastalığından ve ölümünden Ben'i sorumlu tutan babasının, Ben'in cenazeye bile katılmasını istememesi oluyor. Öyle ki eğer cenazeye gelirse onu tutuklatacağını söylüyor. Ancak Ben, çocukların ısrarlarına dayanamayarak çocuklarla beraber cenazeye gitmeye karar veriyor. İşte bu ailenin acımasız gerçek hayatla yüzleşme yolculukları Ben'in şu bu sözleriyle başlıyor;

''Bazı savaşlar kazanılamaz. Güçlüler güçsüzlerin yaşamını yönetir. dünyanın işleyişi böyledir haksız ve hukuksuzdur. Aman ne dünyaymış, susup kabullenmemiz gerekmiş, boş versene...''  

(Captain Fantastic-2016) Doğa ve şehir hayatı üzerinden yansıtılan mücadele, filmin sonunda bir uzlaşmayla çözüme kavuşturuluyor. Katı kalıplarla çizilmiş karakteri ile Ben en başlarda oğlu Bo'nun üniversiteye gitmesine sinirlenirken yaşadıkları olaylar sayesinde kendi davranışlarını gözden geçirmeye ve yüzleşmeye başlıyor. 

''Umudun olmadığını farz ederseniz umudun olmayacağını garanti edersiniz. Özgürlük için bir içgüdü olduğunu, şeyleri değiştirme fırsatları olduğunu farz ederseniz, o zaman daha iyi bir dünyanın yapımına katkıda bulunma ihtimaliniz vardır.” Noam Chomsky

(Captain Fantastic-2016)

''Yüzüm bana ait, ellerim bana ait, ağzım bana ait ama ben değilim ben sana aitim.''

(Captain Fantastic-2016)

''Burada yarattığımız şey insanlık tarihinde eşi benzeri olmayan bir şey. Plato’nun Devlet’inden bir cennet yarattık. Çocuklarımız birer filozof kral olacaklar. Bu beni tarif edilemez biçimde mutlu ediyor.''

(Captain Fantastic-2016)